Suriye’den kaçanlara, “beyan”la üniversite kapıları açıldı!..

Yapacak bir şey yok!

Kim diyor bunu?

Düzenden, olumsuzluklardan yakınanlar karşısında, “kendi cebi”ne dokunmadığı için “olan”lara tepki göstermeyen, ama tepki göstermeyi çok istiyormuş da, kendine arka çıkan yokmuş gibi havalara bürünenler...

Oysa yapacak bir şey var!

“Olmaması” gerekenleri “olur” yapanlara, demokrasiyi “oy verme”ye indirgeyenlere, “oy”la tepki göstermek. 

Bu, yol gösterme olarak sunulunca, “Yapacak bir şey yok!” diyen, hiç kuşkunuz olmasın, kendini haklı gösterecek yolu da buluyor:

“Alternatifi yok ki...”

“Kendi cebi”ni etkilemeyen “var”ları doğal karşılayanlar, “yazgı”mızı çiziyorlar ne yazık ki...

Ne yazık ki, YÖK’ün, “Serde Suriyeli sığınmacı olmak varmış!” dedirtecek bir karar/ genelge için de, “Yapacak bir şey yok!” diyenler olacaktır.

Nedir o karar/ genelge?

YÖK, ülkemin çocukları üniversite kapılarında beklerken, “cep”i dolu olanlar bir yana, “cep”i delik olanlar çocukları için “delik”i genişletirken... üniversite kapılarını Suriye’den kaçanlara açıyor.

Hem de nasıl!

Belge melge yok, “beyan” yeter.

Ne demek “beyan”?

“Ben Suriye’den geldim; muhalifim. Falan üniversitenin falan bölümünde, bilmem kaçıncı sınıfta okuyordum.” demek...

Demek yeterli olacağı için kapılar açılıyor.

“Özel öğrenci” sıfatı verilecekler, diledikleri üniversitelere (Gaziantep, Kilis 7 Aralık, Harran, Mustafa Kemal, Osmaniye Korkut Ata, Çukurova ve Mersin) başvuracaklar.

(gaziantephaberler.com’un haberine göre, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Suriyeli mültecilerin akın, akın kayıt yaptırmak için başvuruda bulunduklarını ve bunların kabul edildiğini” söylemiş.  İlk aşamada, Tıp Fakültesi’ne 6; İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İktisat Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi'ne birer; İngiliz Dili ve Edebiyatı 3; Mimarlık’a ise 9 kişinin kaydı yapılmış.)

Bu başvuranlar gerçekten öğrenci mi?

Soran, araştıran olmayacak; “beyan” yeterli ya...

“Olmayan”ların “olur”, “olan”ların “olmayan” sayıldığı/ gösterildiği yerde, gel de olumsuz düşünme.

****

Gelenler “özel öğrenci” olacakmış.

Bu, ne ola ki?

Herhangi bir yükseköğretim programına kayıtlı olan öğrencilerin; kendi üniversitelerindeki hakları saklı kalmak kaydıyla, sağlık gibi sorunlar nedeniyle başka bir üniversitenin çeşitli fakülte ve yüksekokullarında ders alabilmesi...

Bu tanım, yabancı bir ülkenin yurttaşa öğrenciler için geçerli olur mu?

YÖK, “... ülkemize sığınan Suriye vatandaşları ile Suriye’de eğitim görmekte iken ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitimine ara vermek zorunda kalan Türk vatandaşı öğrenciler...” dediğine göre, demek ki, geçerli oluyor/muş!

Suriye’den gelenlerin hangi amaçla geldikleri bir yana, bu anlayış, başka “kapı”ları bunlara, başka yabancılara da açacağı kuşkusunu yaratmaz mı?

Gelenlere/ geleceklere yarın, kim bilir ne haklar tanınır?

Akla gelmeyenler...

Acaba, demokrasiye katkı babından, “oy verme hakkı” tanınır mı?

Öğretmenlik hakkı tanınır mı?

Sınır kapıları Suriye’den gelenlere, kaçanlara, kaçacaklara açık...

Her “şey”in ithali gelebilir?

Belge mi, diploma mı?

“Beyan” yeter de artar!

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com