Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tad, haz ve keyif almak

Tad, haz ve keyif almak
 

İNTERNETTEN


Evreni ve insanı, materyalist ve dinsel kabullenişlerin hangisi ile algılarsak algılayalım, her ikisinde de dünyadaki canlı yaşam tek hücreliden insana kadar, sırayla oluşan bir disipline sahiptir. Ancak materyalist kabulleniş canlıların birbirinden türediğini, dinsel kabullenişte canlıların yer yüzüne sırayla geldiğini ifade eder. Materyalist kabullenişin tek hücreliden çok hücreliye ve iki cinse nasıl geçildiği konusunda bir açıklaması varsa da ben henüz bilmiyorum. Ancak dinsel kabulleniş yeryüzüne beyin ve bedenlerinin ana fonksiyonları birbirine benzeyen, bedenlerinin bir kısmı birbirini tamamlayan erkek ve dişi olarak adlandırılan iki varlığın yeryüzüne gönderildiğini ifade etmektedir. 

Dinsel kabullenişte Adem ve Havva, çiftleşme ile türemiş yaratıklar değildir, onların ilk çocukları yeryüzündeki insan kavramının doğuşudur. Yeryüzünün sperm ve yumurtadan türeyen ilk insanları, Adem ve Havva’nın çocuklarıdır. Adem ile Havva, insanlığa bir belge bırakmadıklarından konunun açıklığa kavuşması sanırım mümkün değildir. Ancak Adem ile Havva’dan oluşan insan soyu, bin yıllar süresince kendini, dünyayı, evreni keşfederek orijinal halinden giderek değişmiştir. Öyle ki ilk başlarda güvenlik için hayvanlara karşı birlik olma güdüsündeyken, şimdi birbirlerine karşı korunmak için hayvanları kullanma noktasına gelmişlerdir. 

İnsanlığın niye ilkel başladığı ve giderek değiştiği, geliştiği konusunda bir gerekçe ifade edilmediğinden, böyle olmasının çok doğal olduğu örtülü de olsa kabullenilmiş durumdadır. 

İnsanın varoluşunun, değişiminin temelinde haz kavramının bulunduğunu ve bu kavramın tüm insanlarda farklılık gösterdiğini, her bireyin varoluş nedeni sorgulanabilse farklı olguların belirleneceğini ve insanlığın bir gün "Hazmetre"yi de bulacağını düşünüyorum. 

Hazmetre’nin bulunduğu şartlarda insana dair halen giz olan birçok şeyde ortaya çıkacaktır. İnsanlığın kabul etmediği, ancak bir kısım insanların yaşamaktan hoşlandığı eylemlerin sırrı ancak "Hazmetre"nin bulunduğu şartlarda çözülebilir, yoksa insanlardan neyi niçin istediği, yaptığı sorusunun doğru cevabını almak mümkün değildir. Birey özünde yalnızdır, karar kriterlerini ve hazlarını genelde başkasına tarif etmez. Ki zaten tanımlanamamaktadır. 

İnsan yaşamının anlamını, nereye ulaşmak istediğini hiçbir zaman net tanımlayamayan bir varlıktır. Tüm insanlık tarihinde ulaştığı hedefleri sıfırdan tanımlamış kaç insan vardır? Hatta yeryüzündeki birçok buluşun tesadüflerin ürünü olduğu konuşulmaktadır. Bugün insanların nereye ulaşmak istedikleri araştırılsa, yarın o hedefler değişecektir. Yani insanlarda kalıcı hiçbir şey yoktur, her şey fiziki değişimlerinden daha yüksek hızla değişime uğramaktadır. 

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..