Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

SPK Galatasaray'a ceza verir mi?

Galatasaray’ın biri gerçekleşen diğeri de şimdilik askıda olan yüksek oranlı bedelli sermaye artırımı hamlelerinin uyandırdığı yankı günden güne büyürken bu olayda akıllara takılan en önemli sorulardan biri Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) konuya bakışı.

SPK Başkanı Vedat Akgiray, geçenlerde yaptığı açıklamada söz konusu durum ile ilgili “hem şirket hem de yatırımcı için en doğru kararı vereceğiz” diyerek aslında kurulun konuya bakışı ile ilgili önemli bir ipucu vermiş oldu. Nitekim SPK’nın futbol kulüplerine yaklaşımı diğer şirketlere yaklaşımından oldukça farklı ve geçmişte bu farklı bakışın örneklerini fazlasıyla gördük.

Aslında işin temelinde Beşiktaş dışındaki kulüplerimizin yanlış bir yöntemle şirketleşmesi yatıyor. Zira Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor halka arz olurken Avrupa’daki kulüplerin yaptığı gibi gelir ve giderlerin tamamını bir şirkete devretmek yerine “Sportif A.Ş” gibi “bize has” bir yöntemle sadece gelirleri şirkette toplayıp giderleri kulüplerde bırakarak hatalı bir işe giriştiler.

Bu şekilde yapılan yanlış şirketleşmelerin nedeni dernek statüsünü ve bunun getirdiği, çeşitli vergilerden muaf olma, devletten yardım alma veya bağış toplayabilme gibi avantajları kaybetmemek vardı ama işin sonunda ortaya çıkan yapıda bir yanda borç batağına batmış kulüpler diğer tarafta da yüksek kârlılıkla faaliyetlerini sürdüren ve yüksek miktarda kâr dağıtımı yapan Sportif A.Ş.’ler ortaya çıktı. Öyle ki, örneğin Galatasaray, topladığı yaklaşık 21 milyon dolarlık halka arz gelirinin neredeyse iki katını yıllar itibariyle temettü olarak dağıttı.  

Bu tabloda yapılması gereken iki şirketi birleştirmek olarak düşünülebilir fakat bunu yapmadan önce hatırlanması gereken Futbol A.Ş.’lerin artık küçük ortaklarının da olduğuydu. Zira devamlı zarar eden bir şirketle birleşmek küçük yatırımcıların ortak oldukları şirketi olumsuz yönde etkileyecek, onların temettü alma haklarını engelleyecek ve onları zarar uğratacaktı. Nitekim tüm bunlar sermaye piyasasının yazılı ve etik kurallarına aykırı olarak değerlendirilebilecek unsurlardı.

Bu noktada SPK, kulüplere has yaklaşımını devreye soktu ve söz konusu birleşmeye “çağrı yükümlülüğü koşulu” getirerek şartlı bir onay verdi. Bu yeşil ışıktan ilk faydalanmak isteyen Galatasaray oldu. Fakat önemli bir mali yük getirmesi nedeniyle sarı kırmızılılar çağrı yükümlülüğüne çok yanaşmadan ve kesin tarih açıklamadan, tabiri caizse işi biraz sürüncemede bırakarak iki şirketi birleştirdi ve SPK bu olaya itiraz etmedi.

Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıllarda Beşiktaş’ın toplamda yaklaşık 320 milyon lira borcu varken, üstüne üstlük bu borcun yaklaşık üçte biri yönetim kuruluna iken SPK’nın, bu duruma da ses çıkarmaması yine kurulun spor kulüplerine farklı bakışından kaynaklandı. Zira normal bir şirketin aynı şartlarda faaliyetlerine sorunsuz devam etmesi söz konusu dahi olamazdı.

Tüm bunların ışığında, bugünün konusu olan Galatasaray’ın bedelli sermaye artırımı girişimleri değerlendirildiğinde olacakları görmek çok zor değil; SPK bu konuda sarı kırmızılılara belki bir uyarıda bulunacak ancak yaptırım uygulamayacaktır. Umarım SPK, bu kez bulacağı çıkış yolunda, en azından, küçük yatırımcıların çıkarlarını da hesaba katar.   

can.nizamoglu@gmail.com

https://twitter.com/_acn_       

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..