Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

Pkk – Asker çatışmaları arasındaki halk

Pkk – Asker çatışmaları arasındaki halk
 

Bu pankarın asılı olduğu araç bir Adıyaman belediyesine ait..


Doğu ve güneydoğu’da çok şiddetli çatışmalar oluyor. Birkaç gündür, Türk askeri uçakları havadan Pkk’ya ait dağ kamplarını vuruyor. Aşağılardan da Obüsler bu hava bombardımanına yardımcı oluyorlar. Sadece bu kadarla da değil elbette, asker oldukça sıcak çatışmaların içinde, canı pahasına terörist peşinde dağlarda geziyor. Çok ciddi çatışmalar sonrasında şehitlerimiz oluyor ama Pkk tarafının da çok ciddi kayıplar verdiğini okuyoruz, öğreniyoruz. Son verilen rakamlara göre, son 2 aylık periyoda etkisiz hale getirilen (ölü ve diri) terörist sayısı 400 civarında. Buna İran ve Suriye’nin de yaptığı operasyonları eklerseniz, bu rakam binleri bulur.

Asker, çoğumuzun belki de eleştirdiği bir şekilde, dağda vurulan, öldürülen teröristi helikopterlerle düze getiriyor. Yaralıları tedavi ediyor, ölenleri ailelerine teslim ediyor. Pek çoğumuza göre aslında hiç onları taşımakla uğraşmamalı, olduğu yerde bırakmalı, kurda kuşa yem etmeli. Ama Türk askerinin o etnik kavram dedikleri “Türklük” şanına yakışmayan bir eylemdir bu. Peki, terörist dağda Mehmetçiği yarlı veya sağ yakalasa, onlar ne yapardı. Kesinlikle ya ölüme terk ederdi, ya da bir kurşun daha fazladan sıkardı. Bunda kimsenin bir şüphesi yok. Bu düşünce de salt, gri bir “kafatasçı milliyetçilik” değil. Böyle düşünenlere de cevabımız hazırdır. İşin özeti ve gerçeği budur. Ama, askerin teröristi o halde bırakmaması, alıp ailelerine teslim etmesi, her ne kadar tezat bir durum oluşturuyorsa da, taktir edilmesi gereken bir durumdur.

Peki, terörist cenazesini alan aileler ne yapıyor ? Öncelikle, elbette ki her acılı aile gibi feryat figan, ağlamalar, dövünmeler olacaktır. Bu doğaldır. Netice de ölen, bir terörist de olsa, kendi canlarından bir can gitmiştir. Acılıdırlar, üzüntülüdürler, acılarını dışa vurarak, zılgıt atarlar, küfür ederler, bağırıp çağırırlar, hatta intikam sloganları bile atarlar. Bir yere kadar, işin insani boyutu olarak değerlendirilebilir. Ancak, biraz da, hatta haddinden fazlaca, birileri tarafından da acılı ailelerin acıları ve üzüntüsü kullanılarak kışkırtılan insanlar, içinde yaşadıkları devlete ve milletine karşı intikam yeminleri ediyorlar. Ettiriliyorlar. Öyleki “Dişe diş, kana kan. İşte şimdi İntikam” diyen o zavallılar, yalnızca kime uşaklık ediyorlar acaba ?

Takip edin, eğer bir şekilde tv ekranlarına gelirse bu cenazeler, bakın bakalım tabutların üzerlerinde ne var. Bizim Anadolu ve İslam geleneğimizde tabutun üzerine, dua ve ayetler yazılı yeşil örtüler örtülür, veya üzerine Türk bayrağı (Türk bayrağının nerelerde örtüleceğine dair kanuna göre) örtülür. Sonra da dualar şeklinde defin edilir. Ancak terörist cenazelerinin hemen hemen hepsinde Pkk’nın bayrakları örtülü. Peki bu bayrakları, cenaze sahipleri mi örtüyor tabutların üzerine. Bence hayır, bundan oldukça fazla şüpheliyim. O bayraklar, oraya birileri tarafından örtülüyor. Ve bu insanlar, yalnız Türk devletine, askerine ve Türk halkına karşı nefret duysunlar diye, cenaze törenleri protesto mitingine dönüşüyor. Pkk sloganları atılıyor. Apo ve şehitlerimizin intikamı alınacaktır deniliyor. Dikkat edin ölenlere şehit deniliyor. Hatta ve hatta, başta Diyarbakır olmak üzere, pek çok yerde girişinde Pkk bayrağını andırır renkler olan “şehitlikleri(!)” bile var. Oysaki, dinimizce ve töremizce kimlere şehit edileceğini herhalde bilmiyorlar. Kaldı ki, toplum genelinde şehitlik mertebesinde kabul görülenlere karşı bir tezat oluşturmuyor mu ? Evet, doğrudur, pek çok eylem ve hareket gibi bu durum da, “biz farklıyız ve sizin değerlerinizi kabul etmiyoruz” demektir. Bu halkı kışkırtıyorlar. Onların zafiyetleri ile oynuyorlar. Gerek yerel, gerek devletin yetki ve imkanlarını kullanarak, Kürt kökenli halk ile bu ülkenin diğer vatandaşları arasına nifak tohumları ekiyorlar. Çocukları, gençleri kandırıyorlar. Bugün çatışmalarda öldürülen insanların geneli 30 yaş altında. Kimileri daha çocuk denilecek yaşta. Meydanlardaki, taş ve Molotof atanlara bakın, yaş ortalaması sizce kaç ? Ailelerin çocuklarına sahip çıkması engelleniyor ve dağa gönderilmesi konusunda baskı yapılıyorsa, sonra asker ve pkk arasında kalan ve mengene de sıkışmış gibi duranlar kim ? Bu insanlar! Maalesef Bu insanların, bu devletin yanında ve bu ülkenin insanları ile bir arada yaşamasını istemiyorlar.

