Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

SREBRENİTSA hala ağlıyor.. Hala ağıtlar yükseliyor Bosna’dan…

SREBRENİTSA hala ağlıyor.. Hala ağıtlar yükseliyor Bosna’dan…
 

SREBRENITSA... Bu resim toplu katliamı nasıl da ispatlıyor değil mi ?


Yakın tarihimizin vahim ve en acılı olaylarından biri olan Srebrenitsa katliamından bu yana tam olarak 15 yıl geçti. Pazargünü 11 Temmuz 1995 tarihinde, katil ve gözü dönmüş, Mladiç komutasındaki Sırf milisleri tarafından belirlenen rakamlarla 8.000’in üzerinde katledilen Bosnalı Srebrenitsa’lıların ölüm yıl dönümü.

Katil, faşit Sırp milisleri, 92 deki savaşta, pek çok silahlı ve silahsız Bosnalıları katletti. Ama çoğu, savaş ortamında olduğu öne sürülerek, pek önemsenmedi. Ama Bosnalılar tolu katliamlar yapıldı için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar, Sırpların etnik bir temizlik yaptıklarını öne sürüyorlardı. Ama bu olayların tanıkları hayata kalabilenlerdi. Uzun yıllar süren mücadele sonunda, yer yer toplu mezarlar bulundu. Başta Türkiye olmak üzre pek çok ülkenin de bu olayların üstüne gitmesiyle Bosna’da bir etnik katliam yapıldığı tüm dünyaya duyuruldu. Yapılan araştırmalarda, toplu mezarların sayısı arttı. Yakın zamanda yapılan bir kazı çalışmasında 775 kişiye ait olduğu tespit edilen bir mezar bulundu.

Peki ne olmuştu? 1991-1995 yılları arsında Yugoslavya’da yaşanan iç savaşta, Temmuz 1995'te Sırp general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu Srebrenica'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında tespit edilen rakamlara göre en az 8300 Boşnak katledilmişti.

Balkanların en müstesna topraklarında patlak veren savaşta, bir tür etnik temizlik hareketi başlatan Sırplar, BM komutasındaki Hollanda güçlerine ateş açmaya başladılar. Kara ve hava desteği isteyen Hollandalı komutan, gerekli destek gelmeyince, Sırp milislerin baskısına daha fazla dayanamayıp yalnızca 14 Hollandalı esire karşı Hollandalı askerlerin koruduğu kampa sığınan 5.000 civarında Bosnalıları Sırplara teslim etti ve Sırplar, üstelik Birleşmiş Milletlerin silahlı güçlerinin önünde, binlerce insanı teslim alarak, bir kısmını da kendileri toplayarak, kamyonlarla Bosna’nın dağlarına götürüp, belki de bir dua bile etmelerine müsaade etmeden hepsini kurşuna dizdiler. Amaçları belliydi. Bir tek Müslüman erkek kalmayacak, kadınlar Müslüman çocuk doğurmayacak. O topraklarda bir tek Bosnalı kalmayacak. Bu nedenle, toplu bir katliam yapılıyor. Sırplar tüm dünyanın gözü önünde, binlerce genç, çocuk, yaşlı ve hepsi de erkek olan insanları bir yerde toplayıp kurşuna dizdikten sonra, daha sonra tanınmasınlar diye parçalara ayırıp, farklı mezarlara gömmüşler. Sırplardan kaçmayı başaranları da, yakaladıkları yerde öldürmüşler.

Aslında, tam manasıyla bir etnik kıyım ve temizlik yapılıyor ve çoğu genç ve çocuk, yetişkin ve bir kısmı yaşlı Bosnalı erkek öldürülüyordu. Daha sonra, Sırplar sigaralarını yakıp, hiçbir şey olmamış gibi oradan uzaklaşıyorlar. Taki, yeni bir katliam yapıncaya kadar. Tespit edilen rakamlarda Onbinlerce Bosnalının katledildiği anlaşılıyor. Öyle ki, kadınların kucağındaki emzikli bebekler, daha reşit olmamış erkek çocukları bile toplanıp, kurşuna dizildi Srebrenitza dağlarında. Zaman zaman küçük küçük toplu mezarlar bulunmuştu, ama en büyüklerinden biri yakın zamanda açılan 775 kişinin bulunduğu toplu mezardı. Daha sonra kimlik tespiti için DNA testi yapılmaya başlanmış ve bunların kimlikleri tespit edilmiş, hepsinin Bosnalı Müslümanlara ait olduğu belirlenmiş

