T(ACİZLER)

Son günlerde taciz olayları arttı.

Yeni yıla girerken, İstanbul'daki turistleri taciz görüntüleri toplum olarak bizi utandırdı.

Yaz mevsiminde, tatil beldelerinde daha kötüleri yaşanıyor ülkemizde.

Kumsallarda yatıp, sağı solu dikizleyen, röntgenleyen magandalarla dolu her taraf.

Taciz etmenin temelinde kadına bakış açısı, yabancılar hakkındaki yanlış önyargılar, cinsel açlıklar ve sapkınlıklar yatmaktadır.

Taciz etmek kişinin mahremiyet alanına girmektir. Kişilerin ensesinin dibinde olmak, dokunmak, kaş, göz, mimiklerle rahatsız etmektir.

Okullarımıza, cinsel eğitim dersleri konulmalı ve bunlar ciddi şekilde öğretilmelidir.

Çocuklarımız, gençlerimiz sokaktan ve bilimselliği olmayan değişik kanallardan bunları öğreneceklerine okullarımızda öğrensinler.

İşin garip tarafı, taciz eylemini yapanlar, bu yaptıkları davranışın yanlış olduğunu bile bilmiyorlar. Evet bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Kulaktan dolma öğrendikleri yanlış şeyler, önyargılarla birleşince böyle acip şeyler ortaya çıkıyor.

Özellikle yabancı kadınların, hemen herşeye hazır olduklarını düşünüyorlar. Ne yazık ki toplumumuzda da böyle bir önyargı var. Bunu yaparken internet kanallarından öğrendikleri sapık yöntemleri uyguluyorlar.

Herşeyin gönül işi olduğunu, kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkının olmadığı bu gençlere öğretilmelidir.

Taciz, kişilerin mahremiyet alanlarına girmektir demiştik. Düşünün ki, vapurda, otobüste, kahvede gazete okuyorsunuz, arkanızdan bir kaç gözün daha gazete üzerinde olduğunu gördüğünüz zaman büyük rahatsızlık duyarsınız. O kişiler aslında sizi hapsetmişlerdir. Ülkemizde bir çok yerlerde sıraya girersiniz. Otobüse binerken, bankamatik, doğalgaz, bilet sırası vb. İnsanlar, birbirinin üzerinde, herkes birbiriyle temas halinde, ensenizin dibinde ağız kokusu veya birinin eli omuzunuzda . Sıraya girerken araya bir mahremiyet mesafesi koymayı düşünmüyoruz. Birbirimizin alanına saldırıyoruz. Batı ülkelerinde bu tür sıraya geçme şekillerini görenler vardır. Kimse kimsenin kulağının dibinde değil, herkes kerkese bir alan bırakıyor. Hele bizdeki belediye otobüslerinde o sıkış-tepiş haller tam anlamıyla bir rezalet.

Taciz olayları, bazı durumları, değerlendirmeleri de gündeme getiriyor.

Taciz sözcüğü çok kullanılmaya başlandı. Bazı masum yaklaşımlar, iyi niyetli yaklaşımlar da kötüye yorumlandı. Kötü niyetliler tarafından kullanılmaya başlanıldı.

Ülkemizdeki okullarda her zaman bir öğrenci- öğretmen yakınlaşması vardır. Öğrenciler öğretmenlerini severler, ellerinden tutarlar, öğretmenler de çocukların saçlarını okşarlar. Bunda kötü bir niyet yok, bu kültürel yapımızın bir parçası. Ne yazık ki son zamanlar da bu durumlar da kötüye yorumlanmaktadır. Avrupa ülkelerinde okullarda bu tür yaklaşım zaten yok. Öğretmenle, öğrenci arasında bir mahremiyet mesafesi var. Bu gidişle yanlış anlaşılmaları önlemek için, bizim ülkemizde de bu yöne doğru bir gidiş olacak. Belki de doğru olanı budur.

Her şeyin başı eğitim diye diye usandık. Çocuklarımız ilköğretim okullarından başlayarak kademeli olarak- yaş grubuna göre- cinsel eğitim dersleri almalıdırlar. Bu sayede bu tür sapkınlıklardan adı konmamış acaipliklerden kurtulabiliriz.

Not. Blog resminde bir vatandaş, Madonna'yı taciz ediyor ! Kimse üzerine alınmasın o benim ((: