Tarih afetmeyecek

Bugün bir gazete kalın puntolarla siyah-beyaz tam sayfa bir manşet yayımladı. Sayfada o manşet dışında hiç bir haber yoktu.

Etkilendim.

İsterdim ki, tüm gün boyunca gazete bayilerin dış cepheleri bu manşetle süslenip kamuoyna dikkat çekilsin, herkes okusun.

Okusun ki, uyuyan dımağlar uyansın..

Manşet şöyle;

TELEVİZYONU AÇMA, GAZETELERİ OKUMA, İNTERNETİ KAPAT, GÖZLERİNİ YUM, KULAKLARINI TIKA, GÖRME-DUYMA-SUS, YETER Kİ TAYYİP KOLTUKTA OTURSUN..

Bu tür manşetler, Demirel, Ecevit, Özal, Çiller, Yılmaz hükümetleri dönemlerinde görebiliyorduk. Günümüzde sadece iki veya üç gazetede görebiliyoruz ne yazık ki.

Başta üç büyük gazete olmak üzere, hiç bir gazetede benzer manşetler göremezsiniz.

Tek yönlü basınla adeta haber alma özgürlüğümüz kısıtlanmış durumdayız. Böyle bir durumda basın özgürlüğünden söz edilebilir mi? sizler karar verin.

Basın-yayın özgürlüğü, demokrasinin gereği olduğuna göre, ne oldu da gazeteler suskun ve sadece iktidarı övmekte ve kamuoyunu tek yöne doğru yönlendirmekte dır?

Bunun tek bir cevabı var.

Gazete patronları gazetecilik değil, gazetecilik adı altında hükümetten destek alarak yatırıma yönelmeleri dır.

Köşe yazarları da doğal olarak maalesef bu oyun trenine lokomotif olmuşlardır.

Antep'te , Afyon'da, Bingöl'de, Tünceli'de 5, 10, 15, 20, 25 şehit veriliyor. Hükümetin, devletin başı ve başları adeta koro halinde "Kederli ailelere başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz" şeklinde klişe sözlerle görevlerini yerine getiriyorlar, bitiyor.

Yarın başka bir terör olayında da aynı kısırdöngü mesajlar bir kere daha grevlerini yerine getirmiş olacaklar.

Üç gazete hariç, adeta katliam gibi heberleri ne yazık ki küçük puntolarla gazetelerin alt veya sol köşelerine sıkıştırılmış olarak haber yapılıyor.

Ne imiş efendim, terör örgütünü sevindirmeyelim..

Geçiniz..

Daha nekadar yürekler yanacak?

Öyle anlaşılıyor ki, son artan terör olayları yeni anayasaya federasyon maddesinin konulmasına yönelik olduğudur.

İstanbul'da geçtiğimiz aylarda düzenlenen, benim de içinde bulunmuş olduğum Anayasa Platformu'nda sivil anayasa'ya ilk adım diye demokrasi adına seviniyorken, bugün eğer terörün dayatmasıyla federasyon maddesi konulmuş olacaksa, tarih afetmeyecektir.