Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '07

 
Kategori
Eğitim
 

Siyasetçi memuru, memur siyasetçiyi kullanır

Çoğu zaman devlet dairelerinde işlerin sağlıklı yürümediğine, halkın çocuğu olan memurların içinden çıktığı halka eziyet ettiğini görürsünüz. Hatta bazen bu anlayışa özel sektörde bile rastlamanız mümkündür.

Sebep bu davranış normunun kültürümüze yerleşmiş olmasıdır.

Çünkü siyasetçiler, devlete işi düşen vatandaşları gerektiğinde devletin memurlarına rüşvet vererek geri çevirtmişler, sonra devreye girip iş bitiren olarak prim kazanmışlardır. Bu yöntem zaman zaman ağalar, şeyhler, bürokratlar tarafından da kullanılmıştır. Etkili bir siyasetçi ile arası açılan bürokrat, kendine işi düşen memuru veya vatandaşı ince tekniklerle etkili siyasetçiye yönlendirmiş, siyasetçiyi iş bitiren konumuna yükseltmiş, dolayısıyla aradaki buzları da eriterek hem kazandırmış hem kazanmıştır.

Zamanla vatandaş haklı da olsa tek başına devlet kapısına gidemez olmuştur. Nüfus cüzdanını değiştirmek için bile referans arar hale gelmiştir.

Siyasetçiler kendi kendine sorun çözen bürokrat istemezler. Aslında söylenileni yapan insan kılığında bir makinadır bürokrat siyasetçi nezdinde.

Bu anlayış iktidar olduğu dönemlerde iktidar partisi binalarının dolup taşmasına, düştüğü gün aniden boşalmasına yol açtı. Uyanık vatandaşlar ve uyanık memurlar işlerini yürütmek için siyasetçileri kullanmada ustalaştı. Partilerin muhalefet dönemlerinde ortada hiç gözükmeyen insanlar iktidar dönemlerinde baş köşeyi kapma becerilerini geliştirdiler. Hakkı olmayan bir şeyi elde etmek için acemi siyasetçilerin canlarına okudular. Tozunu dumanını attırdılar.

Bürokrat olarak her dönemin adamı olan, kedi gibi dört ayak üstüne düşen o insanları tanıyordum. İktidar partisi yetkilisinin “bu en sağlam adamımız” demesine ise kıs kıs gülüyordum.

Hep beraber bir canavar yaratıldı ülkemizde. Bazen bir memur, bazen bir vatandaş, bazen bir bürokrat, bazen bir siyasetçi olarak yarattığımız bu canavar tarafından yenildik.

Size örnek olarak Adana Milli Eğitim Müdürlüğüm sırasında şahit olduğum bir olayı anlatacağım.

Uzak ilçelerimizden bir öğretmen bir sorunu için iki siyasetçi ile birlikte yanıma gelmişlerdi. Onları odama aldım ve çay söyledim. Anladığım kadarıyla siyasetçilerin başka işleri de vardı. Çayı içerlerken öğretmenle ilgili sorunu dile getirdiler ve yardımcı olmamı istediler. Sonra içlerinden birisi öğretmene:

“Hocam, biz müdür beyle özel bir olayı görüşmek istiyoruz. Bize müsaade eder misiniz? ” dedi.

Öğretmen dışarıya çıktı. Kendi asıl meselelerine girdiler. Onları dinledim. Ama yetişmem gereken bir toplantım vardı. Toplantıya gitmek üzere hazırlandım ve hızlı adımlarla yan kapıdan çıkarak asansöre yöneldim. Siyasetçiler peşimdeydi ve asansör kapısında yakaladılar. Birisi kulağıma eğildi. Başkalarının duymayacağı şekilde: “Biz öğretmenle ilgili söylediğimizin tam tersini istiyoruz. Bırakın burnu sürtülsün.” dedi.

Öğretmenin bu durumdan haberi yoktu. Arabasıyla getirdiği siyasetçilere ne denli yardımcı olduklarını bilemeden minnet duyacaktı. Eminim gönüllü olarak onlara öğle yemeği ısmarlayacak, akşama kadar özel şoförlüğünü yapacaktı.

 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..