Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Özenti mi yoksa ne?

Özenti mi yoksa ne?
 

"All hallows evening" kisaltilmis ve Halloween olmus. Irlandali bir göcmenin Amerika'da 1900 lar da yayginlastirdigi ve Amerika'lilarin geleneksel dini kutlamalarinin adi. Ülkemizde cadilar bayrami diye geciyor ve sanirim kücük bir kesim kutluyor mus.

Neyse ki, Halloween in bir avantaji var. Diger bir adina "kabak bayrami" denebilir. Cünkü kabak mevsiminde kutlaniyor. Konusu kabak oluyor. Ve kabak cesitli süs ve hobi calismalarinda kullaniliyorken sebze olarakta cok saglikli bir besi.  Bu kutlama sayesinde kabakin yararlarindan nasiplenmis oluyor insanlar. Yabanci bir kültürün dini bayraminin ülkemizde bir kesim tarafindan kutlanilmasi bir özenti olarak degerlendirilse dahi sonucta kabak tüketiminin artisi nedeniyle saglikli bir kutlama denebilir.

Bizim de baska ülkelere örnek olacak güzel ve renkli bir kültürümüz/kutlanacak birlikte paylaşilacak önemli geleneklerimiz vardir. Kendi kültürümüze de sahip cikarak gelecek nesillere ulasmasi bu baglamda saglanmis olur. Mesela su an kabak konu olunca aklima geldi; cocukken okullarda "yerli mali haftasi" kutlamalari yapilirdi. Binbir cesit sebze ve meyveler sergilenir, bölgelere has yetisenler arasinda tanimadigimiz, bilmedigimiz sebze ve meyveleri bu sayede tanirdik.

Sevgi, dostluk, arkadaslik iliskilerini pekistirmek icin birlik ve beraberlik icinde yapilan bu benzeri kutlamalar sosyal iliskileri pekistirebiliyor. Ancak kalici olmayabiliyor.

Kalici olmasi icin,

manevi degerler iceren sosyal paylasimlarin üstesinden gelmek yürek ister, hosgörü ister, egodan fedakarlik ister.

Kayitsiz ve sartsiz vermek zor gelir insan bencil olunca. Insanlara ve devlet yöneticilerine duyulan güven olusmadiginda veya yitirildiginde, saygi ve sevgi de yitiriliyor genel anlamda. Tüm zorlara ragmen sevgiyi, saygiyi, yardimlasmayi, dayanismayi ikinci kategoriye düsürmemek gerekiyor.

 

Kapitalist sistem kurnaz ve akilli. Insanlari tüketime zorluyorken cogumuzun ruhu duymuyor. Mutsuzlugumuzu para harcayarak gideriyoruz. Insanoglunun en dogal manevi ihtiyaci sevgi ve ilgi görmektir. Iyi bir dost, iyi bir arkadaslik iliskileri kurmak ve özellikle sürdürmek duyarlilik ve hosgörülü olmayi gerektiriyor.

Manevi yorgunluklar hissettigimizde, üzüntü ve problemlerimizden, ic huzursuzluklarimiz ve beklediklerimizin gerceklesmemesinden dogan tatminsizlikler zaman zaman bizi manen yorabiliyor. Ekonomik sartlarimiz elverdiginde veya biraz zorlayarak gereksiz de olsa kendimizi oyalamak, ödüllendirmek icin ve bu mutluluk gecici dahi olsa alisveris tutkusu yaratabiliyor. Kendimizi diger insanlardan soyutlamis oluyoruz bu arada. Sana ihtiyacim yok diyebiliyoruz icimizden.

 

Insanlar birbirlerinden kopmasinin- bireysellesmelerinin daha bircok nedenleri vardir elbette.

Parami kazaniyorum, her türlü sigortam var kimseye muhtac degilim diye düsünüyor olabilir. Sosyal güvencem var. Issiz kaldigimda ac kalmayacagim. Is buluncaya kadar bir yil issizlik parasi alacagim. Is bulamadigimda Devlet sag olsun sosyal yardim alacagim. Kirami da nasil olsa devlet ödeyecek. Emekli sigortam da var...

Kaza sigortam var. Sakat kaldigimda calisamadigimda, gecimimi temin edecek bir miktar maasim olacak. Yasal haksizliklara ugradigimda hakkimi savunan avukatimin ücretini ve mahkeme masraflarimi karsilayacak. Evimin esyalari sigortali. Calindi veya bir zarar gördü ise sigortadan parami alacagim.

Cenaze kaldirma sigortam var. Ölsem cenazemi kaldiracaklar. Hastalansam bakicim var arada bir gelip benim ihtiyaclarimi giderecek. ( aci ve yalnizligini degil tabi ki ) Yani sana ihtiyacim yok. Sen yanimdaki komsum, sen evladim, sen arkadasim, sen dostum; varsan da sag ol yoksan da...

Sevgiler, saygilar

Mine
29.10.2006

Ben, Sen, O

 
Toplam blog
: 139
: 4264
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

Yurt dışında yaşıyorum. Spor, yürüyüş vb. bedensel aktiviteleri düzenli uyguluyor - vegan tarzı besl..