Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '13

 
Kategori
Dünya
 

Suriye Müslüman değil mi?

Suriye Müslüman değil mi?
 

Toplum önünde ağlayarak Müslüman göz yaşı dökmek siyasetin yeni yöntemi olarak düşünüldüğünden eleştiriliyor. Göz yaşlarının bilinen ortamlarda akıtılması inandırıcı da olmuyor. Bir yanda savaşın getirdiği felaketlere ağlarken öte yandan savaş çığırtkanlığı yapmak çelişki. Hangi şartlarda olursa olsun insanın yara alması, eziyet- işkence görmesi, öldürülmesi zulüm ve dramın ötesinde vahşet. Vahşetin bir yanı iyi, diğer yanı kötü olamaz. Vahşet, her yerde ve her düşüncede vahşettir. Savaşlar da öyle. İnsana düşen görev, sulh ve barış yolunda aracı olmaktır.

Zorunlu olmayan savaşların felaket getireceği Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle dilimize girmiş.

Türkiye yakın geçmişte savaş yaşamadı. Ama günümüz savaşlarının nasıl yıkımlar getirdiğini, nasıl kalıcı izler bıraktığını görüp izlememize rağmen, Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünyada Barış sözünü unutuyor savaş naraları atıyoruz.

Türk medyasının özellikle yandaş adı verilen medyanın dünyaya gözü kulağı kapalı. İç politikaya göre, yurt içinde dünya politikasını yönlendirmeye çalışıyorlar.  Türk okuyucusu yanlış bilgilendiriliyor. Onlara göre, Suriye savaşı veya Suriye’ye uluslar arası müdahale çoktan olacaktı.Verdikleri haberlerle BM teftiş ve inceleme heyeti daha Suriye’ye varmadan Suriye’nin dört bir yanından vurulacağını bildiriyorlardı. Oysa kimyasal silah kullanımı incelemesi için BM heyetinin en az dört gün Suriye’de kalması gerekiyordu. Ayrıca dünya medyasında, operasyon kararı için iki haftaya ihtiyaç duyulduğu, kimyasal silahın nasıl ve kim tarafından kullanıldığının belli olması gerektiği yazılıp çizilirken, İngiltere Meclisi Suriye’ye müdahale önerisini reddetmişti. Ama bizim medya savaş naraları atmaya devam ediyordu.

ABD Başkanı Obama, konu üzerine sürekli çelişkili açıklamalar yapıyor, Almanya ses çıkarmıyor, Fransa bazen bizim gibi heyecanlı görünüyordu. Bunların hiç biri, Suriye’nin kapı bir komşusu değildi.

Savaşlar ulusların çıkarına bağlı. Güç dengeleri savaşların başlatılmasında etkili. İngiltere Parlamentosunun Suriye’ye müdahale konusunda almış olduğu red kararı demokrasiye veriliyor. İngiltere çıkarlarıyla paralellik göstermese öyle bir karar çıkmaz. İşin özü, bir koyup on alma meselesi.   

Başkan Obama’nın Suriye’ye müdahale için son açıklaması “Kongreye gideceğini” söylüyor. Ve, “Dünyanın en eski demokratik bir anayasası olan bir devletin başkanıyım” diyor. Bu açıklamadan saatler sonra ABD Dış İşleri Bakanı F. John Kerry Suriye’de yapılan incelemede, saldırıya uğrayanlarda sarin gazına rastlandığını açıklıyor. Gazın kim tarafından kullanıldığı hakkında bilgi vermiyor. Kuşkular dünya kamuoyunda devam ediyor.  Gaz haberinin altına binlerce yorum düşüyor ve çoğunda aynı soru, gaz kimler tarafından kullanıldı?

Vietnam’dan , Irak’tan ağzı yanmış Amerika, yoğurdu üfleyerek yemek durumunda. Kimyasal silah deposu diye vurulan Irak’ta hala oluk oluk kan akarken Müslüman gardaşlardan bile ses soluk çıktığı yok. İster istemez insanın aklına Suriye Müslüman değil mi sorusu takılıyor. Sonra düşünüyor insan Irak da Müslüman’dı.Nerede Müslümanlar? Müslümanların ağzı, gözü, kulağı Amerika’da.

Savaşlar emperyalist ülkelerin çıkarlarını korumak için.

Savaş karşıtı gösteriler dünyanın dört bir yanında sürüyor. İngiltere Meclisi bu gösterilere uygun  karar almış göründü. Altından neler çıkacak yakında açıklanır.

Bir yanda , savaş naraları atarken, savaş karşıtı gösterilere gaz sıkan, su sıkan ve öte yanda savaş için kamuoyu oluşturmaya çalışan dünyada kaç ülke var?

Hüseyin Seyfi

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..