Sokakta hayat var, var ama… koku da var düzensizlikte…

Sokakta hayat var, var ama…  koku da var, düzensizlikte…

Hayatı daraltan, mide bulandıran sağlıksız kokular da var. Büfe veya yemek yerlerine ait bir çok işyeri aspiratör veya havalandırmasını kaldırımlarda yürüyen insanların yüzüne yüzüne adrese teslim gönderiyorlar. İnsanın midesini bulandıran, üstüne sinen kokusu ile.

Düzensizlik var. Merak ediyorum, acaba sorumlulardan kaç tanesi (Vali, kaymakam , belediye başkanı vb.) çıkıp vatandaşın yürüdüğü yolda, kaldırımda yürüyor, yürüyebiliyor. Bir vatandaş gibi. Ve yürürken sorunları görüp, çözümler üretiyor.   

Merak ediyorum… Köşe başlarında bir kamyonet veya minübüs içinde gruplaşarak koyu sohbete dalan görevlilerin ne beklediklerini, neden sokaklarda dolaşmadıklarını, yapması gereken denetimlerini yapmadıklarını merak ettiğim gibi.

Merak ediyorum… Kaldırımları yapış nedenlerini. İnsanlar yürümeye çalışıyorlar demek basit olur resmen “dekatlon” yapıyor. Otobüs durakları yaya kaldırımının tam ortasında, simit, mısır, kestane vb. seyyar satıcılar, yine kaldırımlar üzerine kedi kulübesi gibi konup kısa süre içinde teraslı, bahçeli büfeler haline dönüşmelerini merak ettiğim işyerleri olduğu gibi. Direkler, baks kutuları, reklam direkleri vs.

Merak ediyorum… Bir metre genişliğindeki kaldırımların tam ortasına bilinçsizce dikilen ağaçlar ve planlayıcı uzmanları(!), aldıkları eğitimleri, bilgilerini ve uygulamalarını.

Merak ediyorum… Yeşil alan olarak ayrılan ve düzenlenen parklarda türeyen ve o güzelim yeşil alanlarda kokusundan (sucuk, sosis, tost vs.) oturulamayan bu büfelere izin verenleri. Aynı zamanda hijyen ve gıda sağlığı açısından kontrol edenleri.

Merak ediyorum… Sokaklarda satılan gıdaların durumunu ve köftenin dumanını, faytonun pisliğini, kokusunu kontrol eden görevlileri de. Ve pazarlarda, tezgahına fiyat etiketi koymayanları uyaracak görevlileri…

Merak ediyorum…

Bizlere cafcaflı açılışlar, süslü sözler, cadde sokak ve direklerde görüntü kirliliği yaratan afiş/duyurularınız, bilboardları süsleyen gülümseyen fotograflarınız ile değil insan odaklı çalışmalarınız ve gerek önceden yapılmış gerekse yaptıklarınızı idame ettirerek göstermeye ne dersiniz?

Hadi geçelim bu görevlileri, ben temiz bir çevreye, sağlıklı işyerlerine layık bir bireyim diye şikayet telefonlarını arayan vatandaşları…

Evet, sokaklarda hayat var, cıvıl cıvıl bir yaşam var ama bir düzensizlik, başıboşluk da var, çıkan pis kokularda var. İnsanlarımızın hiç layık olmadığı bir hava var. Alışmışlık var, kanıksama var. Boş vermişlik var.

İşte bunun nedenini de merak ediyorum.

Temiz bir çevreyi, görevlerini ciddiyetle yapan görevlileri ve sokaklarda bir zahmet yürüyüp, gezen, gören, çözüm üreten sorumlular diliyorum. Hakkı olduğu yaşam şartlarını bilen, arayan ve yaşayan insanları olduğu gibi.

Son söz olarak şu sözü hatırlayalım; “Bir gün” yolu, “hiçbir zaman” kentine gider.

(Erol ASLAN)