Onlar kim mi ? Aslında herkes biliyor. Onlar, milletvekili kisvesi altında meclis kürsüsünden Pkk çığırtkanlığı yapanlardır, barış lafları ile ırkçı söylemler yapanlardır, Kürtler asla Türklerle kardeşçe bir arada yaşayamaz diyenlerdir, Apo’ya özgürlük diyenlerdir, özerklik istiyoruz diyenlerdir, Pkk terörist değil, Kürt gerillalar örgütüdür diyenlerdir, Pkk özgürlükçü bir harekettir diyenlerdir, yıllarca bölge halkının sırtından geçinip, bölgeye bir çivi bile çakmayanlardır, devletin yaptığı yatırımlarının bölgeye gelmesini istemeyenlerdir, okul, hastane, yol gelmesini istemeyenlerdir, her mikrofonu eline alan çok bilenlerin işsizlik, açlık, eğitim, istihdam sözleri yerine, kavgacı üslüp takınan ve her seferinde pkk’nın siyasallaşmasını isteyenlerdir. Bunlar, şehit cenazelerini, belediye araçları ile taşıyan ve camlarına “Pkk – Apo İntikam” diye yazan, sözde devletten maaşını alan kamu kurumu çalışanlarıdır, cenaze törenlerinde halkı yatıştıramayan belediye başkanları, partililer ve örgüt yanlılarıdır.

Yazık ! Yüzlerce yılın motifi, örgüt onun elinde tuttuğu, beyinleri yıkanmış, teröre hizmet eden bir avuç zavallının Bizans oyunları ve halka yalan, yanlış anlattıkları ile bozulmak üzere. Tek dertleri, APo’yu tutulduğu yerden çıkartmak, özerklik ilan edip, bu ülke birliğinden ayrılmak ve kendi devletlerini ilan etmek. Ama bizde bir söz vardır bilirsiniz. Bir karının 2 kocası olmaz, ev üstünde ev kurulmaz diye.

Birileri akıllarını başlarına almalı. Eğer, Türk halkı gibi, hiçbir genç insanın tabutu taşınmasın, gençler öldürülmesin isteniyorsa, bu iş tek taraflı olarak “asker operasyonları durdursun” demekle olmuyor. Elbette asker, ateşi ve operasyonları durdursun ama önce elinizi vicdanınıza koyun da şöyle bir düşünün. Asker neden operasyon yapıyor, neden dağlarda çatışmalarda Kürt çocukları, gençleri öldürülüyor. Onlar dağda elleri arkalarında dolaştıkları için mi, askere, sivile, çoluğa çocuğa kurşun sıktıkları için mi ? Ellerinde ağır silahlarla askeri karakolları taradıkları için mi ? Dağlardaki insanların, bu ülkenin geleceği için tehdit unsuru oldukları için mi ?

Evet, bir kez olsun, o yüreğinize götürdüğünüz elinizle, vicdanınızın sesini dinleyin de, Pkk’ya silah bırakın deyin. Bizim aramıza nifak tohumu ekmeyin deyin. Bizim derdimiz, terör değil, hakça yaşamak deyin. Bizim isteğimiz bu ülkeden ayrılmak falan değil, aş, iş, ekmek deyin. Deyin yahu? Ne olur ? Alt tarafı sizi tehdit ederler. Kepenkleri kapattırırlar. Ama bu çığlık üç, beş değil de milyonlar olursa o zaman Pkk işte o zaman asıl gücünü kaybeder.

Deyin yahu ! Ne kaybedersiniz… Ağzınızdan iki kelam çıkması, çocuklarınızı kaybetmekten daha değerlidir..

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..