Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım ile rakibi sevindirmece (Galatasaray 1-0 Fenerbahçe)

Aziz Yıldırım ile rakibi sevindirmece (Galatasaray 1-0 Fenerbahçe)
 

2012-2013 sezonu Süper Lig ve Türkiye Kupası Şampiyonlarının Süper Kupa mücadelesini; Fenerbahçe karşısındaki 1-0'lık galibiyeti ile Galatasaray kazandı.

Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih, Gökhan, Hakan, Hamit (Umut), Melo, Selçuk, Amrabat (Erman), Sneijder, Drogba

Fenerbahçe: Mert, M.Topuz, Alves, Bekir, H.Ali, M.Topal, Emre (Caner), Cristian (Alper), Kuyt, Webo (Kadlec), Sow

Fenerbahçe Yönetimi (Aziz Yıldırım); son dönemlerde yapmakta ısrar ettiği transfer politikası hatalarına bu sezon bir yenisini daha ekleyerek, henüz sezon başında ezeli rakibine bir kupa daha hediye etti.

Aziz Yıldırım ve üç maymunu oynayan kurmayları; her sezon başında olduğu gibi ütopik bir Avrupa hedefi koyuyorlar, ancak ligi dahi koparabilecek bir kadro düzenini sağlayamıyorlar.

Ağustos ayındayız; Şampiyonlar ligi öncesi bir elemeyi Volkan'ın mucize elleriyle güç bela atlatmışız, ezeli rakip karşısında ise Mert'in mucize elleriyle 100 dakika direnebildik. Ve şimdi Play-Off turunda Arsenal gibi bir rakip karşısında bu derme çatma yapıyla tur ümidine kapılalım! Bu mümkün mü?

Evet Ağustos ayındayız henüz transfer sezonu bitmedi ama son 1 ayı Emenike mi Cardozo mu ikilemi ile geçiren kapıkulu transfer komitesi, takımın 3 bölgesindeki ciddi eksikliği görmezden geldiler. Ve şimdi "transferi kapattık" açıklamaları yapılıyor.

Gökhan Gönül'ün 3 ay öncesinden yokluğu biliniyor, ancak yerine transfer yapılmıyor. Zamanında 10 numara diye 9 milyon Euro sokağa dökülen Mehmet Topuz, bekte yaşam mücadelesi veriyor. Tabi ekran başında da bizlerin kalp ritmi deprem grafiğinden farksız.

Defanstaki problemleri bir türlü aşamıyoruz. Büyük umutlarla Alves transfer edildi, gelir-gelmez kahramanımız oldu, ancak ona eşlik edecek kalitede bir stoper yok. Ayrıca kalitesinin yanında agresif bir yapıya sahip olan ve bu akşam olduğu gibi zaman zaman gereksiz kartlarla takımını yalnız bırakabilebilen bir oyuncu olduğunu da unutmamak lazım.

Orta alanı 10 kişiye çıkartıyoruz ancak hepsini toplasan oyunu yönlendirebilen bir on numara çıkartamıyoruz. 30 dakikalık performans sergileyebilecek ve istikrarı olmayan Cristian'dan medet umuyoruz, Salih'i ise nedense görmezden geliyoruz.

Takımda bu denli gereksiz oyuncular varken henüz sezon başında sağbek, stoper ve forvet arkası bölgesinde oyuncu eksikliği yaşıyoruz. Sezon içerisinde sakatlık durumunda kimden medet umulacak, kim hangi bölgede debelenecek! 

Süper Kupa göz göre göre rakibe hediye edildi, 2 hafta sonra da bu zihniyetle Arsenal'i geçmek hayal. Ligde de istenilen tempo yakalanamazsa artık devre arasında taraftarın milyon euroları devreye girer. Aziz Başkan da "ben yaptım oldu" der alkışlanır.

Kısaca maça dönecek olursak: Her iki takım da maça dengeli başladı. Fenerbahçe orta alanı pas yaparak geçtiği zamanlarda oyunu kontrol etmeyi, en azından rakibin oyununu bozmayı başardı. Ne zamanki geriden top şişirmeler başladı, Galatasaray oyun üstünlüğünü sağladı. Çok ciddi gol pozisyonları buldu, ancak Fenerbahçe adına gecenin tek adamı Mert skoru dengede tutmayı başardı.

Ta ki son 1 ayın kahramanı Alves; 2 dakika içerisinde anlamsız 2 sarı kartla oyundan atılana dek. Neden mi? Meireles'in Fenerbahçe'de başlayan Alves'in ise geçmişten gelen bir alışkanlığı. İki pozisyonda, profesyonel bir futbolcuya yakışmayacak iki hareketle Alves'in kendini oyundan attırması, oyunun dengelerini bozdu.

Uzatmalarla birlikte kalan 35 dakikada Galatasaray'ın tek kale oyununu izledik. Fenerbahçeli oyuncular ise geriden top şişirme anlamsızlığında devam etti. Gökhan ve Semih'in hava toplarındaki önemli hamleleri Sow-Webo-Kuyt üçlüsünün ileride top tutmasını engelledi. Rakip takımda Drogba ise bu üçlünün yapamadığını tek başında yapmayı başardı.

İşin ilginç tarafı ise Fenerbahçe 1-0 geriye düştükten sonra orta alanda paslaşarak rakibi baskı altına almaya, oyunun başında yapması gerekenleri yapmaya başladı. Son 10 dakikada 3 tane de ciddi pozisyonu kaçırdılar. Ancak insanın ister istemez "neredeydiniz be kardeşim!" diye sorası geliyor. Doğru oyunu oynamak ya da oyuncu değişikliği ile müdehale etmek için gol mü yemek lazım.

Hakem nasıl mıydı? Yönetimin bir türlü görmediği ileriye yönelik çok daha önemli sıkıntılarımız olduğuna göre hakem kimin umurunda!

Son olarak ezeli rakibimiz Galatasaray'ı kazandıkları kupa için tebrik ederim. Ayrıca maç sonunda iki takım arasında dostluk köprüleri oluşturan oyunculara da sonsuz teşekkürler.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 296
: 6335
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Bankacılığın stres ve yoğunluğundan fırsat buldukça, okumaya ve düşüncelerimi burada paylaşmaya ç..