Silivri’den Ankara’ya Yol Gider mi?

Türkü, “İstanbul'dan Üsküdar'a yol gider” diyor.

Kimbilir, hangi tarihte yakılmış bir türkü bu. Türküyü yakan, kuşkusuz, İstanbul ile Üsküdar’ı birbirinden ayrı, uzak düşünmüş olmalı.

Yoksa, niye böyle desin!

Bugünü, İstanbul’da semtlerin iç içe olduğunu düşünen, dünü bilmeyen, “yol gider”e bir anlam veremez. Buna karşın biz, “yol gider”e öykünelim:

Silivri’den Ankara yol gider!

Buna kim itiraz edebilir?

Edenler, kuşkusuz, olacaktır; aradaki uzaklığa değil, “yol gider”in içeriğine, o “yol”da gideceklere...

Ankara, bilmediğinizi düşünmek saflık olur, Türkiye Cumhuriyet’in Başkenti. Ankara’ya, “Türkiye’nin Kalbi” diyenler de, ne güzel söylemişler!

Ya Silivri?

Nerede olduğunu bilmeyen çoktur, ama “Silivri” adını bilen, daha da çoktur. Nasıl bilmesin ki, televizyonlarda, gazetelerde sabah akşam “haber” olur.

Ankara’nın “Türkiye’nin Kalbi”, “Başkent"i olduğunu biliyoruz, diyelim.

Silivri’ye, “dolaylama” yoluyla, ne diyelim?

Mustafa Balbay’ın içeride yazığı kitabın adına bakalım:

“Sivil Toplama Kampı ZULÜMHANE”

*****

Silivri, “Ergenekon” adı verilen “dava” nedeniyle de, “en büyük” unvanını elinde tutan bir hapishane...

Silivri’de, “Ergenekon” davası nedeniyle içeride yatan, dışarıda kalan kimi tutuklu/ sanıklar, kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Adı geçenlerin, bir “simge” olduğu bir gerçek.

Hep, o “simge” olanların adı geçiyor!

En son, 21 Ocak’ta, duruşmayı izleyenlerden CHP’li Süheyl Batum, içeride yatanlara, Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan’a destek verenlere seslenirken önemli bir noktaya parmak bastı. Dışarıdaki destekçilerin, “Balbay’ı, Özkan’ı milletvekili yapın!” sloganına duyarsız kalmayan Batum’un “Mesajınızı alıyorum.” demesi anlamlıydı.

Mine Kırıkkanat da, aynı öneriyi Cumhuriyet’teki köşesine taşıdı, CHP ile MHP’ye seslendi:

“Başta Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi aydınların milletvekili adaylığı hem CHP’ye oy, hem de demokratik mücadeleye güç kazandırır.

MHP, gerçekten milliyetçi bir hareketse, PKK ile mücadeleyi savunuyorsa, buyursun Silivri’ye! Milliyetçiliği ve mukaddesatçılığı Ergenekon davasında mahkum edilemeden zindanlarda çürütülen gencecik teğmenlerden daha iyi kim temsil edebilir? İşte MHP’nin şiarı, tek vatan, tek bayrağı, PKK’ya karşı ölümüne savaşarak savundukları için içeri tıkılan komutanlar.” (Cumhuriyet, 19 Ocak 2011)

*****

Gelişmeler neyi gösterir, bilemeyiz.

CHP ile MHP, Ergenekon tutuklularına/ sanıklarına Meclis’in yolunu açar mı?

Biliyoruz ki, partiler, “kâr zarar” tablosuna bakarak, bir karar verirler.

AKP, kimilerine “dokunulmaz zırhı” giydirdi; gelecek seçimde de, başkalarına aynı “zırh”ı giydirebilir.

"AKP yapıyor da, öteki partiler niye yapmasın?" diyecekler, çoktur.

*****

Silivri’den Ankara’ya yol gider mi?

Gitmesine gider de, bu yolu, kim, nasıl açacak?

Bu cesaret kimde var?