Dünyanın 2. Büyük DNA laboratuarının bulunduğu Bosna da bir kez daha gözyaşı vardı. Dün hepsi için bir anma töreni düzenlendi. Töreni canlı izledim. Etkilenmemek mümkün değildi. Elli bin’in üzerinde bir katılımcıyla yapıldı tören. Mezarların, tabutların başında hala ağlayan, gözyaşı döken insanlar vardı. O mezar ve tabutlar topluca gösterilince, insanın içi ne kadar da acıyor. Beni en çok etkileyen görüntülerden biri de hemen hepsinin beyazlar içindeki kadın ve genç kadının oluşturduğu bir koronun Boşnakça söylediği şarkılardı. Belki hepsi birer ilahi veya müzikal dulardı. Dillerini bilmediğim için ne dediklerini anlayamadım ama bence hepsinin özünde bir ağıt yatıyordu ve insanın tam da ciğerine işleyen bir melodileri vardı. Güllerle ve çeşit çiçeklerle bezenmiş bir alanın çevresine dizilmiş genç kadınlar, bu alanın ortasında duran genç bir Bosnalı solistin söylediği ağıt, ilahi karşımı melodilere eşlik ettiler. Belki de onlar, kocasız kalan kadınların, çocuksuz kalan anaların, kardeşsiz kalan bacıların, yavuklusuz kalan genç kızları singeliyorlardı. BelGözlerim doldu, içim ezildi. Onların acısını içimde hissettim.

Dünya tarihinde kara bir leke olan Srebrenitza katliamının arkasında kimse duramaz, kimse durmamalı. Bu katliamı haklı çıkartacak hiçbir gerekçe olamaz. Bu katliamın şiddetli ve planlı bir soykırım olduğu gerçeği bugün kabul edilmiş ve bir çok ülke tarafından özür dilenmiş. Ama kuru bir özür o kadar insanın acısını bitirebilir mi ? Srebrenitsa bir soykırım gerçeğidir. Bugün binlerce insanı katleden Sırpların lideri Miloseviç yıllar sonra yakalansa da, asıl failleri hala yakalanabilmiş ve adaletin önüne çıkartılabilmiş değildir. O günden sonra 15 yıl geçmiş ve bugün Onbinlerce katılımcı katledilen ve kimliği belirlenen 775 kişiyi andı dün. Ve bu anma töreninde, ölenlerin hepsinin Müslüman olmasına rağmen, törende konuşma yapanlar, birçok ülkenin devlet yetikilisi. Türkiye’den de Başbakan ve Dışişleri Bakanı katıldı. Konuşmayı Başbakan Erdoğan yaptı. Ab temsilcileri de vardı. Ama en göze batanı törende bir rahip’in konuşma yapıp, kendi dilinde ve inanışında dualar okumasıydı. En anlamlı olanı buydu. Ama, yabancı temsilcilerin, bu olayları bir kara leke ve etnik bir temizlik, bir soykırım yapıldığı dile getirmeleriydi ve böyle katliamların bir daha yaşanmaması için bu olayları unutmamak, unutturmamak için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini söylemeleri de, çok önemliydi kuşkusuz..

Dünkü törende, bir diğer önemli husus da, 775 Bosnalı Müslümanla birlikte 1 Hırıstiyan’ında aynı mezara gömülmesiydi. Ne alaka diyenlere hemen bir dip not verelim. Bu Hıristiyan, Sırplara karşı Bosnalı Müslümanlara göğüs göğüse çarpışan ve Sırpların başlattığı bu savaşta Boşnaklarla birlikte direnen bir Hırıstiyan. Dün onun içinde dualar edildi ve cenaze namazı kılındı. Belki de dünya da bir ilk olarak aynı mezarlığa gömüldüler. Hıristiyan ve Müslümanlar..

Bosna'da 8000 üzerinde insan dozerlerin açtığı çukurlarda kurşuna dizildi. Avrupa'Nın tam da ortasındaki bu etnik temizlik, en başta Avrupa'nın ama genel olarak tüm dünyanın utancıdır.. Aslında Bona Hersek’in tarihteki resmi de bu değil miydi. Farklı dinden ve ırktan olanların yaşadığı bir yer değil miydi harita üzerinde. Onbeş yıl önce, olanlar oldu. Bosna Hersek’in bundan sonra, savaşsız ve katliamsız bir yer olması dileğiyle, katledilenlere Allahtan rahmet, hayata olan yakınları ve tüm Boşnaklara başsağlığı diliyorum. Becerebilenler, hepsi için bir Fatiha okusun lütfen..

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..