Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '15

 
Kategori
Blog
 

Tanımadığımız izleyiciler, bilmediğimiz hesaplar

Tanımadığımız izleyiciler, bilmediğimiz hesaplar
 

Hepimiz bir şeyler yazıyoruz.


Hepimiz bir şeyler yazıyoruz. Birbirinden farklı türlerimiz, konularımız, ifade tarzlarımız var.

Milliyet Blog'da bu yazıları çok ciddi sorunları, eksikleri, fazlaları yoksa yayınlayarak bizi desteklediğini ifade ediyor. Karşılıklı birbirimizi zenginleştiriyoruz.

Yazılarımızı bizim öngörebildiğimiz kimselerle, hiç bilmediğimiz, aklımızdan geçmeyen kimseler okuyor.

Mesajlarımız farklı zamanlarda onları okuyan kimseler yoluyla çeşitli inanç gruplarından, çeşitli yapılardan, çeşitli ülke ve bölgelerden, çeşitli yaş ve kültür gruplarından, uzak yakın pek çok insana ulaşıyor.

İnsanlar yoluyla kimi kurum ve kuruluşlara da ulaşıyor.

Her bir yazımız, her bir şiirimiz türüne, içeriğine, ifade şekline, değindiği konulara, ilişiğindeki resme ve diğer kimi farklı özelliklerine bağlı olarak çeşit çeşit kültür ve inanç değerleriyle bezenmiş belleklerde süzülüp değerlendiriliyor.

Kimilerine değip dönüştürüyor. Kimilerine değip sekiyor. Kimilerine değip incitiyor. Kimilerine değip neşelendiriyor. Kimilerine de değip teğet geçiyor. Bazen birini neşelendiren bir başkasını hüzünlendiriyor. Birinin es geçtiğini, bir başkası uzun uzun düşünüyor.

İnsanların akıllarındaki milyonlarca şeye, uzun ya da kısa belirli bir süre için dokunuyor. Uzun ya da kısa bir süre için; nadiren de olsa ömür boyu, yeni bir isim ve o isimle bağlı ilginç, güzel ya da kötü bir ürün olarak eklenmiş oluyor.

Aslında bütün bunlar sade yazı ya da şiirde değil, resim, müzik, sinema, heykel başta olmak üzere farklı alanlardaki diğer çeşitli sanat yapıtları için de geçerli iken burada, bu blog sayfalarında yazı, şiir ve konu ile ilgili olarak seçilmiş resim için anlamını buluyor.

Hiç tanımadığımız insanların evlerine konuk oluyoruz yazıp çizdiklerimizle.

Birinci elden okuyanlarımız var. Duruma göre az da olsa okuyanların anlamlı bulup da paylaştığı çalışmalarımız nedeniyle yazdıklarımızı kulaktan duyan başka birileri ve belki onların da ulaştığı daha başka birileri var. .

Birileri yazımızın yalnızca adına bakıp geçiyor. Birileri yazımızı okuyup geçiyor. Birileri okuyup gülümsüyor; daha başka birileri de yazının içeriğine, ifade şekline bağlı olarak belki okuyup dişlerini gıcırdatıyor. Tepkiler yazıya ve okura bağlı olarak değişiyor.

Yani dostlar, biz suya bir şey atıyoruz. Bir taş, bir çiçek, bir balık, içinde mesaj olan bir cam şişe, duruma göre bir pet şişe, iyi ya da kötü huylu kimyasal atık, bir sigara izmariti.

O attığımız şey o suda bir etki oluşturuyor. Taş ise halkalar oluşturup dibe düşüp kendi büyüklüğü kadar bir hacim işgal ediyor. Çiçek ise bir süre güzel gözüküyor, yaşayan bir balık ise yeniden yaşam buluyor, içinde mesaj olan bir cam şişe ise okuyanların yorum yapmalarına neden olabiliyor, pet şişe ise bir büyüklük olarak gözüküyor ama sadece suyu kirletmiş oluyor. İyi huylu kimyasalın içine düştüğü suya yararı, kötüsünün zararı oluyor. Sigara izmariti de bizim bilgisayar başında geçirdiğimiz sıkıntılı bir zamanın ölü doğmuş çocuğu olarak bir süre su yüzünde kaldıktan sonra dibe çöküp gidiyor.

Tabii attığımız taşın, çiçeğin, balığın, içinde özel mesaj olan cam şişenin ve diğerlerinin nereye gittiğini, nelere neden olduğunu ve olabileceğini iyi hesaplamak da biz atanların sorumluluğu.

Yazdığımız, çizdiğimiz, attığımız şeylerin nerelere ulaşabileceğini, ne sonuçlar doğurabileceğini bilmemiz bizler için aslında çok önemli. Olayı pek çok farklı cepheden görüp değerlendirmek, duruşumuza, ifademize ve konularımıza çeki düzen vermek; sonraki çalışmalarımızın daha sağlam olmalarını sağlamak için bu kaçınılmaz. Kaçınılmaz ama ne yazık ki biz de basiretimiz ölçüsünde başarabiliyoruz bunu.

Yazıp ürettiklerimizin doğurabileceği sonuçlar konusunda ne kadar bilinçli olursak üretim süreçlerimiz de, o süreçlerdeki düşünme ve ifade biçimimiz de, sunuş tarzımız da ve elbette ortaya çıkan ürün de o kadar sağlam olur.

 

29.12.2015 14:02

 

 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..