Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Susmak da Erdemdir

Susmak da Erdemdir
 

Konuşmayı, fikir beyanında bulunmayı çok severiz. Düşüncelerimizde haklı çıkmayı da…. Sevmediğimiz tek konu susmak, dinlemek ya da izlemektir (gerçekleri görebilmek, anlayabilmek için)

Konuşmak, düşüncelerimizi söylemek tabii ki güzeldir. İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. En önemlisi de yaşanılan olaylara değişik boyutlardan bakılabilir. Bunlar konuşmanın düşünce aktarımının güzel boyutudur.

Bazı zamanlarda ise konuşmak yerine kısa bir süreliğine de olsa susmamız çevremizdekilere de susmalarını söylememiz ya da işaret etmemiz gerekir. Sürekli konuşmak için konuşmak ve düşüncemizi bildirmek gözümüzün önünde bulunan küçük ama önemli ayrıntıları görmemize engel olabilir.

Düşüncelerimizi daha sert bir biçimde bildirmenin bir sonra ki aşaması öfke ve saldırıdır..

Bundan birkaç gün önce yazılı ve görsel basından Adana’da yaşayan iki aşiret arasında çocukların sıra nedeniyle büyük bir kavga çıktığını izledim ve okudum. Bu haberi anımsatma nedenimin temelinde çok küçük bir ayrıntı bulunmakta. Çocuklar birbirleriyle kavga etmekte daha sonraysa kavga iki aileye sıçramakta.. Peki bu kavganın asıl çıkış nedeni ne? Aileler bunu düşünmüş müdür ya da kavga eden çocuklarına sorunu kendi aralarında çözmelerini söyleyip dışarıda kalmayı seçmiş midir. Çok büyük bir ihtimalle her iki çocukta ailesine diğer çocuğun yaptığını anlatırken çocukça bir düşünce ile biraz abartılı konuşmuş belki de söylenilmeyen sözleri söylemiştir. Yani kısaca kendi hatalarını gözden kaçırmak istemiştir.

Adana’da çıkan kavgayı kabaca ve hatırladığım kadarıyla anımsatmamın bir nedeni bulunmakta….

Hepimiz bu ülkede yaşamaktayız ve hepimiz kardeşiz. Öncelikle kimse bunu aklından çıkartmamalı. Bayramdan sonra yaşanılan acı ve kahredici olayın acısını içimizden atamamışken bir yenisi eklendi. Yüreğimiz bir defa daha yandı.

Yüreğimizi yakan, içimizi dağlayan bu olaydan sonra geçen zaman içinde ne yapıldı? Olay en ince ayrıntısına kadar konuşuldu, tartışıldı. Hatta suçlamalar da bulunuldu.

Pekiyi gerçekte yapılması gerekip de yapılmayan ya da yapılmasına engel olunan şey ne? Kısa bir süreliğine de olsa susmak sadece susmak.

Yaşanılan olayları, ülkemiz üzerinde oynanan ya da oynanmak istenilen oyunları daha iyi anlayabilmek için kısa bir süreliğine de olsa susmak ve izlemek… O zaman ne yapılmaya çalışıldığını çok daha açık ve net olarak görüp, anlayabiliriz. Aslında halkımız kendisini aydın olarak gören kişilerden çok daha net ve açık bir şekilde gerçekleri görüp dile getirebilmekte.

Hakkari'de şehit düşen Komando er Ferdi Sefa Kılıç’ın babasının söylediği sözler gibi;

<ı>“Vatan sağolsun diyorum ama vatan garibanların vatanı. Bizim ocağımıza ateş düştü. Başbakan ise hamdolsun diyor. Oğlunu Amerika´ya gönderiyor. Kendi menfaatleri için Irak´a gidip görüşüyor. O da oğlunu askere gönderseydi. Kendi oğlu şehit olsa bir günde durdururdu bu terörü. Olan garibanın oğluna oluyor''

Bizlere yaşatılmak istenileni Adana’da yaşanan ve çıkış sebebi saçma sapan olan kavgaya benzetmekteyim.

Birbirimize ve kendimize "Şşşşt" dememizin tam zamanı yoksa ne suçlamalar ne saldırılar biter ne de olayların ardındaki gerçeği görebiliriz.

Kısa süreliğine bile olsa susma, izleme ve gerçek nedenleri anlayabilme zamanı daha gelmedi mi?

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..