Sosyal medyanın doğru kullanımı

Doğru kullanımı kurallarını bildikten sonra hiçbir noktada sosyal ağın insan hayatında rolünü olumsuz değerlendiremeyiz. Sosyal ağlar aracılığıyla dostluk, iş ilişkileri, bilgi akışı ve kurulan aileler hiç de toplumumuzun bu alanda yetersiz bilgili olduğu ile ilgili yanlış düşündürmektedir.

 

Kimi sosyal ağlardan kendi işi için-sahibi olduğu ürünün reklamı, yazdığı yazıların hızlı bir şekilde geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırılması, günün istenilen saatlerinde hızlı şekilde bilgi alabilmek vb. için kullanıyorsa, kimileri boş vakitlerini değerlendirmek, çeşitli oyunlar oynamak, kimileri de sadece komşudan geri kalma prensibi ile sadece adı her hangi bir sosyal ağda olsun diye kullanıyor.

 

Eğer bugün sosyal ağların yayılma coğrafyasının genişliğini ve bilginin hızlı yayılması için gerekli ortamın olmasını dikkate alırsak tabii ki, onların bir çok olumlu taraflarını numaralandıra biliriz. Ancak internet çağında her şey o kadar basit ki, sosyal ağ yararından çok herkes hasarlarını konuşuyor.

 

Sosyal ağların yol açtığı olumsuz durumlardan biri de insanda belli bir zaman dilimlerinden sonra bağımlılık yaratmasıdır. Bağımlılık oluşan insanlarda artık ruhsal sorunlar, manevi boşluklar, normal yaşamda kendini bulma imkanlarının meşrulaşması, gerçek iletişim sıkıntısı ve başka sorunları ortaya çıkarıyor. Sosyal ağlardan bağımlılık etnik ve milli manevi değerlerin unutulması ile birlikte, sürekli olarak bilgi alma ve bilgi analizi yeteneğini de kısıtlamaya başlıyor.

 

Ekonomist'te yayınlanan bir analize göre, sosyal medya kullanımı konusunda dünya ikincisiyiz. İnternet kullananların %70’ i sosyal ağları kullanıyor ve gün geçtikçe bu oran yükseliyor. Her 9 kişiden 1’ inin Facebook hesabı bulunuyor. Youtube’da her dakika 60 saatlik video yüklenirken, Twitter'da her dakika 700 Youtube videosu tweetleniyor.

 

Durum böyle olunca, sosyal medyanın doğru kullanımıyla ilgili bence halkımızın bilinçlendirilmesi gerekiyor.