Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '10

 
Kategori
Tarih
 

Tandır Kelimesinin Etimolojisi

Tandır Kelimesinin Etimolojisi
 

Tandır


 

Jules Michelet’in deyişiyle “Her kelime bir fikri ifade eder ve her fikir bir varlıktır. Demek gramer, mantık mantık da bilimdir.” Tandır kelimesi de uygarlıkların gelişiminde çok önemli bir işlevi olmuş bir kelime, dolayısıyla bir fikir ve sonuçta bir varlıktır. Tandır kelimesinin değişik dillerdeki söylenişini görünce insan şaşırıyor. Tarihsel süreçte değişik uygarlıklarda ve değişik dillerde kelimenin fonetiğinin benzerliği uygarlıklardaki sürekliliğinin günümüze kadar uzanan öyküsünün bir özetini veriyor sanki…

TANDIR YAPIMI

Tandır ağız çapı 55-65 cm. taban çapı 80-90 cm. derinliği ise 100-130 cm olan ve kilden yapılan silindirik bir pişirme ve ısıtma fırınıdır. Killi topraktan yapılan tandırın ağız kısmı ölçülerinden de anlaşılacağı gibi biraz daha küçük olur. Tandırın ön alt kısmında ateş yakıldığında hava sirkülasyonunu sağlayan 10-15 cm. çapında külve (külle) adı verilen ve tandırın içine açılan bir tutuşturma borusu bulunur.

TANDIR ve UYGARLIK

Tandır günümüzde de kırsal Anadolunun çoğu yerlerinde kullanılan insanlığın geleneksel mirasının önemli bir parçasıdır. Tandır hem yemek pişirmede hem de evin ısıtılmasında kullanılan bir fırındır. Başlangıçta tandır tavanda bacası olan evlerde kullanılırdı. Uygarlığın gelişimiyle birlikte tandır evi ya da tandırbaşı denen kapalı bir mekan da kullanılmaya başlandı. Tandırın en önemli sorunu ocağın ateşlenmesinden sonra 2 saate yakın etrafı dumana boğmasıydı. Evin ortasında bulunan tandır aynı zamanda ekmek fırını olarak ta kullanılmaktaydı. Tandır yemek yapımından kullanıldıktan sonra evin ısını sıcak tutardı. Odunun az bulunduğu yerlerde tandırın ısıtılmasında genellikle tezek ya da saçma (küçük parçalar halinde tezek) kullanılırdı. Tandır külünün temizlenmesinde gelberi denilen araç kullanılırdı. Tandır aynı zamanda romatizma hastalığına karşı kullanılan bir kür merkezi görevini de görürdü. Romatizması bulunan kişinin bacakları bir şilteyle sarılır ve ayakları tandırdan içeri sarkıtılarak hastalık tedavi edilmeye çalışılırdı. Tandırda pişirme tekniği hem gelenekler de hem de tarihsel zamanlarda derin kökleri olan bir pişirme tekniğidir.

TANDIRIN SOYAĞACI

Prehistorik dönemlerden günümüze uzun ve prestijli bir soyağacı olan bir kelimedir. Tandır kelimesi Akadça tinuru kelimesinden türemiştir. Ortaçağ ve günümüz Arapçasına ise tannour / tennur / tanur olarak geçmiştir. Benzer şekilde orta dönem Farsçasında tanur / tenur olarak kullanılan kelime günümüz Farsçasına da değişmeden geçmiştir. Aramice tanura olan kelime İbrancaya ise tanur olarak geçmiştir. Arapçadan Gürcüceye tone / tören, Ermeniceye tonir, Türkmenceye tandıra, Penjap diline tanuri / tandoori, Urducaya tandur, Azericeye tendir Türkçemize ise tandır olarak geçmiştir.[1] Anadolu da tandır eski kalıntılardan da anlaşılacağı üzere Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan en yaygın ekmek yapımında kullanılan bir pişirme tekniğidir.

BİR KELİME ve UYGARLIKLARIN DİLİ

Tandır kelimesinin etimolojik tarihinin bize gösterdiği gibi prehistorik dönemlerden günümüze kadar devam eden değişik uygarlıklarından ilk önce mezopotamya uygarlığında tarihe kaydını yaptıran bir kelimenin uygarlıkların sürekliliğinin bir kanıtı olarak fonetikte değişiklikler gösterse de dillerdeki çağrışımlarının benzerliğini göstermesi açısından ilginçtir. İnsanoğlunun en temel gereksinimi olan suyun, ekmeğin, ısınmanın ve pişirmenin insanlığın ortak paydası olarak dillerdeki izdüşümünü tandır kelimesinde izlemek tarihin dillerde kendisini sürdürdüğünü gösteriyor.

 

Fehmi DİNÇER

Ankara 2010

 

 

Fotoğraf: en.wikipedia.org/wiki/tandoor


[1] Tandır kelimesi İngilizce, Fransızca ,İtalyanca’da Tandoor almanca’da ise tandur olarak kullanılmaktadır.

 
Toplam blog
: 109
: 5832
Kayıt tarihi
: 23.03.07
 
 

1959 yılında Fertek - Niğde'de doğdum. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültes..