Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '12

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Suya düşen Emeklilik hayali

Suya düşen Emeklilik hayali
 

emek-lemek-lilik


Geçenlerde aklım şu emeklilik yaşı olayına takıldı, yaşım genç ne de olsa diye daha önce pek dikkatimi çekmemişti açıkçası. Acaba ne zaman emekli olabiliyorum diye bir araştırayım dedim. İnternette biraz araştırma yaptım ve kendi durumuma uygun olan kısmı buldum.

Aynen şöyle; 08.09.1999- 30.04.2008  tarihileri arasında sigorta başlangıcı olan  kadınların  emekli olabilmeleri için;

1-  58 yaşını (erkeklerde 60 yaş) doldurmuş olması ve en az 7000 günü doldurmuş olması,

2- 58 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün, Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemeleri şartı ile emekliliğe  hak kazanacaklardır.

Başladım hesap yapmaya. Şu an 28 yaşındayım. Neredeyse 1000 günü doldurdum (aslında daha fazla çalıştım ama ne yazık ki ha şu gün sigortanı başlatıyoruz ha bugün diyen çok oldu onları bekledim). Bu durumda geriye 6000 gün kalmış. Yıl olarak hesapladığımda yaklaşık 16,5 yıl görünüyor. Yani eğer çalışmaya devam edersem ve sigortam düzenli bir şekilde yatmaya devam ederse ben yaklaşık 45 yaşında 7000 günümü tamamlamış oluyorum. 58 yaşında olmam için ise arada 13 yıl var (ki çevremde bakıyorum kimisinin 15-20 yılı var). Ben, bu 13 yıl da çalışmaya devam etsem, bana emeklilikle ilgili ne gibi bir faydası olacak, bu konuda bir şey bulamadım ne yazık ki, sadece çalışıyor olacağım, maaşımı alıyor olacağım. Sonra 58 yaşına geldiğimde (ki yaş sınırı 60-65yaş olanlar var, özellikle erkeklerde), emekli oldum diyelim. Bir kaza bela gelmeden yaşasam kaç yıl daha yaşarım. Hadi iyimser bir tablo ile bakarak 15 yıl diyelim (70 yıl olan Türkiye’deki yaşam ortalaması 2010’daki istatistiklere göre 73’e çıkmış). Yani istatistiklere göre emekli olduktan sonra bana maksimum 15 yıl kalıyor. 

Türkiye’de 60 yaş üzeri nüfusun sağlık durumuna baktığımızda neredeyse hepsi ciddi sağlık sorunları ile mücadele ediyor. İstatistiklere baktığımızda 10 yıllık bir süreçte; insanların hastanelere müracaat sayıları neredeyse 2.5 katı artmış görünüyor, hastanelerde yatan insan sayısı 2 katına çıkmış görünüyor, toplam ilaç tüketim miktarı da neredeyse 2 katına çıkmış görünüyor, yıldan yıla sağlık harcamaları da artmış görünüyor.  Bu durumda benim emekli olduktan sonra aldığım maaş yine sağlık harcamalarıma gidecek gibi görünüyor. Yani 20-25 yıl çalışacağım, belki 7000 gün bitse de çalışmaya devam edeceğim, devlete vergimi ödeyeceğim, primimi ödeyeceğim bu kadar yıl ve maksimum 15 yıl emekli maaşı alabileceğim ve çoğunu sağlık harcamalarıma harcayacağım. Kendi açımdan baktığımda durum böyle görünüyor.

İşin başka bir boyutuna gelmek istiyorum. 7000 ya da daha sonra artmış olan duruma göre 9000 günü tamamlamış insan yaşı gelmediyse ne yapacak? Aklıma birkaç seçenek geliyor. Ya çalışmaya devam edecek yaş sınırına gelene kadar, ya da ne de olsa günümü tamamladım diyerek sigortasız çalışacak, çalıştığı yerden sigorta yerine maaşına ek isteyecek (ki günümüzde çoğu yerde olan ve denetimi yapılamayan bir durum gibi görünüyor). Bu durumda iş veren durumu uygunsa sigortalı çalışmak isteyen kişilerden daha ucuza geleceği için, sigortasız eleman çalıştıracaktır. Böylece sigortalı çalışmak isteyen kişilerin (ki çoğu gençler) zaten işsizlik oranının yüksek olduğu orana biraz daha katkı sağlayacaktır.

İşin başka boyutu da yaş sınırını mantıklı bulanların Avrupa Uyum Standartlarını öne sürmeleri. Fakat burada göz ardı edilen bir nokta var. Öncelikle yaşam standardımız Avrupa’ya uyuyor mu acaba? Sağlık, sosyal hizmetler, eğitim vs konularında tüm standartları yakaladık mı? Avrupa’da yaşayan insanların çalışma koşulları ile Türkiye’de yaşayan insanların çalışma koşulları bir mi? Kişi başına düşen gelir, asgari ücret, insana verilen değer, saygı bir mi? Önce bu standartları yakalamamız gerekirken, yapılan bu uygulama işe tersinden başlamak olmuyor mu? Bakıyorum Avrupa insanına 60-65 yaşında hala ayakta sanki 45-50 yaşlarında gibi, ülkemize gezmeye gelebiliyorlar. Ya bizim insanımız? 60 yaşından sonra ne durumlarda yaşıyor? Ne koşullarda çalıştırılıyor? Ne koşullarda para kazanıyor? Ne kadar kazanıyor?

Kısacası, ben hasbel kader bu koşullarda emekli olmayı başarabilirsem, torunlarım da olursa onlara diyeceğim ki “bir zamanlar insanların emeklilik hayalleri vardı…”

 
Toplam blog
: 16
: 1747
Kayıt tarihi
: 17.12.08
 
 

1984 yılı Nisan ayının 16'sında Ankara'da doğdum. İlköğretim ve liseyi Ankara'da, lisans eğitimimi P..