Şimdi hıyar zamanı...

Biliyorsunuz İlkbahar bitiyor, Yaz mevsimine giriyoruz. Bırakın şu tadı – tuzu olmayan "sera hıyarlarını", artık çok şükür bizim kendi yerli hıyarlarımız pazarlarda yerini almaya başladı. Hıyar olsun da, deli de olsa yerliden olsun, bize ne elin akıllı ve hormonlu hıyarlarından!..

Bazıları kibarlık olsun diye, binlerce yıllık ‘Hıyar’a; “Salatalık” filân deseler de, siz aldırmayın onlara…

Biz millet olarak hıyarı pek severiz. Hıyar üzerine çok sözümüz vardır: “Hıyar herif!.. Hıyarlık etme… Eşekten düşmüş hıyara döndü… Kadını hıyar gibi soydular… Hıyar gibi sulanma… Hıyar gibi tazeydi… Tohumluk kart hıyar!..” filân… Neyse biz lâfı fazla uzatmayalım da, ünlü şairlerimizin hıyar üzerine şiirlerini size aktaralım:

Hıyar Şair?   

“…İsterdim ki sevmek,
Film hikâyelerindeki gibi,
İsterdim ki mutlu olayım,
Sonsuza kadar sevdiğimle olayım,
Suçlu kimse değil, suçlu benim!
Neyse, bu şiir daha böyle çok uzar
Benim gibi bir hıyar da,

Anca böyle bir şiir yazar…”
                                  Ozan OĞUZ.

Hıyar Oğlu Hıyar!..

“…Soy devleti, izler gelir devamı,
Millet malı soyulmaya reva mı?
Hortumcular senden alır selâmı,
Dedim ya, sen hıyar oğlu hıyarsın!

Kuş sütünden doldurursun helkeni (bakracı),
Her limanda indirirsin yelkeni,
Vuslatî der; ‘hor görürsün ülkeni’,
Dedim ya, sen hıyar oğlu hıyarsın!.. “
                                        Osman ÖCAL.

Hıyarname…

“Belli ki, vazifesini yapmış Bostancıbaşı,
Sabahleyin baktım ki, hıyarla dolmuş çarşı.

Dizilmiş tablalara uzunu ve kısası,
Kurmuşlar hal içinde, maruf hıyar masası.

Hıyar deyip geçmeyin, şifadır çok maraza,
Koklatırsınız kurda, yedirirsiniz bir kaza.

Hıyarın pörsümüşü çobana azık olur,
Tazesi, endamlısı, çadıra kazık olur!

Al küçüğü turşu kur, büyüğü salata yap,
Kırk dört santimliğini, kamyona balata yap!

Memleket baştan başa hıyar tarlası gardaş,
Bu toprakta yetişir hıyarın hası gardaş!
 

Seracı hıyarları cılız ve kısa olur,
Medya suyu verince, topala asa (baston) olur.

Hıyarın kıymetini bilmemek nankörlüktür,
Halka hıyar dağıtmak, en büyük bonkörlüktür!

Derler ki; ‘hıyar taze, hıyar ucuz olmalı’,
Hıyar seven adamda, beş çuval tuz olmalı.

Nerde konuşan hıyar, nerde yürüyen hıyar?
Peşinden o milyonları sürükleyen hıyar?

Gün gelecek, hepsini göreceksiniz elbet,
Her bir hıyara statü vereceksiniz elbet!

Belagatı (inandırıcı söylem becerisi) yükselir hıyar yiyen adamın,
Ruhuna revnak (güzellik, parlaklık) gelir, hıyar yiyen madamın!..

Günümüz hıyar kesme, hıyar soyma günüdür,
Vatan - millet aşkıyla, hıyar oyma günüdür!

Kral sofralarına lâyık olmalı hıyar,
Siyaset denizinde, kayık olmalı hıyar.

Kalkınacak bir ülke hıyar ihraç etmeli,
Yetişmiş hıyarları, başına taç etmeli.

Hıyar seminerleri yapmalıyız durmadan,
Kuru hıyar evlâdır (iyidir), baldan ve kavurmadan!

Bırakın çağdaşlığı, bırakın sağı-solu,
Toprağımız mümbittir (verimli), her taraf hıyar dolu!

Çıktık açık alınla hıyarlar bostanından,
Alınmasın kelekler, bu hıyar destanından!

Selâm olsun, tablada, dalda yatan hıyara,
Selâm olsun, alkışa göbek atan hıyara!

Selâm olsun toprağa, suya ve gübreye ,
Helâl olsun besteye, helâl olsun güfteye!

Tazelendi bilcümle hıyarların şerefi,
Ne mutlu ki bizlere, tutturduysak hedefi!..

                                             Abdurrahim KARAKOÇ.

Hiç 'Hıyar' dan söz açılır da, içinde Ümit Yaşar Oğuzcan şiiri olmaz mı? Vallayi ayıp kaçar! İşte bir "Hıyar" şiiri de ondan:

HIYARNAME !?

Sanma ki yetişir, yalnız bostanda,
Bulunur her türü bazı insanda,
Bakınca görürsün onu her yanda;

Örneğin öküzler, davarlar vardır,
Her yerde seçmece hıyarlar vardır.

Bizde her çeşidi bulunur çokça,
Belli olur hemen, hal ve kılıkça,
Konuşup dururlar hep dangalakça;

Eşekle hep aynı ayarlar vardır,
Durmadan anıran hıyarlar vardır.

Diğer hıyarları bırakıp yaya,
Oturur bir hıyar, bazen koltuğa,
Şişinip kasılır, hıyarlık bu ya;

Her yerde boy boy hıyarlar vardır,
Hıyarı çok seven diyarlar vardır.

Tohuma kaçmışı, acuru olur,
Kemerlisi, hatta kamburu olur,
Hıyarın da elbet bir kusuru olur;

Hıyarca lâf eden yazarlar vardır,
Hıyardan da beter HIYARLAR vardır...

                                       Ümit Yaşar OĞUZCAN.

Biz “Hıyar Zamanı” diye, size diyeceğimizi dedik; bu şiirlerle ağzınıza verdik bir düdük, öttürün gari fellik fellik… Ezberi zayıf olanlar varsa, şiirleri iyi hatmedemeyenler varsa eğer, bu yazıyı kesip de saklayabilirler! Vallayi ne gazetenin patronu, ne de bu köşenin müzmin kiracısı olan bendeniz, size bir şeycikler demeyiz!.. Kesiniz, saklayınız, gelecek nesillere miras bırakınız!.. Zati şu 'Hıyar Zamanı' dediğin zaman ne kadar sürecek ki!?

Sakin KOŞAR…