Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '10

 
Kategori
Mimarlık
 

Süleymaniye'de öğlen

Süleymaniye'de öğlen
 

Sülemaniye...


1976 Yılında İstanbul Çapa Öğretmen Lisesinde öğrenciyken Okul Müdürümüz bana ve sınıftan bir kız arkadaşıma :

-Süleymaniye camisine bir gezi düzenleyeceğiz.

-Caminin yapımı ve özellikleri konusunda bilgi toplayın ve gezi sırasında arkadaşlarınıza anlatın. Demişti.

Bir haftamız vardı.

Kız arkadaşımla üç gün okuldan sonra yakında olan Beyazıt Kütüphanesine gidip cami hakkında bilgiler toplamış , bunu derleyip bir kompozisyon haline getirmiştik.

Öğlen arası camiye gidip namazdan sonra gezmiş ve edindiğimiz bilgileri arkadaşlarımıza anlatmıştık.

Süleymaniye camisi Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış dört minareli bir cami idi.

Cami bugün dahi çözülememiş sırlarla doluydu.

Edindiğimiz bilgilere göre:

Dört minarenin birincisi Fatih’i , ikincisi 2.Bayazıt’ı, Üçüncüsü Yavuz’u , dördüncüsü Kanuniyi temsil ediyordu.

Cami yapılırken temel yeri kazılmış, temel atıldıktan sonra temel dört yıl su dolu durmuştur..

Boşaldıkça ve suyu toprak yuttukça temelin olduğu çukur suyla doldurulmuştur.

Cami temeli kubbe yüksekliğinde kazılmış ve kubbe biçiminde dipten yukarı genişleyerek yükselmiştir.

İstanbul’un yedi tepesinden birine yapılan caminin etrafı yapımı sırasında cami inşaatının görünmeyeceği yüksek çitlerle çevrilmiştir.

Cami inşaatı yedi yıl sürmüştür.

İnşaatın uzun sürmesi Sinan düşmanlarının padişaha sürekli fitnesi padişahın her seferinde Sinan’ı ölümle tehdit etmesi bu ustayı yıldırmamıştır.

İnşaatın uzun sürmesi o zaman ki İran Şahı tarafından alay konusu yapılmıştır

Parasızlıktan cami inşaatı kalmış diyerek rivayet olunur ki ; kırk deve yükü değerli taş göndermiş buna kızan Kanuni bu değerli taşların yumurta akı ve kireç kaymağından yapılan kubbe harcının içine atılması emrini vermiştir.

Bu yüzden gece ay ışığında , güneş doğduğu ve battığı zamanlarda kubbe yıldızlarla süslenmiş gökyüzü görüntüsü vermektedir.

Çekememezlik ve fitne o zamanlarda da çoktur.

Kanuni’ye “Sinan cami içinde nargile içiyor. ”denir.

Kanuni hiddetlenir. Bir ikindi vakti cami inşaatını basar.

Bakar ki Sinan bacak bacak üstüne atmış nargile höpürdetir.

Ancak nargilenin tömbekisi yoktur.

Aslında Sinan nargile fokurtusu ile ses iletimi deneyi yapmaktadır.

Durum anlaşılınca Kanuni geldiği gibi gider.

Mihraptaki imamın sesinin mikrofon varmış gibi bu büyük caminin her yerinden işitilmesi için birinci kubbeye atmış beş tane boş büyük turşu küpleri konmuştur.

Birinci kubbe ile ikinci kubbe arasında bir metre boşluk camide klima etkisi yapmaktadır.

Geçmiş zamanlarda , 300 e yakın dev kandillerle aydınlatılan bu büyük caminin içinde duvarlarda ne bir is, cami içinde ne bir koku vardır.

İs ve koku rahatsızlık vermesin diye yüksekçe bir yere oda inşa edilmiştir ve içine kendirden yapılmış tehlis çuvalları gerilmiştir.

Değişik köşelerde oyuklar açılmış buradan giren is ve koku bu odaya toplanmıştır.

Tehlis çuvallar üzerine toplanan islerden en kaliteli mürekkepler elde edilmiş ve caminin ve diğer camilerin duvar süslerinde kullanılmıştır

Cami inşaatı bittikten sonra Kurban Bayramı gecesinde yüksek çitler alınmış ve Bayram sabahı cami ibadete açılmıştır.

Sabah erkenden kalkan İstanbul halkı gurur ve hayranlıkla bu tepe üzerindeki camiye bakakalmışlardır.

Zamana inat 450 yıldan fazla bir zaman önce yapılan cami bugün hala ayakta ve dimdiktir.

..

İstanbul’a gittiğinizde muhakkak bir öğlen vakti bu camiye gidin, avlusunda dinlenin orda grup halinde öğrencilere rastlayacaksınız, içlerinden birisi diğerlerine bir şeyler anlatıyor olacaktır; işte o zaman bu yazıyı ve beni hatırlayın.

Muharrem YILDIZ

Öyle ya! Baba; bu devirde Sinan gibi mimar. Süleymaniye gibi eser nerede. Mimar buldum desen, Sinan bulamazsın. Sinan bulsan, Süleyman bulamazsın. Hepsini bir yerde görmek dilersen' ille de Süleymaniye'ye çıkarsın...

 
Toplam blog
: 67
: 4037
Kayıt tarihi
: 24.04.07
 
 

17 Şubat 1986'da: Soğuk karlı bir Şubat gecesi Koca Karı olan ebenin ellerine ''bilim otoritelerinc..