Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '15

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Stratejik plan var mı?

Stratejik plan var mı?
 

Hayallerinizi gerçekleştirin


Stratejik plan

İnsan dünya üzerinde sürekli yenilenmeyi düşünen ve uygulayan tek canlı türüdür.

Nesiller boyunca aynı yoldan göç takip eden hayvanlar âlemine bakın, yüzbinlerce yılı arkalarında bıraksalar da yine barınma, beslenme, yolculuk ve üreme alışkanlıklarını değiştirmezler. İnsan bu yönüyle de diğer canlılardan çok farklı hareket etmektedir.

Her yıl reklamlarda dahi onlarca ürünün “yeni” ön ekiyle piyasaya sürüldüğünü görürüz. Otomobilden, sakız, çikolata ve deterjana kadar pek çok üründe bir şeyler değiştirilmiş ve “yeni” vurgusuyla piyasaya sürülmüştür. Bu “iç istek” insanın ruhundaki enginlikten kaynaklanmaktadır. Yeni elbiseyi, yeni mobilyayı, yeni telefonu, yeni arabayı arzu etmek, yeni ürünü ilk alan, kullanan olmak insana özgü bir arzu ve hayaldir. Tabiî ki imkânlar ölçüsünde elde edilebilmektedir.

Yenilik, insanların arzu ettiği bir beklenti ise her işletme ürün ve hizmetinde bu yeniliği gerçekleştirebilmekte midir?

Üzülerek hayır diyebiliyoruz. Çünkü elindeki sanatı ve mesleği yok olup kayboluncaya kadar o işe aynı standartta devam eden, işine yenilik katmak yerine taassupla mevcudu muhafazaya çalışan insanlar bulunmaktadır. Kendini geleceğe ve değişime uymaya zorlayan insanlar ancak, piyasaca arzu edilen talebi yakalayabilecekler ve işlerinde, mesleklerinde, ticaretlerinde başarılı olacaklardır.

Yenilik ve çağa uyma; planlı çalışma, araştırma ve gelişim projeleri ortaya koymakla mümkündür. Kim işletmesinin bir yılını planlar ise yıllık büyüme hızı oranında yenilenme ve gelişim yakalamış olur. Bu durumda işletmesi %3 büyümüş ise gelişim ve yenilenmesi de  %3 olacaktır. Fakat 10 yıllık plan yapanlar, 10 yılın toplam büyümesi olan %35’lik büyümeyi 1 veya 2 yılda sağlayacak ve %35’lik yenilenmeye de yine 1-2 yılda kavuşacaklardır.

Zaten bu uzun vadeli planlara da işletmecilikte “stratejik plan” denmektedir. Kısa vadeli 1-2 yıllık, orta vadeli 5 yıllık ve uzun vadeli 10 yıllık gelişim ve büyüme planları.

Stratejik plan, insanımız tarafından tam anlaşıldı mı bilmiyorum ama benim anladığım, işletmenin öngörülen bu planı gerçekleştirmek için “ant içmesidir”. Bu manaya göre, işletmenin üst yönetiminden en küçük birimde çalışanına kadar herkesin bu plana vakıf olması ve gerçekleştirmek için söz vermiş olmaları gerekmektedir.

Bir işletme için bulunmaz bir kazanım olan stratejik plan, işletmeye gerçek hayat üfleyen yol haritasıdır.

Sanırım pek çok insan stratejik planı, dosyalanan bir bürokrasi belgesi olarak görüyor. Ama işin aslı öyle değildir. Kurumun tüm birimleriyle aylarca kafa yorduğu, beyin fırtınaları yaptığı bu değerli hedefler yine tüm kurum çalışanlarının inancı, azmi, beklentisi, arzusu ile yerine getirilecek, tamamlanacak ve gerçekleştirilecek yeni işletmenin mimarisidir. Bu mimari yapıya göre işletme şekillenecek ve gelecekte aynen öyle görünecektir. Eğer bir danışman firma, işletmenin üst yönetimiyle çalışma yapıp “stratejik plan” diye bir kitapçık yayınlarsa inanın aynı etkiyi göstermeyecektir. Haddi zatında daha profesyonel bir hazırlık, tumturaklı ifadeler, metreler, yüzdeler, çalışan sayısı, oranları, bütçeleri yer alacak ve güzel de görünecektir. Ama bu planın hayata geçmesi için ruh üflenmiş olmayacaktır. Ruhsuz şahane bir kuş resmi ile uçan hayat dolu bir kuş aynı şey değildir.

Her fikir, ideoloji, plan, proje, icat ona inanmış ve gerçekleştirip hayat vermeyi gaye edinmiş insanlar ister. Aksi halde en güzel fikirler dahi yazıldığı kâğıttan kurtulup hayatın içine giremez, toplum içinde yer edinemez. İşte stratejik planların binlerce şirketin, işletmenin, arşivlerinde tozlu klasör olarak kalmalarının nedeni de, o plana inanan ve hayata geçirmeyi düşünen istekli insanlar tarafından sahiplenilmemiş olmasıdır.

