Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '15

 
Kategori
Güncel
 

Takdirlik iki sergi

Takdirlik iki sergi
 

Adıyaman Adliye Sarayı davalara bakmanın yanında, birkaç günlüğüne de olsa sanata ev sahipliği yapıyor.

Adıyaman Adliye Sarayı koridorlarında açılan,harika ve takdire şayan 2 karma sergi.

Her iki sergi de birbirinden, ilginç, ilgi çekici ve birbirinden güzel.

“Mahkeme duvarı gibi…”  sözünün sıkça söylendiği Adliyeler için, bugünlerde duvarları cıvıl cıvıl renklerden oluşan iki sergiye sahiplik etmektedir.

Adliye girişindeki hemen sağ taraftaki duvarların önünde, 3 ayaklı şövalyeler üstünde arz-ı endam eden rengârenkkabartmalı tabloların sahibi, hemşerimiz, dostumuz,  değerli kardeşimiz Necip AYDIN sergisi.

Diğer karşı duvarın önünde, 3 ayaklı şövalyeler üzerinde sergilenen kabartmalı hat Sanatı tabloların en güzel örneklerinin bulunduğu Serkan İBİŞ ’e ait sergi.

Hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden farklı şekillerde, en küçük ayrıntısına kadar unutulmayan, kabartmalı ve yağlıboya harika tablolar.

Bu tabloların Adliye koridorlarında sergilenmesi de ayrı bir güzellik olmuş.

Necip AYDINve Serkan İBİŞ, her iki değerimiz de Adliye personelidir.

Her ikisi de birbirinden üstün yetenekler.

Her ikisi de birbirinden kişilikli, güzel kardeşlerimiz.  

Necip Bey, Adliye Zabit Kâtipliği yapmaktadır.

Serkan Bey, Açık Ceza İnfaz Koruma memurluğu yapmaktadır.

Necip bey, hem ressam olarak kabartmalı resimler yaparken, aynı zamanda da heykeltıraş olduğundan, mükemmel heykelleri bulunmaktadır.

Serkan Bey, hat sanatı yapıyor olmasına rağmen, çok ilginçtir ki yaptığı hat sanatında ki hiçbir Arap’ça yazıyı okuyamamaktadır. Böylesi ancak sevgiyle, aşkla, merakla, sabırla olabilecek şeylerdir.

Her ikisinin de ortak yanları, resim ve hattatlık eğitimi almamış olmalarıdır.

Her ikisi de herhangi bir kurumdan, kurstan veya hocadan kurs, ders almadan, sadece içten gelerek, sevgiye dayanarak, mükemmel işler yapan kardeşlerimizdir.

Her ikisinin de kendilerine ait bir atölyeleri bulunmamaktadır.

Her ikisi de bu işi evinin bir köşesini değerlendirerek yapmaktadır.

Birbirinden anlamlı, kıymetli eserleri sergilenen her iki kardeşimize de “helal olsun, bravo!” diyerek, ancak takdir etmek gerekiyor.

Çünkü insanlar kahve köşelerinde veya farklı boş işlerle zaman geçirirken; bu iki kardeşimiz sosyal hayattan kendilerini soyutlayarak, sanata adayarak, çok güzel eserler ortaya çıkarmışlardır. Hani derler ya! “… semeriyle, insan eseriyle tanınacaktır, anılacaktır.” İnsanın geride bırakacağı eserlerden daha kıymetli ve önemli başka ne olabilir ki?

Necip bey, akşama kadar devletin vermiş olduğu görevi en güzel şekilde yerine getirerek, geriye kalan zamanını da evinin bir köşesinde, hem kabartma ve yağlıboya resimler yaparak, hem de heykeller yaparak değerlendirmesine, takdir etmekten başka ne denilir bilemiyorum!

Hele Serkan Bey gibi, yazısını bile okuyamadığı Hüsn-ü Hat sanatının inceliklerini ve en güzel ayrıntılarını silikonla, büyük bir emek harcayarak ortaya çıkardığı eserlerini sergileyerek, takdir alması, herhalde sahiplenmesi gereken en güzel duygulardan biri olsa gerek.

Malum sanatın hangi dalı olursa olsun, insana, insanın ruhuna hitap ettikten sonra, boş vakitlerini değerlendirerek, sanatsal bir şeyler ortaya çıkarılmasını, kendi adıma kutluyor ve tebrik ediyorum.

Sergilenen eserleri hayranlıkla izlerken, ziyaretçilerin beğeniyle tabloları seyre dalmalarını gözlemlemek, insana mutluluk veriyordu.

Gerçekten amatör bir ruhla, ama profesyonellere taşa çıkartırcasına, ustaca, böylesi yapılan sanat ürünü tablolara, ancak şapka çıkartılır.

Bu arada, bir teşekkür de sergilen eserlere ev sahipliği yapan, katkı ve desteğini esirgemeyen Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ali Ulvi Yılmaz Bey’e ve yetkililere yapmak gerekiyor.

Çünkü olaylarla ve olanlarla, cezalarla gündeme gelen adliyelerde, insanların farklı vakit geçirmelerini sağlayan böyle sanatsal ürünlerin sergilenmesiyle, memnuniyet verici izlenimlerin yaşanabileceğini göstermiş oldular.

Sayın Necip ve Serkan beye, bundan sonra ki sanat hayatlarında başarılar diler,  darısı farklı yerlerde açılacak olan daha güzel sergilere diyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Bugün serginin son günü, görmeyenlerin bir an önce gidip görmelerini tavsiye ediyorum.

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com.  

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..