Fenerbahçe'den alışılagelmiş rezalet (T.Konyaspor 3-2 Fenerbahçe)

Fenerbahçe; 2013-2014 sezonu ilk maçında Torku Konyaspor deplasmanında 2-0 öne geçtiği maçı 3-2 kaybederek, taraftarına Süper Kupa maçından sonra bir rezalet daha yaşattı.

T.Konyaspor: Itandje, Ali Turan, Selim, Kokaloviç, Ali Çamdalı, Borek, İsak (Ömer Ali), Abdülkerim (Mehmet Uslu), Erdal, Mbamba (Recep), Thorvaldsson

Fenerbahçe: Mert, Mehmet Topuz, Bekir, Yobo, Hasan Ali, Emre, Cristian, Alper (Salih), Kuyt (Webo), Sow, Emenike

Süper kupa sonrası sezona tatsız başlayan Fenerbahçe'nin bu akşam sergilemiş olduğu, bir takım olabilme disiplininden uzak performansı akabinde burada akl-ı selim bir kaç cümle kurmak o kadar elzem bir durum ki, sanırım sayfayı tamamen kapatıp, bırakmak daha kolaydır.

Fenerbahçe'nin yönetiminden teknik ekibine ve futbolcu topluluğuna kadar ne yapmaya çalıştıkları o kadar belirsiz ki, özellikle son iki aydır bu belirsizliği sahaya birebir yansıtıyorlar. Birbirine yakın olan iki oyuncunun dahi paslaşması çok güç bir durummuşcasına topu havalandırıp, mevcut durumu daha içinden çıkılmaz hale getiriyorlar.

Fenerbahçe özellikle son 5 yılda yaptığı gibi yine yeni bir sezona plansız girdi. Henüz teknik ekip belirlenmeden, inşaatçı yöneticilerimiz vasıtasıyla trasnferler gerçekleştirildi. Takımın ihtiyacı olan bölgelere ya takviye yapılmadı ya da bazı bölgeler için ciddi gecikmeler yapıldı.

Ersun Yanal ve ekibi Türkiye'nin en önemli tesislerinde takımı ile top başı yaptı. Henüz zaman verilmesi gerektiği ve takımın başarısını yürekten istediği muhakkak. Ancak takım yapısı ve oyuncu düzeni konusunda yetersiz öngörülerde bulunması (örn: Gökhan'ın yokluğu), özellikle defans hattında sağlam bir ikili oluşturamaması (Alves dışında kaliteli bir stoperin olmayışı), gereksinim duyduğu zamanın daha da uzayacak olmasına neden oldu.

Süper Kupa kaybedildi, sezona rezil bir başlangıç, Arsenal gitti gidecek ve CAS'a ramak kaldı. Tüm bu olumsuzluklar birbirini tamamladığında; Ersun Yanal neyleye, bir sene Aziz Yıldırım'ı eyleye...

Konya deplasmanı; 30 dakika içerisinde Yobo ve penaltıdan Emre'nin golleriyle 2-0 geçildi. Emenike'nin de net bir penaltı pozisyonu görmezden gelindi. Ancak skor avantajına rağmen Fenerbahçe adına kadro kalitesi açısından zayıf rakibi karşısında bir tek organize atak yok.

Duran top ve penaltıdan gelen 2 gol. Oyunun ikinci bölgesinde paslaşamayan Emre-Cristian-Alper üçlüsü. İleride Sow-Emenike-Kuyt üçlüsü var ancak bu üçlüye ara pası atma becerisini ve futbol zekasını gösterecek oyuncu yok. Özellikle maç seçen Cristian'ı ligde ilk 18'e dahi almamak gerekiyor.

Orta alan rakibe teslim edilince geriden alışılagelmiş top şişirmelerle modern futboldan uzak bir traji-komedi sürüyor. Geldiği günden bu yana isabetsiz şişirme ortalardan rahatsız olmayan teknik ekibe bakınca, artık bu organizasyonun(!) Ersun Yanal'ın özel bir taktiği olduğunu düşünmeye başladım.

İkinci yarı ile birlikte ev sahibi ekip; disiplinsiz ve uyumsuz Fenerbahçe karşısında, ayağa paslarla atak geliştirmeye başladı. Özelikle Mehmet Topuz'un bulunduğu bölgeden geliştirilen ciddi ataklar sonrasında, kazanılan bir penaltı kaleci Mert ile savuşturulabildi.

Ancak Kuyt-Webo değişikliği sonrasında Webo ve Sow'un geriye yardım etmemesi sonucu bekler Mehmet Topuz ve Hasan Ali ciddi boşluklar vermeye başladı. Cristian'ı oyuncudan saymazsak, ortada yalnız kalan Emre ve Salih de kanatlardaki boşluklara engel olamadı, özellikle Salih kendinden beklenmeyen ciddi hatalar yaptı. Bu sayede son 20 dakikada ardarda gelen 3 golle Fenerbahçe maçı 3-2 kaybetti.

Aziz Yıldırım'ın aldığı ve almaya çalıştığı milyon euroluk yıldızlar; beğenmediğimiz takımların işçileri kadar olamıyor. Yıldız diye takımda tuttuklarımız ise örneğin Cristian eli belinde sahada geziniyor, örneğin Emre sahadaki çirkefliğine bu akşam da fırsat bulmuşken siyasi yalakalığı ekliyor.

Senin neyine Mısır'daki darbecileri protesto etmek. Darbe yapan da darbeye maruz kalan da aynı küresel gücün b*ku değil mi?

Nasıl layık görüldün bilmiyorum ama kaptansan sen takımına sahip çık!