Sınava hazırlanan öğrencilere

Mayıs ayına girdik. ÖSS ve SBS çok yaklaştı. Çoğu öğrenci konularını bitirdi veya bitirmek üzeredir. Bu günden sonra bol bol soru ve deneme çözmek gerekiyor. Soru çözmenin de bi adabı olmalı. Aşağıda bu konudan bahsetmeye çalışacağım.

Soru çözme tekniğini bilen öğrenciler sınavlarda daha başarılı oluyorlar.

Sınavlarda başarılı olmak test çözme becerisi gerektiriyor. Test tekniğine dayalı sınavlarda başarısızlığın sebebi genellikle bilgi eksikliğinden değil, sorulara yaklaşım tarzından veya soru stiline aşina olmamaktan kaynaklanıyor. Test çözme tekniğini iyi bilmek; istenen sonucun alınmasını büyük ölçüde sağlıyor. Sınavdan önce çözülen yüzlerce hatta binlerce sorunun oluşturduğu bilgi birikimi adayın sınavda başarılı olmasını sağlar. Çünkü çözülen her soru gerçek sınav öncesi adaya tecrübe kazandırır. Aday bu bilgi birikimiyle sorulara nasıl yaklaşacağını ve soruları nasıl çözeceğini, soru çözümünde hangi yolları kullanacağını, her soruya ne kadar süre ayıracağını ve nelere dikkat edeceğini öğrenir.

Sınavlarda tecrübeli olmak önemli bir avantaj sağlar. Tecrübe ise çözülen soru sayısıyla ölçülür. Adayın test çözerken, bir sorudan ne çıkar canım diyerek o soruyu yok sayması en büyük hatadır. Çözülen her soru tipi aday için bir avantajdır. Sınava hazırlanan adayın çözemediği her sorunun doğru cevabını ve çözüm şeklini öğrenmesi gerekir.

Soru çözerken izlenecek yollar:

1. Bir konuyla ilgili soruları çözmeden önce o konuyu iyi öğrenmelisiniz. Soru çözerek öğrenip öğrenmediğinizi kontrol etmiş olursunuz.

2. Sınavın niteliğine uygun sorular çözmelisiniz.

3. Soruları kendinize zaman tanıyarak çözün. Çünkü gerçek sınav sadece bilginizi değil bilgi kullanma hızınızı da ölçmektedir. Bu yüzden gerçek sınavın süresini kendinize ölçü alın.

4. Her sorunun size sınavda sorulabileceğini düşünerek cevaplamaya çalışın. Çözemediğiniz veya yanlış çözdüğünüz sorunun mutlaka doğru çözümünü öğrenin.

5. Soruyu çok fazla okuyarak zihninizi karıştırmayın.

6. Soruyu çözmenizi sağlayacak soru metninde yer alan önemli kelimelerin altını çizin.

7. Her gün belirli sayıda soru çözmeye çalışın. Soru çözmek sizde bir alışkanlık haline gelsin.

8. Soru kökünü ve soru paragrafını anlamadan seçenekleri okumaya başlamayın. Önce size verilenleri ve sizden istenenleri iyi belirleyin. Bu sizin cevabı daha kısa sürede ve daha doğru bir şekilde bulmanızı sağlayacaktır.

9. Bütün seçenekleri okumadan doğru olduğuna inandığınız seçeneği işaretlemeyin. Çünkü bazı sorular sizden en doğru cevabı bulmanızı ister.

10. Bir soruda iki cevap da birbirine benziyorsa, cevap büyük ihtimalle ikisi de değildir. İki seçenek birbirinin zıddıysa, bunlardan biri doğrudur.

11. Yanlış olduğuna kesin emin olmadıkça, ilk tahminde bulduğunuz cevabınızı değiştirmeyin.

12. Doğru çözdüğünüzden emin olmadığınız soru ve sorular varsa o soruya hemen değil de birkaç tane soru çözdükten sonra bakın.

13. Yanlış çözdüğünüz sorulardan ötürü ümidinizi kaybedip karamsarlığa düşmeyin. Çünkü yanlış çözdüğünüz her sorunun şayet doğru çözümünü öğrenirseniz sizin için bir kazanç olacaktır.

14. Çözemediğiniz soruları düşünerek stres yapmayın, her öğrencinin çözemediği soru mutlaka olacaktır.

