SİYASETTE KADIN ELİ

Halide Edip Adıvar ‘’Türk’ün Ateşle İmtihanı’’ eseriyle anılarını anlatmakla kalmamış; Kurtuluş Savaşı dönemindeki gözlemlerini sonraki nesillere de aktarmıştır. Kitapta yer alan birçok alıntı insana ilham vermekle kalmayıp barışçıl bir toplum kurmak için gerekli ilkeleri içermektedir. Halide Edip tanık olduğu bir olayı şöyle aktarıyor:‘’Fazlıpaşa’daki evimizin önünde Türk ve Hıristiyan çocukları birbirlerine girdiği zaman, iki tarafın anneleri de gelmiş ve onları ayırmıştı. Ondan sonra da, bu kavgalar durmuştu. Bu, bana gelecekteki bir dünyada kadınların el ele vererek savaşa nihayet vermeleri ihtimalinin ilk adımı gibi gelmişti.’’ Söz konusu anekdot esasında barışçıl dünya kurulması için önemli ipuçları içermektedir.

Kadınlarda doğuştan yer aldığını düşündüğüm analık içgüdüsünün de etkisiyle kavgadan uzlaşmaya, şiddetten diyaloğa doğru bir yol haritası belirlemek mümkün. Aristophanes tarafından kaleme alınan ‘’Lysistrata’’ -ki bu başyapıtın uyarlamalarından biri de ‘’Şalvar Davası filmidir- siyasete ve yönetime kadın eli değmesinin önemini mizahi bir bakış açısıyla işlemiştir. Sabahattin Eyüpoğlu’nun ‘’Kadınlar Savaşı’’ çevirisiyle dilimize kazandırılmış eserde yer alan şu cümleler kadınların yönetim mekanizmasındaki önemini vurgular nitelikte:

‘’Neden bizim de şehre verecek öğütlerimiz olmasın?

Kadın doğmuş olmak bir suç mu?

Üstelik de karmakarışık olan işlerimizi

Düzeltecek bir çare getiriyoruz.

Erkeklerini kim doğuruyor bu devletin? Biz.

  Tarihte kurulan ilk Türk Devletlerinde yönetimde etkin bir rol oynayan kadınlara Arap kültürünün etkisiyle ayrımcılık ve cinsiyetçi bir tavırla yaklaştık. Kadınlarımızı hayattan soyutlayarak yok saydık. Neyse ki Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kadınlarımız 1930’da belediye;1933’de muhtarlık;1934’de milletvekili seçimlerine katılma hakkını elde etti. Fransa, Japonya gibi birçok uygar ülkeden önce böyle bir devrime imza atan bir ülke olarak kadın hakları konusunda daha fazla yol alınması gerekiyor.

  Cumhuriyetimizin kurulması için savaş zamanı cephane taşıyan, siper kazan kadınlarımızın hakkına saygı göstermek boynumuzun borcudur. Borcumuzu ödemek için elimizin taşın altına koymalı ve siyasete kadın elinin daha fazla değmesini tüm gücümüzle desteklemeliyiz. Cumhuriyetimizin kurulmasında çok önemli pay sahibi kadınlarımızın yönetimde daha fazla söz sahibi olması için işe Cumhurbaşkanlığı seçiminden başlamanın faydalı olduğu kanısındayım. Cumhuriyet rejimine geçeli doksan yedi yıl olmasına rağmen henüz bir kadın Cumhurbaşkanı seçemedik. Demokrasinin erkeklerden ibaret olmadığına inanıyor ve kadınların yönetimde daha fazla söz sahibi olmasını istiyorsak kadın cumhurbaşkanı konusunu bir an evvel gündeme almanın herkes için faydalı olacağını düşünüyorum.