Sosyal Medya ve İletişim

Bu hayatın içinde yememiz, içmemiz, gereksinimlerimiz kadar hayati bir durum var. İletişim.

Hepimizin hem fikir olduğu ama hepimizin her zaman uygulayamadığı ihtiyacımız olan ama eksiklik olarak kalan bir parça. Sosyal alan sosyal medya dediğimiz durum ama sosyal olmaktan da bir o kadar çekindiğimiz yaşam. Her sosyal medya aşamalarını kullanıyoruz değil mi?

İnstagram,
Facebook,
Twitter,
Youtube...
diğerleri.
Buralarda izlediğiniz, gözlemlediğiniz, eksik olanları tamamlayan en ince çizgi nedir?

Hep olması gerekenleri paylaşan postlar, hep iyilik ve arınma üzerine bloglar, kişisel gelişimimizde bize katkı sunmak isteyen ruh bilimcileri ya da ruhunu deneme yanıma yoluyla keşfetmiş bilir kişiler.
İçini dökerek para kazanan çünkü en büyük temel eksikliği fark etmiş olan yazarlar.
İnsanların birbirini anlayamadığı bu dünyada temel ihtiyacı onlara sanal da olsa sunanlar.

Her zaman başlangıçta her şeyin ilkinde çok enerjiğiz. Enerjimiz yüksek, hayallerimiz ideal, olması gerekenler oluyor gibi hani. Sonra ne oluyor da insan yoruluyor?

Çünkü insan, bir birey olarak kendini yeterince anlatmıyor, anlattığında bunun sorun olabileceğini düşünüyor. Sorunlarla uğraşmak istemiyor, kaçıyor yalnız kalmıyor ve yalnızlığı seçiyor.

Belki de günümüzün en güzel yanı bu ama her şeyi bir anda kaybetmek de kolay hale geliyor. Burada temel dürtümüz en yorulduğumuz, en karmaşaya düştüğümüz, en pes etmek üzere olduğumuz anda bile durup yolu terk etmek yerine, soluklanmak, anlatmak, durup kalmak olacaktır.

Sosyal medya dediğimiz büyülü ve dipsiz dünya başta her şeyi bize sunan ama sonra bizde olan insanlıkta olan temel soruna en kayıtsız kalandır. Çünkü bir durumu tüketme durumuna gelmek, o durumu alışkanlığa çevirir.

Kendimize sorduğumuz sorular azalmasın. Hani 'kendiniz düşünün!' diye sloganlar mevcut ya. O kısmen doğru ama bu durumu iyi analiz etmeyenler için bencilliktir.

Seni sevenlerin senin için ne yapmak istediklerini görmezden geldiğinde,
Başlangıcın kadar bitişini de doğru ifade ile gerçekleşmediğinde,
Sosyal alanında özel yaşamında kendince davranmaya girdiğinde,
Duyulmayan bir sese kulak vermek için zamanını ayırmayı bilmediğinde,
Kendinden bile kaçmaya girdiğinde, durmalısın.

Neden, böyle olsun?
Hayatın merkezinde her şey çözümlenirken, zorlaştıran iletişimsizlik duygusu neden size zarar versin?Neden sevgileri tüketsin, neden bu dünyaya ait güzel inançları kaybettirmeye uğraşsın ki?

Tespitler doğru ama uygulama anı geldiğinde sosyal medyanın içinde misin?
Herkesin kolayca ulaşması bir diğerine asla kalıcı olmaz. Eğer birinin gönül diline, akıl diline ses vermeyi denersen ve iletişim kanallarını hep dengelersen inan bana her şey çok kolaylaşacak.

Bizim yazılarımız iletişim üzerine olacak, bunu unutma.

Takipte kal.