Şu üç günlük dünyada

Günlük olaylar olağandışı olayların dışına çıktı.. Her gün şaşırtıcı olaylar yer alıyor basında. Memleketin başında bulunanlar mecliste çocuklar gibi kavga ediyorlar. Seçmen onları, mecliste kavga etsinler diye seçmedi. Ama onlar, seçmenin oylarını kavgaya dönüştürüyorlar.. Ülkede binlerce işsiz, aşsız insan varken bu kavga niye? Birbirlerine olmadık şeyler söylüyorlar. Ve bütün bunlar yetmiş beş milyon insanın gözünün önünde sergileniyor…

Ben artık, televizyon, izleyemez, gazete okuyamaz oldum! Her gün şiddet, her gün şiddet.. Televizyonda, gazetelerde iyi şeyler görmek istiyorum. İnsanlığa kötü örnek olma hakkına sahip değilsiniz.. Her gün darbe darbe diyorsunuz.. Ortalıkta ne darbe var, ne bir şey? Nerden çıkarıyorsunuz darbeyi? Bir ata sözümüz var: Bir insana kırk gün ne derseniz o olur.. Bunu kendi yaşamınızda da görmüş olabilirsiniz.. Tevfik Fikret bir şiirinde “Kanun diye diye kanun çiğnendi” diyor. Darbe diye diye darbe mi getireceksiniz? Türban diye diye türbanı getirdiniz ya.. Gata olayı 2008 ‘de olmuş, şimdi ısıtıp yeniden önümüze koymanın ne alemi var? Türbanlılar Gata önünde basın bildirisi sunarken, türbanlıların; çarşaflıların Gata’ya girdiğini görmediler mi? Artık her yerde türbanlı var, daha ne istiyorsunuz? Bakın, töre cinayetleri durmuyor. Elazığ’da, bir kız erkek arkadaşıyla konuştu diye, diri diri kümesin altına gömülmedi mi? Adana adliyesinde bir kız, bir çaycının aşkına evet demediği için öldürülmedi mi? Bir başka kız da 28 yerinden bıçaklanmadı mı? Bursa’da bir genç sevgilisini boğarak öldürmedi mi? Daha da örnekler saymak olası..

Basın, töre, terör cinayetleri, at/eşek eti satma, hırsızlık, zor alım, kaçakçılık.. olaylarıyla dolu.. Baykal, Cübbeli’ye merhaba, geçmiş olsun demiş.. Ne var bunda, insani bir şey değil mi? İnsan düşmanına bile zor durumdayken su verebilir.. Kurtuluş savaşımızda, Çanakkale savaşımızda bu böyle olmadı mı? Sürgit yüz azdırmanın, küs durmanın ne anlamı var?.. Çıkarın içinizdeki kini.. Tanrı yalnızca sizin değil.. Tanrının korunmaya, arkalanmaya ihtiyacı yok.. Size Tanrı beni arkalayın, beni koruyun mu diyor? Din insana özgü bir kavram. İkinci bir başkasının buna karışması doğru mu? İnanan inanır, kim karışır buna? Hiçbir insanın başka bir insana sen de inan deme hakkı yoktur. İnsanın din hakkı Tanrıyla kendi arasındadır.

İkinci bir insanın araya girmesi hoş mu? İnsanın dinsel duygularını oraya buraya yönlendirmek hiçbir kimsenin görevi değildir.. Tanrı insana niye beyin, us, istenç vermiş, hiç düşündünüz mü? Tanrı bütün bunları kötüye kullanın diye mi verdi? Mecliste kavga edin, birbirinize olmadık şeyler söyleyin, ayrılıkçılık, insanları aç, açık, işsiz bırakın, işçileri sokağa atın, hakkını yeyin diye mi verdi? Yanlış işler içindesiniz beyler! Orası size kalıcı değil.. Siz bütün bu olayların önüne geçmeyi başka bir bahara mı bıraktınız? Şu üç günlük dünyada kavga etmek niye?