Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Şirince-Mustafapaşa: Uzak ikizler

Şirince-Mustafapaşa: Uzak ikizler
 

Bu, iki eski Rum yerleşimi cennet yöremizin arasındaki mesafe tam 820 km. Ancak, birbirlerine o kadar çok benziyorlar, o kadar görülesi ve yaşanasılar ki dilim döndüğünce ifade etmeye çalışacağım.

Şirince’ye, İzmir’in şirin ilçesi Selçuk’un içinden, Efes-Kuşadası yönüne devam ederken sola ayrılıp, dar ve dik bir yoldan ulaşıyorsunuz. Bir dağ yamacına yaslanmış köy; evleri, meydanı, minik çarşısı ile sanki adının hakkını vermeye çalışır şirinlikte sizi karşılıyor. Dar ve taşlık yollardan yürüyerek çıkıyor, önünden geçtiğiniz her evde ayrı bir hikayenin asırlardan bugüne nasıl da taptaze önünüze seriliverdiğine hayretler ediyorsunuz.

Sevimli kır lokantalarına dönüştürülmüş bazı evlerde tadına başka bir yerde zor rastlayabileceğiniz güzellikte ve çeşitlilikte, incecik gözlemeler yapılıyor. Ben en çok otlu peynirli olanını seviyorum. Güzelim Ege otları ne de güzel yakışıyor peynirle hamurun içine. Bakır kupalarda gelen mis gibi ev yapımı ayranla indiriveriyorsunuz midelerinize. Yine çok meşhur yemeklerinden biri de yörenin, yemeye kıyamayacağınız zarafetle tabağınıza gelen kabak çiçeği dolmaları. Pastırmalı kuru fasülyeleri, ev yapımı mantıları hiç de yabana atılır gibi değil.

Minik çarşısında, yan yana dizilmiş kulubecik dükkanlar içinde hediyelik eşya satanların haricinde genelde zeytin ürünleri ve şaraplar satılıyor. Ev şarapları sadece üzümden mamul değil, elma, çilek, kiraz gibi çok farklı meyve şarapları da satın alabiliyorsunuz.

Şirince’nin içinde tarihi çok eski dönemlere kadar uzanan küçük bir kiliseye yolunuz düşüyor. Kilisenin hemen bahçesinde içi su dolu küçük bir havuz ve havuzun dip tarafında daha küçük bir bölme bulunuyor. Elinizdeki madeni parayı yukardan atıp o bölüme sokmaya çalışıyorsunuz ama bunu bir türlü başaramıyorsunuz. Bu işte inat edenler üzerlerindeki ağırlıktan iyice bir kurtuluyorlar.

Mustafapaşa ise atlar ülkesi Kapadokya’mızın Ürgüp ilçesine bağlı kasabalarından biri. Burası da tıpkı Şirince gibi eski bir Rum yerleşimi. Eski adı Sinasos. Bir zamanların meşhur dizisi Asmalı Konak burada çekilmişti. Asmalı Konak bugün bir müze gibi giriş ücreti karşılığında ziyaretçilerini ağırlıyor. Hatta Ürgüp merkezinde, yol levhalarında “Asmalı Konak” şeklinde tabelaları görmek bile mümkün.

Mustafapaşa’nın evleri de tıpkı Şirince gibi aynı doku ve kokuyu sunuyor ziyaretçilerine. Aynı mimari havayı, aynı ustaların ellerinden çıkmış olmanın verdiği benzerlikleri şaşkınlıkla izleyebiliyorsunuz.

Mustafapaşa da üzümcülük ve şarapçılık konusunda Şirince’den hiç aşağıda kalmıyor dersek inanın yanlış olmaz. İki yöremizde de ev yapımı şarapların haricinde, irili ufaklı şarap fabrikaları da boy gösteriyor. Turasan, Artemis hemen aklıma geliverenleri.

Kabak çok yetiştiriliyor sanıyorum ki evlerin bahçelerinde kurutulmak üzere serilmiş kabak çekirdeklerine çok sık rastlıyorsunuz. Şirince’de de kabak çiçeği dolmalarına.

Aralarındaki en önemli fark bitki örtü yapılarında çıkıyor. Tipik bir Kapadokya yerleşimi olan Mustafapaşa’da taşın ve toprağın enteresan ve büyüleyici dansını izlerken; tipik bir Ege yerleşimi olan Şirince’de yeşilin, otun, meyvenin, börtü, böceğin cıvıltsını, bereketini yaşıyorsunuz.

Son yıllarda Şirince, Nişanyan’larla biraz daha adını duyurmaya başlarken; Mustafapaşa, Asmalı Konak ile atak yapıyor. Her ikisi de bu cennet yurdun binlerce hazinesinden sadece iki tanesi. Koruyabilirsek, yaşayabilir ve yaşatabilirsek ne mutlu bize.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..