Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Sol'a saldırmanın dayanılmaz ...

Sol'a saldırmanın dayanılmaz ...
 

 Dünya değişiyor, yeni düzende kartlar yeniden dağıtılıyor. Vesayetten vesayete savrulan ülkemde egemene diz çöküp bireysel çıkarlarına vicdanı köle yapanların sesi ne kadar da çok duyuluyor!

 

İletişim araçlarını alemi kör aptal yerine koyarak fütursuzca kullanıyorlar. Yalan rüzgarı, riya geçer akçe; zamanın ruhuna uyup insanlığın ortak değerleri ilkelerine saldırarak egolarını parlatanlar saman alevi gibi parlayıp gerçekte kendilerini yakıyorlar. Onursuz saldırıları bir yana, düştükleri çukurda tarih sayfalarında layık oldukları yerlerini alırlarken yandaş/mürit devşirerek adeta gerçekleri kararttıkça reytingleri artıyor. Televizyon televizyon piyasa yapıyorlar!

 

Sermayenin küpünü doldurup kârlarını katladığı düzende ezilenden, yoksuldan, emekten yana söz söyleme yürekliliği gösteremeyenler; kotrgerilla/derindevlet/işbirlikçilerden hesap sormak yerine geçmişte insanca yaşam için toprağa düşen yiğitlere çamur atarak bugünün vesayetine çanak tutuyorlar.

 

Emperyalizmin günahlarını görmezden gelip yürüttüğü sömürüye/savaşlara söyleyecek yürekleri/sözleri olmayanlar, taşeronlarına biat edip sola saldırmayı iş ediniyorlar.

 

1960’larda 6. filoyu kıble edip namaza duranların siyasi mirasçıları  -özeleştirilerilerini duymasakta- ‘yaşanan vahşi kapitalizme  2012  1 Mayıs’ında Taksim’de hayır derken, Türkiye’de hiç olmadığı kadar katılım ve coşku ile 1 Mayıs kutlanırken 77’de  yaşanan katliamın sorumluları sol demenin, yaşananları sol içi hesaplaşmalara fatura etmenin emekçiler/ezilenler açısından anlaşılmayacak bir yanı yok. Her devrin figürleri/yanaşmaları/güce biat edenleriyle ilgili sayısız örneklerle dolu tarih.

 

Sol gruplarının tanıklıklarını subjektif diyelim ve bırakalım dönemin savcısı Çetin Yetkin'e verelim sözü: “Olayın sol içi çatışma olmadığının yüzlerce delili var” diyor.


1 Mayıs 1977 katliamının, mahkeme savcısı olan ve nedensiz yere (Olayın gerçeketen araştırılıp sorumlularını yargı karşısına çıkartmak istediği için-NT.) görevden alınan Çetin Yetkin, bu olay kesinlikle sol gruplar arasında bir çatışma olmadığını söylüyor.

“Olayın sol içi çatışma olmadığına dair dava dosyasında yüzlerce delil vardı” diyen Yetkin, açılan ateş sonrası 5 kişinin öldüğünü, 35 kişinin de öldürücü şekilde gelen kurşunlar sonrası yaralandığını ifade ediyor.

Katliamın tanıklarının bulunduğunu, elde tabanca yakalananlar olduğunu, kovanların bulunduğunu belirten Yetkin, resmi görevlilerin çatışarak yakaladığı insanların diğer polisler tarafından masum vatandaş denilerek serbest bırakıldığını söylüyor..

Olayla ilgili tanıkların olduğunu, Sular İdaresi’nin 28 yıllık çalışanının “her zaman eylemlerde askerler gelir, eylem bittiğinde çıkardı, bu kez askerler gelmedi” dediğini hatırlatan Yetkin, bunun araştırılmadığını dile getirdi.(Neden araştırılmadı,sol gruplar mı engelledi(!))

Olayın ardından polisler Sular İdaresi’nin oradaydı denildiğini ancak kayıtlara göre resmi polislerin olaylardan yarım saat sonra oraya ulaştığının tespit edildiğini belirten Yetkin, “İddianamede açıkça yetkililerin sorumluluğu ortaya konulurken, dünyada hiçbir iddianamede görülmeyen şekilde savcılık makamı, davanın ilerde aydınlatılacağını yazdığı, yani tarihe havale etti” diye konuştu.(Kesin sol gruplar davanın ileride aydınlatılması için devreye girmiştir(!))

Olay olduğunda iktidarda Milliyetçi Cephe’nin bulunduğunu hatırlatan Yetkin, “olay sol içi çatışma olsaydı MC bu fırsatı kesinlikle kaçırmaz tüm ayrıntıları ile ortaya koyardı” diyor.

 

Katliamın olduğu ’77’de ABD’den gelip İntercontinantal oteline yerleşenler ertesi gün ellerini kollarını sallayarak ülkeyi terk ederler! Resmi kayıtlar yok edilir.

 

Katliamın Kontrgerilla tarafından askeri darbe hazırlığı olarak yapıldığı MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel’e rapor edilir. 29 Mayıs 1977'de muhalefet lideri Bülent Ecevit'e İzmir hava meydanında suikast düzenlenir, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı 1 Haziran 1977’de derhal re’sen emekliye sevk edilir.

 

1Mayıs ’77 mitingi neredeyse olaysız sona erecekken akşam saatlerinde devreye giren karanlık eller verilen görevlerini gerçekleştirirler. Kimin ateşlediği meçhul olan silah sesleriyle polis panzerleri alanda katılımcıları ezer, ses bombaları atarlar. Sonradan çözümlenen polis telsizlerine göre alandaki panzerlerin cephaneleri bitmiştir!

 

Yukarıda açıklamalarından özet yaptığım dönemin görevden alınan savcısı Çetin’in anlatımlarına göre devreye girenler, katliamın gerçek düzenleyicisi/kontrgerillanın açığa çıkmasını engelledi, Çetin Yetkinin’de ifade ettiği gibi savcılık,“İddianamede açıkça yetkililerin sorumluluğu ortaya konulurken, dünyada hiçbir iddianamede görülmeyen şekilde savcılık makamı, davanın ilerde aydınlatılacağını yazdı, yani tarihe havale etti”.

 

 

Türkiye tarihine baktığımızda Çorum, Maraş, Sivas vb. katliamları gerçek faillerinin ortaya çıkarılıp yargılanmasını engelleyenler 1Mayıs 77’de de üzerine düşeni yapmıştır!

 

Kendilerini sol’a saldırmaya adamış adeta “derin devleti aklama”ya soyunanlarda gerçeği biliyorlar.

Örnekleri çok!

Medyada klonlanmış yeni yetmelerini izlemeye dayanamayıp zaplarken, bu yazıda zamanın ruhuna teslim olanları adlarından söz etme gereği duymadan tarihe notumu düşüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..