Sivil Paşalarımız

MANŞET: Komutanlar serbest. Medyanın yorumu: Türkiye, rahat bir nefes aldı… Komutanlar serbest bırakılmasaydı, tık nefes mi olacaktık? Hani, demokrasinin gereği idi? Her şey, hukuk kuralları içerisinde halledilecekti? Demek ki, olmuyor. Demokrasi bizi tık nefes yapıyor. Hukuk, bu mu? Adaletin terazisi, dengede mi? Serbest bırakılmalarındaki gerekçe de ilginç. “Kaçmayacaklarına ve delilleri karartmayacaklarına kanaat getirildi, bu nedenle serbest bırakıldılar.” Demek oluyor ki, henüz bitmemiş. Dava, devam ediyor. Yarın, öbür gün, geri çağrılabilirler. Yarbay, bu yüzden intihar etmemiş miydi? Üst rütbeli komutanların, serbest bırakılma gerekçesi ile, diğerleri neden serbest bırakılmıyor. Onların rütbeleri yok, ama, onlar da bu toplumun, rütbesiz, sivil paşaları. En az, rütbeliler kadar değerli insanlar. Onları da serbest bıraksalar, toplum daha rahat nefes alsa, demokrasiye, kanunlara, adalete, daha uyumlu olsa, olmaz mı? Olmaz. Onların düşüncelerinden başka, silahları yok ki. İçerde tutulmaları, tehlike getirmez, aksine tehlikeyi önler. Düşünce, en büyük silahtır. Silaha karşı, silah ile mücadele edebilirsiniz, ama düşünceye karşı, düşünce gerekiyor. Olmadı mı, yeniksiniz demektir. Akıl yolu, elbet bir gün, bizim ülkemize de, uğrayacaktır. İşte o zaman, adaletin terazisi dengeye gelecek, demokrasi, gerçek demokrasi olacak, Komutanlarımız, bilim adamlarımız, aydınlarımız, sanatçılarımız, içeri atılmayacaklar. İnsanlarımız, yoksulluktan, sefaletten, ezilmişlikten kurtulacaklar. Toplumun her ferdi, rahat bir nefes alacak. Aklın yolu, bize de uğrayacak.