Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '07

 
Kategori
İzmir
 

Tarih: 13 Mayıs 2007 Pazar

Tarih: 13 Mayıs 2007 Pazar
 

Bir kaç günden beri şiir arayışındaydım, son blogum için Youtube sayfalarında. Bir taraftan da gerek İzmir Mitingi gerekse Fenerbahçe'mizin şampiyonluğu için yazılan blogları okuyup yorum yazıyorum. Otuz olmuştur herhalde, saymadım. Oğlumun çektiği fotoğraflardan seçtiklerimiz de belli olunca kuru kuruya resim koymayıp iki satır da yazı ekleyeyim dedim ama, gene ipin ucu kaçmış.

İzmir bana anlatırken ağlıyordu.

En az beşbin yıllık geçmişim var,

- "İzmir'in kavakları, dökülür yaprakları" türküsünü söylerken başka İzmir'den mi bahsediyorlar?

- "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" marşını okurken başka ülkenin Kurtuluş Savaşından mı söz ediyorlar?

- "Mesela saat onda, buluşalım Kordon'da" şarkısında dinlediğiniz Kordon benim Kordon'um değil mi?

Daha örnek vereyim mi? diyor ama ağlaması dinmiyordu.

- "Oturduğun yerden düşman deniz döküldü, kaçarken yaktılar, yıktılar beni. Ancak benim için söylenen sözler düşmanın verdiği acıdan çok daha acı."

Haketmediği ve hiç bir İzmir'linin de kabul edemeyeceği çirkin yakıştırmalara rağmen İzmir ev sahibi olarak, gelen yüzbinlere, pırıl pırıl bir günde, güler yüzüyle;

"Merhaba, Hoş Geldiniz"

dedi. Hemşehrilerine, Ege'den, Akdeniz'den, Anadolu'dan gelen konuklarına. Hem miting hem de olası şampiyonluk turunu atmak için gelen Fenerbahçe taraftarına, herkese.

Önce bazı İzmir'liler çekimser kaldılar. Hava sıcaklığı 36 dereceye varacak, amacından uzak, siyasi şova dönüşecek, siyasi bir partiye destek amacıyla düzenlendi, üstelik bir gün evvel Bornova'da patlama oldu, burada da bir şeyler olabilir korkusuyla, çekindiler, gelemediler. Kimse kimseyi zorla getirmedi meydanlara. Üstelik Belediye vapurlarına hem gelirken hem de dönüşte ücret ödeyerek geldik bir çoğumuz.

Sonra TV'de görüntüleri seyrettikçe her birinin içi içine sığmadı, daha fazla dayanamadılar. Evlerinden çıkıp soluğu meydanlarda aldılar biraz gecikseler de. Meydanlarda olmak isteyen sadece onlar değildi. İzmir'e gelmeleri çok zor olanların neler hissettiklerini, ancak kendileri anlatabilir. Onlar da Gündoğdu'da, Kordon'da bizlerle beraber olmak, bu coşkuyu yaşamak istiyorlardı.

Bilinmelidir ki bu yürüyüş ve miting hiç bir siyasi partiye destek amacıyla yapılmadı. Ne o, ne de başka bir siyasi parti lehinde slogan atılmadı. Ben duymadım. Duyan varsa söylesin, İzmir ev sahibi olarak buna izin vermezdi. Vermedi de. Atılan sloganlar, yazılan pankartlar hep aynıydı.

İzmir kendisi için söylenen çirkin yakıştırmalara karşı "CEVAP HAKKINI" kullandı.

Ben blog yazıyorum. Yazmaya çalışıyorum. Üstelik daha bir ay olmuş başlayalı. Yazarken çok dikkat ediyorum. Yazacağım bir kelime başka birisini incitir mi, onu yaralar mı diye çok özen gösteriyorum kelimeleri seçerken, her ne kadar editörlerimiz buna bizlerden çok önem verse de. Olur da atlanırsa telafisi güç sonuçlar doğurabilir.

Siyasiler ise ağızlarından çıkanı, ölçmeden, tartmadan, lafın nereye gideceğini bilmeden sarfediyorlar sözlerini, cümlelerini. Onlarca kelime var, onlarca cümle var, hepsini biliyoruz, biliyorsunuz, biliyorlar. Bunlar yenir yutulur laflar değil.

Cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun. Hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun. Kadın, erkek farketmez. Yeter ki Ata'mızın yolunda yürüyeceğine, O'nun ilke ve devrimlerine bağlı kalacağına, Cumhuriyete sahip çıkacağına, demokratik hak ve özgürlükleri koruyacağına ve Türk Milleti'ni her yerde, en iyi şekilde temsil edeceğine inandığımız bir kişi olsun.

Onu en çok İzmir ister, İzmir'liler, Ege'liler ister. Bizler böyle Cumhurbaşkanı adayına sahip çıkarız, destekleriz.

Ama bir ayı aşkın zamandır yapılanlar meclisi oyalamak, gündemi meşgul etmek, milleti hiçe saymaktır. Çocuklar oynar ya.

"Portakalı soydum, baş ucuma koydum, ben bir yalan uydurdum. İlyas sen çık. Sonra bi daha. Mustafa sen de çık. Ben kaldım.

Yapılan budur. Günlerce oyaladınız ve bugünlere gelindi.

Bizler sizi seçtik. Siz de Cumhurbaşkanı'nı seçeceksiniz. Seçecektiniz.

Ata'mızı da TBMM seçti. Son Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezeri'de TBMM seçti. Yasalar böyle.

Gündoğdu'da, Kordon'da yaşananlar bütün bloglarda var. Herkes gördüklerini, duygularını yansıtmış, hepsi de güzel. Ben İzmir'in anlattıklarını yazdım, duygularını dile getirmeye çalıştım.

Bugün 13 Mayıs 2007 Pazar. Mayıs ayının ikinci Pazar'ı olduğu için aynı zamanda Anneler Günü. Takvim yaprağı sıradan, ancak bugün unutulmayacak bir gün.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..