Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Tarih bilinci ve Nuh’un çaresizliği

Tarih bilinci ve Nuh’un çaresizliği
 

Tarih niçin önemli?

Niçin, okumak zorundayız tarihi?..

Çünkü, tarih bilinci edinmeden bugünü anlamak mümkün değildir. Çünkü, bugünün sorunlarının kökleri ve ip uçları tarihin içinde gizlidir. İrtica ile mi boğuşuyorsunuz? Açın bakın tarih kitaplarının sayfalarına… İrtica ile gerçek anlamda ancak böyle tanışabilir ve onu alt edecek reçeteleri ancak o sayfalar içinde bulabilirsiniz. Bağımsızlık Savaşımız sürecinde ne yapmıştır irtica gücü? Kimden yana olmuştur; kime karşı savaşmıştır? Açın, görün. İrtica ile emperyalist güçler arasındaki ilişki, işbirliği, güçbirliği ve ortak çıkar dayanışmasının kökleri ve nedenleri, tarihimiz içinden bize el sallamakta ve Türk aydını tarafından anlaşılmayı beklemektedir…

Akılcı bir bakış yöntemi bizlere, tarihin sadece olayların aktığı bir sinema şeridi olmadığını göstermekte… Tam aksine, bu sürekli olay-akışının gerisindeki nedensellikleri sunan olağanüstü değerde bir kültür hazinesi sunmaktadır. İçinde yaşadığımız günün bize olan yakınlığı, tarihin içinden süzülerek gelen asıl gerçeği görmemizi zorlaştıran önemli bir etkendir. Gün içinde yaşadığımız olay, algılarımızda tazedir. Tazeliğin canlılığı, algılarımızı parlatır ve bizler, yaşamakta olduğumuz olayı, olduğundan daha renkli, daha büyük ve abartılı bir biçimde zihnimize aktarırız. Ve günün gürültülü gündemi, zihnimizin bu abartılı, canlı ve etkisi yüksek algılamaları dinlendirebilecek bir zaman aralığına sahip değildir… İşte olaylara “soğukkanlı bakamamak” olgusu, bu nedenin oluşturduğu bir “sonuç-durum”dan ibarettir. Soğukkanlı bir duruş ise, bu yanıltıcı algı hareketliliğini süzerek ve yaşanmakta olan olayları, tarih bilinci içindeki gelişim çizgisi içine oturtarak değerlendirebilecek bir düşünme yeteneği ve kültürüne sahip olmayı gerektirir. Tarih, güncelin irili ufaklı büyüklüklerini eriterek kendi orijinine oturtan… Olayların, kişilerin ve süreçlerin nitelik ve niceliklerini gerçekten oldukları gibi görmemizi sağlayan bir bilinç ve kültür birikiminden oluşur.

Bir düşünürün aşağıya aktardığımız özlü sözü oldukça anlamlıdır: - Tarih, “Ben Nuh”um diyenlerin, kendi yarattıkları tufanda boğuldukları sayısız örneklerle doludur… Evet… Tarih, işte aynı zamanda böyle bir şeydir.

Bugünün koşullarında kendilerini dev aynalarda seyretmeye doyamayan naylondan imal edilmiş geçici “Nuh”ların, yarın koşullar değiştiğinde ne hallere düşeceklerini bugünden görebilme imkânını bizlere sunan da yine aynı tarih bilincidir… Çünkü, akılcı bakış ve rasyonel düşünce bizlere, Nuh’un sadece bir efsaneden ibaret olduğunu öğretir. Kendisini efsanevi değerlerle donatmaya çalışan kişiliklerin ise, bu abartıya ihtiyaç duyan ruhsal ve bedensel eksikliklerle malul olduğu, yine aynı aydınlık düşünce yapısının bir ürünüdür. Tarihin değerlendirmesi ise, serinkanlı, objektif ve her nevi abartının dışındadır. Tarih, insan düşüncesinin vehimlerinin dışındaki bir kulvarda bağımsız olarak akıp giden gerçeğin bilimidir… Ve bu bilimin ışığında, bakışlarımızı bugünün olaylarına çevirdiğimizde gördüğümüz şey ise, efsane, abartı, “a-simetrik savaş” unsurları değil; gerçeğin ta kendisidir… Evet… Tarih, ben Nuh’um diyenlerin, kendi yarattıkları tufanda boğuldukları sayısız örneklerle doludur. Ve yine de öyle olacaktır… Türkiye halkı, üzerine örtülmek istenen ölü toprağını, aydınlığın enginliklerine savuracak… Ve irreel düşünce ortamında yayılmaya çalışan irtica virüsünün kör karanlığı, güneşin temsil ettiği ışık altında yok olacaktır…

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..