Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Sürpriz olmadı!

Favorinin kazandığı bir kupa finali oldu. 

 

Pek çok kişi Alves' in gördüğü kırmızı kartın maçın sonucuna etki ettiğini söyleyebilir. Bence etkisi olmadı. Fenerbahçe, Salzburg maçlarında sergilediği performansı aynen bu maça da taşımıştı. Maçın ilk dakikasından 120. dakikasına kadar organize sadece bir tek atak geliştirebilen, maç boyu tüm topları ileri şişirmekten başka bir oyun planı olmayan bir takım için daha fazla yorum yapmak zor. Şişirilen tüm topları Galatasaray' lı futbolcular aldı ve olumlu kullandılar. Ersun Yanal' da bu durumu 120 dakika izledi. Tıpkı hatalı ve geç oyuncu değişiklikleri gibi, taktik anlayış olarak da sınıfta kaldı. 

 

Burada bu maçın sonucuna bağlı kalmadan bir tespiti doğru yapalım. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında çok büyük bir kadro kalitesi farkı var. Bu fark o kadar büyük ki, bu şekilde devam edecek olur ise, ezeli rekabette Galatasaray Fenerbahçe' ye 5 sene kupa bırakmaz. Hele yabancı oyuncu sınırlaması olmasa idi bu fark daha da açılabilirdi. Bir tarafta Drogba, Selçuk, Sneijder, diğer tarafta Webo, Sow, Cristian. Yani sadece Drogba' nın attığı gol ve maç boyu sahada hiç bir varlık gösteremeyen Sow 'un kaçırdığı gollere bakarsanız kalite farkı daha net ortaya çıkar. Fenerbahçe' nin en değerli futbolcusu olan Sow, Galatasaray' da olsa, maç kadrosuna dahi alınmazdı! Chedjou, Drogba, Sneijder, Melo, Muslera, Eboue' den hangisini kesip, Sow' u oynatabilirsin?

 

Futbolda duygusal olmayacaksın. Fenerbahçe taraftarı duygusallığı bırakıp, gerçekleri görmeye başlamalı! Fenerbahçe' nin kadrosu bu Galatasaray' ı yenebilecek güçte değil. Belki iyi futbol oynar, belki şampiyonluğu son haftalara kadar kovalar ama iki takım farklı klasmanlarda. Galatasaray tam bir Şampiyonlar Ligi takımı, Fenerbahçe ise UEFA Avrupa Ligi ayarında bir takım. Bu maçta kötü bir Fenerbahçe izlediğimiz için de söylemiyorum bunu, her şey zaten ortada.

 

Burada en büyük kabahat son 5 senedir devamlı vites küçülten, vizyon daraltan Fenerbahçe yönetiminde. Alper' e, Mehmet Topuz' a 10 milyon Euro, Guiza' ya 17 milyon Euro verirken, Fenerbahçe' ye önemli katkı sağlayabilecek Cardozo' ya 15 milyon Euro veremediler. Belhanda' yı alamadılar. Bunları bırakın, Fenerbahçe Arsenal ile Şampiyonlar Ligi maçına çıkacak, daha bir sağ beki yok! Alex sisteme uymuyor dediler, sahada Alex' in yapabileceklerini yapan tek bir adam yok. Baroni, Emre, Meireles' i toplasan hücumda bir tek Alex etmiyor. Fenerbahçe' de Alves ayarında ikinci bir stoper yok. Fenerbahçe' de hücumu organize edecek, Kampl veya Belhanda tarzında bir orta saha oyuncusu yok. Fenerbahçe' de yürüyerek oynayan, tek kafa topu alamayan, ağır, formu son derece düşük, çok kolay pozisyonları değerlendiremeyen bir Sow var. Nerede oynadığı ne iş yaptığı belli değil. Webo desen, bu seviyenin oyuncusu değil. Semih Şentürk' ten hiç bir farkı yok! Semih kadro dışı, Webo el üstünde.

 

Şimdi arada bu kadar kalite farkı varken, kazanman zaten zor. Favori kazandı bu da çok normal. 

 

Gelelim diğer konuya. Ersun Yanal bu maçta beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bir kere Cristian Alper değişikliği hatalı. Oyuna Salih girmeliydi. Zira, Alper halen uyum sağlayamadı. Alper' in daha çok zamana ihtiyacı var. İkinci hata Sow' a 120 dakika dayanması oldu. Taraftar Sow' u çok sevdiğinden, Sow' u oyundan alıp taraftarı karşısına almak istemedi. Son derece politik davrandı. Oysa Sow- Caner değişikliğini daha erken yapsa, muhtemelen orta sahada bu kadar büyük boşluklar olmayacaktı. Son olarak oyun sistemi halen oturmadı. Futbol her maç iyiye gitmesi gerekirken, aynı seviyede kalıyor. Son 3 maçtır maçın oyuncusu Fenerbahçe kalecileri oluyor. Bu maçta da Mert Fenerbahçe adına tarihi farkı tek başına önledi. Bu normal bir durum değil. Fenerbahçe' nin tek oyun planı ileriye top şişirmekti. Yanal gibi organize futbolu seven bir hocanın bu futbolu oynatması beni gerçekten çok şaşırttı. Gerçek Yanal, bu değil! Acilen hangi takımı çalıştırdığını fark etmesi lazım.

 

Esas problem maçın ve kupanın kaybedilmesi değil. Esas problem, Fenerbahçe' nin son 2-3 yıldır şampiyonluğu ve süper kupayı Galatasaray' a kaybetmesi! Bu durum bir süre sonra, Galatasaray açısından psikolojik bir üstünlüğe dönüşecek. Fenerbahçe yönetimi, gerçekten bu sene de transferde sınıfta kaldı. Ben Fenerbahçe' nin bu yönetim anlayışı ve kadro ile, hele de ezeli rakibi Galatasaray sürekli vites artırırken, ligde şampiyon olabileceğine inanmıyorum. Ayrıca Fenerbahçe' nin bu sistem ve felsefe ile Arsenal' i geçebileceğine de asla inanmıyorum. Futbol bir kalite ve yürek işidir. Arsenal' e karşı Fenerbahçe' li futbolcu kardeşlerimde bu yüreğin olduğunu, ancak bu kalitenin (futbol becerisi anlamında) olmadığını düşünüyorum. 

 

Konuya duygusal ve karamsar baktığımı düşünenler olabilir. Daha sezon başı diyenler olabilir. Transfer bitmedi diyenler de olabilir. Ancak şu an tablo bu! 3 Temmuz psikolojisini bir tarafa bırakıp, olaya mantıksal açıdan bakmaya başlayan herkes, bu sorunu görür. Bu takım, ciddi arızaları ve eksikleri olan bir takım! Kimse kırmızı kartın ve sakatlıkların arkasına sığınmasın. 

 

Fenerbahçe yönetimi, transferde sınıfta kalmanın yanı sıra, Galatasaray ile aradaki farkın açılmasına göz yumuyor. Camia üç yıldır 3 Temmuz travması ile duygusal davranıp gerçekleri göremiyor. Olan şu, ezeli rakibin seni solladı geçiyor. Maalesef gerçek bu. Moral bozmak istemem ama bu yönetim anlayışı devam ettikçe ezeli rekabette denge tamamen Galatasaray lehine değişmeye başlayacak.

 

İyi oynayan ve maçı sonuna kadar hak eden Galatasaray' ı tebrik ediyorum.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..