Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Simitçi Ali ve çoban Dursun

Simitçi Ali ve çoban Dursun
 

Ne ceylan derisi koltuklara oturma telaşından yıpranan kafalar ne de atılan nutuklar umurumuzda olsun. Bu gün farklı bir gün olmalı diyerek çıkmalıyız yola ve artık adımlarımızı daha sağlam atmalıyız, altımızdan kayan asfalta aldırmadan. Sevinenler ve üzülenler olarak ayırmadan memleketi her bir birey için ne yapılacağını düşünmelidir halkın iradesi ile TBMM’nin ceylan derisi koltuklarına kaba yerlerini koyanlar. Altmış yıldır süre gelen bu koltuk hırsına bir son vermeli bence, halkın takdirini kazanıp bir beş yıl daha Türkiye’yi yönetmeye hak kazananlar.

Manasız bir baş olma hırsı ile bu gün ülkeyi dönülmez yollara sokanlar, devekuşu misali kafalarını kuma gömmektense silkelenip kendilerine düşün görevi yapmalılar. Yüzlerinde büyük bir utanç ile özür dileyip artık bu tarih sahnesinden ayrılmalılar. Torunlarımız onların yüzlerini emin olsunlar ki görmek istemeyecekler.

Bundan sonra ne olur ne olmaz bilinmez. Ama bizlerin vatandaş olarak bilmesi ve anlaması gereken şeylerden bir tanesi de şudur ki, Türk Milleti bundan sonra ne olursa olsun razı gelip boyun eğmeli. Evet ezici bir üstünlükle ülke yönetimine geçenlerin beş yıldır yaptığı icraatları taktir etmemek elde değil. İyi bir mücadelenin sonucunda elde ettikleri sonuç bazılarımızın için onur, bazılarımız için de bir kara lekedir. Yazının en başında da dediğim gibi ne olursa olsun bu halkın kendi özgür ve hür iradesidir. Unutulmaması gereken güzel bir söz “halklar hak ettikleri şekilde yönetilir.”

Rahatlayan borsa, düşen döviz kurları kimlerin zenginliğine zenginlik kattı bilinmez ama sabah işe gelirken köşe başında simitlerini satan Ali amcanın suratında yansıyan ifade de hiçbir değişiklik yoktu tıpkı bazılarımızın suratına yansıyan ifade gibi. Ne olduğunun aslında pek farkında olmayan yada ne olursa olsun yeter ki ben şu simitlerin hepsini satabileyim diyen beklentisiz bir ifade gibi.

Dünü, bugünü geleceği değerlendirirken kaderlerimizin kimler tarafından tayin edildiğini sorgulamış mıyızdır acaba? Sadece biz değil bütün ülkelerin insanları başlarından geçen onca şeyi kimlere mal etmişlerdir, kimlerden sormuşlardır savaşlarda yitirilen askerlerin vebalini, satılan toprakların hesabını, beslenen soysuzların akıbetini. Bilinmez, bilemeyiz. Unutulmamalıdır ki Almanya Hitler’i seçimle iktidara getirmiştir. Hitler’in yaptıklarının hesabını ise, yine Onu iktidara getiren halkı vermiştir. Buradan bakıldığında görülüyor ki, ister Ali’den taraf olalım, ister Veli’den taraf bir şeylerin cezasını çekmek ve bedellerini ödemek yine bize düşecektir.

Çok renkli ve çok sesli bir Meclis bakalım bizlere ilerleyen günlerde hangi bedelleri ödetecek. Koltuklarda yan yana sıralanan birbirinden ayrı fikirler, koltukların huzuruna kapılıp seçim meydanlarında söyledikleri lafları unutup kim bilir nasıl kol kola ele ele kendi çıkarları uğruna bir araya gelecekler.

Bu gün 23.07.2007. Türkiye yine bir dönemeçten geçti. Hava da sıcak mı sıcak, hele nem insanın nefes alıp vermesini bile engellemekte. Boşalan tatil köyleri dolmuş mudur şimdi yeniden. Şöyle buz gibi Ege sularına bıraksak kendimizi oh desek. Karadeniz’in serin yaylarında keçilerini otlatan çoban Dursun acaba doların düşmesine sevinmiştir....

 
Toplam blog
: 61
: 1378
Kayıt tarihi
: 13.07.07
 
 

Sadece yazmayı seviyorum hepsi bu. ..