- Kategori
- Ekonomi - Finans
Sırada Portekiz mi var? Dr.Ali Topçubaşı
Yunanistana verilen 130 milyar euroluk kurtarma paketinin, EU maliye bakanlarının onaylamasının ardından yunan parlemontosunda da onay alması, gözleri aynı ölçek ve sorunlarıda yakın olan Portekize çevirdi. Yunan tahvillerinde nominal yüzde 53.5 , real olarak da yüzde 75 gibi olağanüstü kesintiye gitmesi, yakın sorunları yaşayan Portekizin de benzer yolu takip etmesine kesin gözü ile bakılmalıdır.
EU, IMF ve Avrupa merkez bankasının (troyıka) dayatması ile nerede ise rahat nefes almasından bile rahatsız olunacak duruma getirilen Yunanistanda, Yüzde 169 a çıkan borçların milli gelire oranının, ancak 2020 yılında yüzde 120e indirilebileceği hesaplanmıştır. Oysa, 2010 yılı Haziran ayında da Yunanistana sıkı ekonomi politikaları uygulama karşılığında verilen kredi , bu ülkeyi kurtarmadığı gibi, daha da içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Uygulanan sert tasarruf tedbirleri ile vergilerin hızla arttırılıp, harcamaların da aynı şekilde düşürülmesi neticesinde milli gelirleri yüzde 7 in üzerinde daralma göstermiştir. Daralan ekonomide ise istenilen bütçe açığının ve kamu borcunun hızla düşmesi imkansız hale gelecektir.
Portekizin de geçen yıl uygulamaya koyduğu sert ekonomik politikaların neticesinde işsizlik oranı Avrupa Birliği öncesi rakkamların üzerine çıkarak yüzde 14 ü aşmıştır. Portekizde 2010 yılında troyikanın baskısı ile , vergileri yükseltip , emekli maaşlarında kesintiye gitmesi ve kamu çalışanlarında ücretlerini düşürmesi, ülkedeki üretimin azalmasına neden olmuştur. Toplam talebin düşmesi neticesinde azalan milli gelir, kamu borcunun milli gelire oranını arttırmıştır. 2010 yılında kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 100 ün altında iken, 2011 yılında bu oran yüzde 109 a çıkmıştır. Alınan tasarruf tedbirlerin toplam talebi 2012 yılında da azaltması beklenmelidir. Yunanistanın aldığı sert ekonomik tedbirler nasıl bu ülkeyi harabeye döndürdü ise, büyümeyi desteklemeyen politikaların portekizi de benzer yola sokacağını söylemek kehanet olmayacaktır. İngiltere gibi sanayisi gelişmiş ve petrol ve doğal gazıda olan bir ülkenin aldığı talebi kısıcı tedbirlerin neticesinde 2011 yılında milli geliri azalmıştır. İngiltere nin 2010 yılında kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 74 iken, talebi kısıcı tedbirler neticesinde bu oran 2011 yılında yüzde 80 e çıkmıştır. Yine İrlandanın satış vergisinin ABnin en yüksek seviyesi olan yüzde 23e çıkartması ve orta sınıf ücretlerinin ortalama yüzde 15 düşürülmesi, bu ülkenin borcunun 2011 yılında olağanüstü yükselerek yüzde 105 e çıkmasına neden olmuştur. Oysa norveç 2011 yılında genişlemeye öncelik vererek , borçlarının milli gelirlerine oranını yüzde 40 ın altına çekmeyi başarmıştır.
Portekizde ekonomi politikasında büyüme odaklı hale getirme yoluna girmelidir. Daraltıcı politikaların toplumun yapısını bozmakla kalmayıp, hedeflenen kriterlerin yakalanmasınıda imkansız hale getireceği kuşkusuzdur. Ancak, portekiz inde borcunun Yunanistan örneğinde olduğu gibi traşlanması ve uzun vadeye yayılmasından başka bir seçenek olmayacağı muhakkakdır.