Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Şimdi sana daha çok ihtiyacımız var

Şimdi sana daha çok ihtiyacımız var
 

Deniz Baykal, birikim ve tecrübeleri ile siyasette önemli bir lider.


Bu sadece benim değil ve fakat eminim milyonların da düşüncesi, pek tabi görüş birliği içinde olduğumuzu düşündüğüm milyonların. Bugün herkes Sayın Baykal'ı yerden yere vurma yarışında. Oysa, bugün parti merkezinde merakla beklenen açıklaması üzerinde ciddi ciddi düşünmesi gerekir onu şiddetle ve bana göre haksız eleştirenlerin.

12 Eylül 1980 de kapatılan ve yıllarca kapalı kalan CHP' yi nasıl ayakta tutma mücadelesi verdiklerini hatırlatıyor Baykal. Pek tabi CHP'ye gönül verenler bu seçimde çok daha başarılı bir sonuç bekliyorlardı, ben de öyle. Ama Baykal kimsenin dikkate almadığı bir başka gerçeğe dikkati çekiyor, bir zamanlar Demirel ve sonra Çiller'in DYP'si ile yine bir zamanlar Özal ve sonraları Mesut Yılmaz'ın Anavatan partileri artık ortada yok, silindiler. Bu süreç kime ve neye hizmet ediyor üzerinde çok düşünmek gerekir. Bu iki parti seçim öncesi birleşebilselerdi ve bugün meclise girselerdi tablo böyle olmayacak, kimse de Baykal'ı tek suçlu gibi gösterme cesaretini bulamayacaktı. Yani bu sonucun ortaya çıkması sadece CHP'nin beklenen başarıyı elde edememesiyle ilgili değil. Belli ki, tüm sağ kesimin oyları AKP'ye akmış ve AKP bu süreci iktidar olmanın da tüm avantajlarını kullanarak en iyi şekilde değerlendirmiş.

Seversiniz veya sevmezsiniz, fakat Baykal, Türk siyasi hayatının en güvenilir ve dürüst karakterlerinden biridir. Müthiş bilgi birikiminin yanı sıra ( arada sıkça tenkit edilen, duraksayarak konuşmasına rağmen) dilimizi en iyi ve etkin şekilde kullanabilme yetisi ona biraz da kıskançlıkla bakılmasına neden olmuştur hep. Atatürk ilke ve devrimlerine, Laik Cumhuriyete olan sarsılmaz bağılılığı, Avrupa ve ABD hayranı iş alemi, medya ve bazı aydınlar tarafından sıkça eleştirilmiş adeta günah keçisi ilan edilmiştir yıllar boyu. "AB' ye karşı değilim, yeter ki onurumuzu zedeleyen dayatmalardan vaz geçsinler" diye yaptığı açıklamaları hep çarpıtılarak, AB karşıtı gibi lanse edilmiştir medya tarafından. 1 Mart tezkeresinin geçmemesinde gösterdiği duyarlık yine onun ABD karşıtı olarak gösterilmesine neden olmuştur. Şu anda belki de güney doğuda 65.000 ABD askerinin bulunmaması ve böyle bir teşebbüsün önlenmesinin faturası ona çıkarılmıştır hep. Dönüp sormak gerekiyor bu insanlara, yani şimdi ülkemizi böyle bir felaketten ve Irak benzeri bir bataklığa sürüklenmekten sakınmak suç mudur? Ve ABD dış işleri bakanı Rice' ın bu coğrafyada 24 ülkenin sınırları değişecek açıklamaları henüz ortadayken.

Pek tabi siyaset bir yerde başarı istiyor, bütün bu açıklamalarım Sayın Baykal' ın hatalarının veya yanlışlarının olmadığı anlamını taşımıyor. Ona ve CHP' ye gönül verenler şimdi çok daha zor ve sabır dolu yılları göğüslemek zorunda. Ben sadece benim gibi düşünenlerin sesi olarak yazıyorum, inanın ona çok ihtiyacımız var. Ama pek çok kişinin dudak bükerek karşılık vereceğini biliyorum. ABD' nin ve AB' nin bilinen niyet ve dayatmalarına karşı koyacak bir o var, şimdi onu da yok etmek istiyorlar ( ondan sonra CHP'yi un ufak etmek çok kolay olacak.) Baykal'ın duygusal ama çok güçlü bir kişiliği olduğunu bilyorum, dilerim bu fırtınayı atlatır ve " çok şey bilen" gerçek bir Atatürkçü olarak daha uzun yıllar ülkemize hizmet ve rehberlik eder.


NOt: Bu yazımdan sonra eski bazı kırgın CHP' lilerin Baykal'a, sadece partiyi değil, siyaseti bırak diye çağrı yapmaları düşüncelerimin haklılığını ortaya koyuyor. Sanki onlardan biri Baykal'ın yerinde olsaydı CHP iktidara gelecek veya çok daha fazla oy alacaktı (!).


























 

 
Toplam blog
: 220
: 2018
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Yazmak, ufkun da ötesine taşan engin bir serüven gibi gelir bana ve gençlik yıllarımdan bu yana v..