Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '11

 
Kategori
Sinema
 

SİYAH KUĞU

SİYAH KUĞU
 

Tercihan SİYAH...!


Siyah Kuğu...değil, “Kara Kuğu” olmalıydı isim... Kara, karanlık...!

Bir tutku öyküsü... Bildiğimiz anlamda, karşı cinse duyulan değil, yaptığı işe duyulan tutku... Ya da kendi benliğine... Karanlık bir hal! Bu karanlık hali yaşayan pırıl pırıl bir genç kız olunca kontrast son derece güçlü ve parlak oluyor. Resimde veya fotoğrafta gölgeyi ne kadar karartırsanız aydınlık o kadar belirgin olur. Bizde pek ele alınmayan bir konudur bu tür bir tutku... Çok nadir yaşanıyor ondan belki!?

Tekniğinde son derecede ileri düzeyde olan Nina, dansında ruhunu ortaya koymakta zayıftır. İyilik ve masumluğu temsilde başarılıdır. Ama kötülük ve ihtirasa sıra geldiğinde bir türlü iç karanlığını aksettirememektedir. Oysa ki yönetmeni ondan bunu talep etmektedir. İşinde ve sanatında ancak o zaman talep ettiği zirveye ulaşacaktır. Delicesine bir hırsla bu “Nirvana”ya ulaşmaya çabalar. Film bu süreci irdeliyor. Süreçte baskın figür bir anne, öğretmenine ve hemcinsine yönelen cinsellik, kişilik bölünmesi, kendi bedenine verilen hasar gibi ögeler ağır taşlar gibi yerindedir.
Sinema teknolojisi son zamanlarda öylesine ilerleme kaydetti ki, bazan şirazesinden çıkıyor ve tamamen teknolojik gösteriye dönüşüyor. Oysa içerik öylesine önemli ki... Filmin unutulmaz olması için görkemli efektler değil, sağlam anlatım gerekli. Teknoloji derdini anlatmakta sadece bir araç... Bu filmin karmaşık ruhsal durumlar ve olayları anlatan yapısında günümüz teknolojisinin ne kadar fayda sağladığını düşündüm. Nina’nın içinde olduğu ruh durumu ürpertici efektler kullanılarak izleyiciye yansıtılabilmiş.
Sinemadan çıktığınızda Natalie Portman’ın siması uzun süre gözlerinizde takılı kalıyor. Elbette onun muhteşem performansı bunu sağlıyor. Hem güzel hem etkileyici bu küçük kız bütün sinema ekranını kaplıyor. Şark Vaadleri’nin “kötü”sü Vincent Cassel jön değil ama karizmatik... Yerini dolduruyor.
İzleyici çoğunluğunun empati yapabileceği herhangi bir konum yok filmde... Ama son derece sürükleyici konunun çevresindeki atmosfer, izleyeni de sarmalayabiliyor ve inandırıcı geliyor. Aslında bir an önce bir “Kuğu Gölü” temsili izlemek arzusu uyandırıyor. “Çokbilinen” bir klasiğin neleri ilham edebileceğini de düşündürüyor ; Düşünüyorsunuz, olsaydı, öyle bir seçim hakkınız, kuğulardan siyah olanı mı beyaz olanı mı tercih ederdiniz! Daima ve herşeye rağmen siyah seçilecek gibime geliyor.

 
Toplam blog
: 93
: 1712
Kayıt tarihi
: 12.12.06
 
 

Ununu elemiş, eleğini henüz asmamış bir ''Mimar''ım. Hep özel sektörde çalıştım. Yoğun çalışma yılla..