Suçlu hep başkaları mı?

Türk futbolunda gelinen noktaya bakıldığında insanların artık midemiz bulandı diyebileceği senaryolarla karşı karşıya kalmaktayız.
Federasyonlar, hakemler, disiplin kurulları vs.. sürekli suçlu bi şahıs yada kurum bulunup halkın önüne yem olarak atılmakta ve başarısızlıklar bir şekilde örtülmektedir. Özellikle GS ve BJK kulübü yöneticileri her başarısız sezonda her kaybedilen maçtan sonra bir şekilde topu başkalarına atıp, gündemi değiştirip seyircisine şirin görünmeye çalışmakta. Oysa FB kulubü daha önceki yıllarda bu ve benzeri şeylerle bir başarı gelemeyeceğini anlamış ve kulübü 10 yıl gibi kısa bir sürede Avrupanın ses getiren bir markası haline getirmiştir. Bunun altında kalmaktan korkan özellikle BJK nın son yönetimi ve başkanı ile yeniden göreve geldikten sonraki çıkışlarıyla ortamı hep geren Sayın Adnan POLAT sürekli olarak Fenerbahçe ile ilgili yorumlar yapıp en ufak bir hakem hatasında yaygara çıkarmaktadırlar. Geldikleri umutsuz tablodan dolayı Fenerbahçe'yi yakalamak yerine yanlarına çekmek için bir sürü ayak oyunları yapmakta ve bir şekilde gündemi kendi başarısızlıklarından soyutlayıp Fenerbahçe düşmanlığına sürüklemek istemektedirler.

Son teknik direktör faciası, 15 senedir temeli dahi atılmayan Ali Sami Yen Stadı, Saip Som isimli şahısa kaptırılan kulübün paraları yanlış transferler aynı şekilde Bjk'nın Fenerbahçe'nin gönderidiği her oyuncuyu kadrosuna katması, yanlış harcamalar, stadda cinayet işlenmesi, eski teknik direktörlerine kaybedilen 8.5 milyon dolarlık tazminat olayları bu duruma getirmiştir. Kendileri aleyine yapılan hakem hatalarına tepki gösterip Fenerbahçe'nin gecen sezon verilmeyen 11 penaltısında yada bir sezonda sadece 1 penaltı kullanmasına, 2 yıldır kupada hakemler tarafından elenmesine bu sezon aynı maçta verilmeyen 2 penaltısı, haksız yere 10 kişi kalıp 1-0 önde olduğu maçta 2-1 kaybetmesine yada 2006 yılında Denizlide gasp edilen şampiyonluğuna sessiz kalmalarını anlayışla karşılamak mümkün değildir. Olay sana verildi bana verilmedi olayı değildir. Kurumsal kimliğiyle, tesisiyle, taraftarıyla büyümek sonrasında sahadaki sonuçların aslında ayrıntıdan ibaret olduğunu anlamak olayıdır.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz YILDIRIM bir önceki federasyonu istemediğini belirttiğinde onu düşman ilan edenler bu yıl ne hikmetse o federasyonu hayin ilan edip görevden alınmasında başrol oynamışlardır. Kendi seçtikleri başkanı ve yönetimi daha 2. ayını doldurmadan yıpratmaya başlamışlardır. Ama duyarlı GS VE BJK taraftarlarının gün gelip bu başarısızlıkların hesabını sorucağına inananlardanım, başarıyı takdir etmedikçe bir adım bile ilerleyemeceklerini suçlunun başkaları olmadığını birilerinin anlatması gerekir, bu TÜRK FUTBOLUNUN selameti için çok önemli.