Taksi terörü, Türkiye’yi anlamak

Dün bir yabancı arkadaşla havalimanına gitmek üzere yola çıktık Taksim'den. Taksi şöfürü sarhoş gibi gidinceye kadar sürdü. O da yetmezmiş gibi 140 TL ücret istedi. Arkadaş 70 dolar verdi fakat kendine eksik para verilmiş diye 100 dolar daha bir şekilde aldı. Bu sıra benzin bitmiş diye bizi Atatürk Havalimanın içine de bırakmadı ve kapısında uzak bir yerde indirdi. Bu da yetmez gibi silahım var, uyuşturucu kullanıyorum, cinayetim var diye gözümüzü korkutmaya çalıştı. Arkadaş para verirken benden ricada bulundu farlarımı kontrol et yanıyor mu diye arkadan gelen arabalar çarpmasın diye. Ben bakıp geri gelinceye kadar 120 dolar almıştı ve 50 dolar daha istedi. Arkadaş mecburen 50 dolar daha verdi. Bundan sonra bir taksi daha tutup hava limanına götürdüm arkadaşı. Bizi götüren taksici şikâyet edin dedi. Ben 155 aradım hemen, yaklaşık 1 saat beklememe rağmen geliyoruz diyen polisler gelmedi ve beni havalimanı dışındaki karakola yönlendirdiler. Amaç böyle kişileri yakalamak ve vatandaşlık görevimi yerine getirmekti. Daha karakola girmeden görevli polis niçin geldiğimi söyledi ve bana bayağı sert davrandı. Bu da yetmezmiş gibi arkamdan geldi ve daha da konuştu. Biraz daha sınırı aşınca ben de bağırdım. Haklı durumdayken görevli polis beni haksız duruma düşürmeye çalıştı. Ortam yumuşadıktan sonra görevliler şikâyetimi almadı. Şikâyet için Bakırköy savcılığını adres gösterdiler.  Bu şehir eşkıyalarını kim yakalayacak? Tehdit ve şantaja varan bu taksi terörüne kim dur diyecek? 70 TL fatura için 340 TL alan bir taksi nasıl İstanbul’da dolaşıyor? Tavsiyem herkes İstanbul’a gelirken bundan böyle dikkatli olsun.