15. Uzun paragraftan oluşan soruları “uzun soru zordur” yargısında bulunarak okumadan geçmeyin. Paragraf sorularının en önemli özelliği cevabının paragrafın içinde gizli olmasıdır.

16. Paragraf sorularında önce soru kökünü okursanız paragrafı daha kolay ve kısa sürede anlarsınız. Bu ise soruyu daha çabuk çözeceğiniz anlamına gelir.

17. Doğru cevaba daha kısa sürede ulaşmak istiyorsanız yanlış olduğuna inandığınız seçenekleri hemen eleyin. Kalan seçenekler üzerine düşünün.

18. Sayısal sorularda işlemleri mutlaka kaleminizi kullanarak yapın.

Sevgili gençler.

Ne kadar çok soru çözerseniz çözün, ne kadar hızlı soru çözerseniz çözün; soruyu iyi anlamadan çözdüğünüz soruların birçoğu yanlış oluyor. Özellikle deneme sınavlarında şıkça karşılaşılan bir hastalık olup tedavisi yapılmadan ÖSS’ye girildiğinde insanın bir yılının kaybolmasına neden oluyor. Soru çözmeden önce bu hastalı tedavi edilmeli. Onun için üç dört deneme bu sorunun giderilmesine ayrılmalı. Bu denemelerde süre tutmamak gerekiyor. Kısa sürede çok soru çözmek yerine sınav bitinceye kadar hata yapmamak amaç edinilmeli. Bunun için soru yavaş ve dikkatli okunmalı, önemli yerlerin altı çizilmeli, soru anlaşıldıktan sonra çözüme başlanmalı. Özellikle sayısal sorular çözülürken işlemlere dikkat edilmeli, işlem hatası yapılmamalı.

Öğrenci bir soruyu okurken tüm paragrafın altını çiziyor. Bu çok yanlıştır. Bir kitap okunurken tüm satırların altı mı çizilir, yoksa önemli yerlerin altı mı? Bu öğrencilerin büyük ekseriyetinde olan bir hastalıktır. Bunu düzeltmek gerekiyor.

Temel’e sormuşlar: Lazlar niçin bıyık bırakırlar? Diye.

Temel: Lazda burun önemlidir. Bizde “önemli şeylerin altı çizilir de ondan…”

Bu doğrultuda şu örneği inceleyelim:

Soru: X katısı su ile karıştırıp süzüldüğünde, Y katısı ve bir çözelti elde ediliyor. Bu çözeltinin suyu buharlaştırıldığında Z katısı oluşuyor.

Erime süresince, Y ve Z nin erime sıcaklıklarının sabit kaldığı, X inkinin değiştiği gözlendiğine göre;

I. X katısı, Y ve Z den oluşan bir bileşiktir

II. Y bir elementtir

III. Z bir arı maddedir

Yargılarından hangileri kesinlikle yanlıştır? (ÖSS 1994)

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III A) I, II ve III

*Sınav anında öğrencilerin çoğunluğu yukarıdaki gibi sorunun tümünün altını çiziyor. Oysa önemli yerlerin altı çizilmelidir. Önemli ile önemsiz birbirinden bu şekilde ayrılamaz.

Soru: X katısı su ile karıştırıp süzüldüğünde, Y katısı ve bir çözelti elde ediliyor. Bu çözeltinin suyu buharlaştırıldığında Z katısı oluşuyor.

Erime süresince, Y ve Z nin erime sıcaklıklarının sabit kaldığı, X inkinin değiştiği gözlendiğine göre;

I. X katısı, Y ve Z den oluşan bir bileşiktir

II. Y bir elementtir

III. Z bir arı maddedir

Yargılarından hangileri kesinlikle yanlıştır? (ÖSS 1994)

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III A) I, II ve III

Oysa öğrencinin yapması gereken, yukarıda olduğu gbi önemli yerlerin altını çizerek ne yapacağına konsantre olmaktır.

(Sizi, bir fıkrayla rahatlatıp masanın başına soru çözme seansına alayım!)

Denize girmek yasak

Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi." demiş. Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, ne oldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere: "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar." dedim.
”Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.”
-Peki ya Türklere ne dedin?

-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.

İsmet Yalçınkaya