Talat Tokat'la Pazar sohbeti

Pazar günü İzmir’de bir otelin lobisinde Türk Futbol tarihinin duayen hakemlerinden Talat Tokat ile bir söyleşi yaptık. Kendisi, İzmir Atatürk Stadyumu’nda Karşıyaka ile Erciyesspor arasında oynanan Bank Asya 1. Ligi maçı için bu şehirde bulunuyordu. Karşılaşmanın hakemleri Abdullah Yılmaz, Engin Erdem ve Şeref Basmacı da yanımızdaydı.

MHK’nin bu sezon uygulamaya koyduğu mentörlük uygulamasıydı Sayın Tokat’ı bu maça getiren. İstikbal vadeden genç hakemleri izleyip, haklarında hazırladıkları raporları MHK’ya göndermek bu mentörlerin görevi. UEFA yaklaşık 10 yıldır bu uygulamaya haiz, bizde yeni. Doğan Babacan, Oğuz Sarvan, Yusuf Namoğlu gibi isimler de bu görevi yapan eski hakemlerimiz arasında.

Söyleşimize günümüz futbolu ve hakemleri ile başladık. Görev mentörlük ve konu da istikbal vadeden hakemler olunca biz de konuyu buradan açtık. Genç hakemlerimiz adına umut dolu Sayın Tokat. Özellikle günün hakemi Abdullah Yılmaz’ı konuştuk, kendisi maça gitmek için yanımızdan ayrıldıktan sonra. Genç yaşına rağmen çok başarılı bulduğunu söyledi Trabzon Bölgesi hakemlerinden, Beden Eğitimi Öğretmeni Abdullah Yılmaz’ı. Süper Lig’de görev aldığı ve alnının akıyla çıktığı maçları konuştuk.

Bir önceki günkü Beşiktaş-Gençlerbirliği maçının hakemi Deniz Çoban’ı sorduk hocamıza. Pozisyon değerlendirmedik tabi, mevzu yine hakemlik üzerineydi. Süper Lig’in yenilerinden Deniz Çoban da maçlardaki cesur kararları ve kararlı duruşu ile Talat Hoca’yı oldukça memnun ediyor ve gelecek adına güven veriyor.

Aynı zamanda Milliyet Gazetesi yazarlarından Metin Tokat’ı da konuştuk babasıyla. Başarılı geçmişi ve kariyerini konuştuk. Baba-oğul maç yöneten bir ikiliyi babadan dinlemek çok hoştu, o günleri yaşayan bir duayenin ağzından.

Derken laf yıllar yıllar öncesine gitti. Sırada hocanın kendisi vardı. Avrupa geçmişini sorduk Sayın Talat’a UEFA, FIFA kokartlarını, haddimiz olmayarak. Jenerasyon olarak kıyısından geçtiğimiz ve çok fazla şahit olamadığımız parlak kariyerinden bahsetti ihtiyar delikanlı, gururla ve heyecanla.

Kırk küsür maç yönetmiş Avrupa’da. Evet kırkın üzerinde uluslararası maçta ülkemizi temsil etmiş. Yanılmıyorsam 47’ydi –not almayı unutmuşum-. 23 yaşında başladığı mesleğini 1986’da bırakmış. 1-0 biten bir Beşiktaş-Trabzon maçıyla, Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezonda. 900 maçta yurtiçinde yönetmiş yaklaşık. 9 yıl FIFA kokartı takmış. UEFA Kupası, Şampiyon Kulüpler Kupası, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında defalarca düdük çalmış.

Öyle bir maçtan bahsetti ki verdiği birçok örneğin arasında inanamadık neredeyse. O da bunu biliyordu zaten. “İnanır mısın” diye başladı cümlesine… 110 bin kişi önünde yönettiği bir İnter-Real Madrid maçını anlattı. “İnanmam” dedim. Günümüz hakemliği bu anıyı hafızamızda canlandırmaya bile engel oluyordu. Ama doğruydu. Çaktırmadan internetten kontrol ettim, laptop yanımdaydı neyse ki.

Bir de kendisinin bahsetmediği ama bizim bulduğumuz ilginç bir anısı var Sayın Tokat’ın. TRT’nin yayınladığı son siyah-beyaz maçı da Talat Tokat yönetmiş. Eskişehir ile Beşiktaş arasındaki bu maçın ilginç olan tek yanı bu değil. Öyle bir maç ki; Beşiktaş kazansa şampiyon olacak, Eskişehir kaybetse küme düşecek. Beşiktaş Ziya Doğan'ın iki gölüyle 2-0 yeniyor rakibini, ama Talat Tokat'ın yönettiği maç 76. dakika yardımcı hakemin kafasını yaran çivili bir sopa ile yarıda kalıyor. Federasyon Beşiktaş lehine karar veriyor sonradan.

Sohbetimizin sonlarına doğru TFF İzmir Bölge Müdürü Hamdi Kutval da katılıyor sohbetimize. Maçtan sonra magazinel haberler çıkacağını söylüyor bize 70’lik delikanlıya takılarak. Gülüşüyoruz, magazinle ilgilenmediğimizi söylüyoruz. İşimiz futbol…

Güzel bir Pazar sohbeti, Karşıyaka-Erciyes maçı için tamamlanıyor. Tokalaşıp ayrılıyoruz başka bir zaman ve mekanda buluşmak dileğiyle. Kendisine yeni görevinde başarılar dileyip, Türk futbol hakemliğine katkılarda bulunmasını temenni ediyoruz.