Sahiplenme yöneticilerin bir talimatıyla olmayacağı da açıktır. Zira insan sevmeyi ve sevdiğini terk etmeyi emir ve talimatlarla yapmaz, yapamaz. Sevgi; tanımak, tanışmakla başlar. Onunla zaman geçirip beğenmekle aşka dönüşür. Bu süreç duygularla gelişir. Akıl ve irade kısmen içindedir. Ancak sevdikten ve hatta âşık olduktan sonra aklı, iradesi, bilinci, arzusu, duygusu, tutkusu ile ona sahip çıkacak, onun hayatta kalmasını isteyecek ve bunun için canla başla, fedakârca çalışacaktır. İşte bir stratejik planın hayata geçişi sağlanmış olacaktır.

Neden yöneticiler bu kadar zahmet ve masrafla yaptırılan stratejik planların, tüm çalışanlar tarafından sevilip âşık olunarak hayata geçirilmesini istemezler? Eksiklik nerede?

Bana sorarsanız, gelecekteki proje bugünün insanına hemen sevimli ve sempatik gelmiyor. Buna yöneticiler ve patronlar dâhil. Onlar bugünü bu haftayı daha önemli buluyorlar. 10 yıl sonrasını, cam gibi açık ve berrak görmek ve ona inanmak ardından tüm detaylarıyla tanımak ve âşık olmak onlar için de çok zordur da ondan. Demek stratejik plan bir “moda”, kurumsal şirketler için bir “âdet”, yöneticiler için “entel görünme ürünü” olmaktan kurtarılmadıkça planın kanatlanıp hayat bulması mümkün olmayacaktır.

Stratejik plan; sade, basit ve yüzlerce sayfadan kurtarılmış 3 boyutlu bir plan haline getirilmelidir.

Ana konularımız nedir? Bunlar hangi ölçüde geliştirilmelidir? Ne kadar zaman, para ve insan gücü lazım olacaktır? Tamamlanınca ne kazanmış olacağız? gibi basit soruların cevaplarıyla hazırlanmış hedefler, aylık faaliyet planlarına (taktik plan) onlarda her birim için kontrol listesine dönüştürülüp birim amirine teslim edilecektir, hepsi bu.

Haftalık ve aylık icra kurulu toplantılarında gelişmeler aktarılırken hedef ve gerçekleşen oranlar istatistikî ölçümlerle verilecek, tamamlanan her plan sonrası belirlenmiş ondan sonraki hedefin gerçekleşme ihtimali analiz edilecektir. Gerekirse aylık veya 6 aylık revize çalışmalarıyla düzeltmeleri yapılacaktır.

Neden gerçekleştirilemedi? Sorusunun mazeret kısımları çok kısa sorgularla, ilgiliye hesap sorulması ve gerekli ikazın-cezanın verilmesiyle geçilecek, ana sorunlar ise uzmanlar veya alt komisyonlar ile irdelenip araştırılacak, işletmenin 10 yıllık geleceği kurtarılmaya, parlatılmaya çalışılacaktır.

Unutulmayacak ana unsur, plansız gelişme olmaz, programsız organizasyon karma karışık olur, yapılan plana sevdalı insanlar olması ise o planın sahiplenilmesi ve gerçekleşmesi demektir. Demek gerçekten “ant içmiş” çalışanlar ile iyi çalışılmış her stratejik plan hayata geçirilebilecektir.

Bazıları, “stratejik plan üst yönetim tarafından çalışılıp, hazırlanıp, kabul gördükten sonra çalışanlar ile paylaşılmalı ki, hiç olumsuz düşünce olmadan, uygulamasında şüphe duyulmadan yol alınabilsin” diye düşünür. Ancak bu düşüncenin ilk görüşme ve kabul aşaması doğru kabul edilse de, vizyon paylaşımında ve uygulanacak plan maddelerinin tespitinden sıralama yapıp önemli, öncelikli ayrımına kadar tüm işlemlerin çalışanlarla yapılmasından yanayım.

Çok fazla çalışanı olan işyerlerinde tüm çalışanları bir araya toplayarak çalışma yapılamaz elbette, onları çalıştıkları birimlerde programa dâhil edip, bölüm ve birim bazında plan ve hedeflerini çalışmalarını isteyerek yapılabilir. Bu yolla daha fazla sahiplenme ve gerçekten önemli maddelerin tespiti söz konusu olacaktır.

Katılımcı, ana konulara yoğunlaşılmış, çok madde ve detay yerine sade ve basit yazılmış, hedefler konulmuş, kısa bir stratejik plan dosyası başarıyla uygulanacak projedir.

Başarılı iş hayatı dileklerimle.

Muammer MURAT

İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı

6.3.2015

 
Toplam blog
: 163
: 4552
Kayıt tarihi
: 03.09.07
 
 

1965 yılında Erzincan'da doğdu, İzmir'de yüksek eğitim alıp, devlet memuru oldu. 5 yıl süreyle bi..