Tarihi ters çeviren yazılar/ Müslümanlar hayvanları sevmiyorlar

(Peygamberin karikatürünü yapanlara kızanlar fok balıklarının vahşice katledilmesine tepki göstermiyorlar)

Kesin konuşmamak lazım; ama çevremizde karşılaştığımız durumlara göre dindar Müslümanların hayvanları sevmediği şeklinde bir kanaate vardık. Mutlaka istisnaları vardır ve böyle olmayanları tenzih ederim; yani ben bir sakallıyı bir kuşu severken hiç görmedim.

Ayrıca kutsal kitapta, dini kitaplarda, ulema konuşmalarında hayvan sevgisi ve hayvanların korunması ile ilgili fazla bir şey yok. Müslümanlar için hayvan önemsiz bir canlı. Etini yiyorsunuz, sırtına biniyorsunuz, o kadar. Ya belki de hayvan denen nesneleri biz abartıyoruz. Canlı dahi olsa bitki gibi, meyve gibi bir şey belki de. Amacımız hayvanlar üzerinden dini karalamak değil. Hem bu konuda derin bir bilgiye de sahip değiliz. Durum gerçekten iddia ettiğimiz gibi mi, bunu anlamaya çalışıyoruz.

Tanıdığımız dindar insanlar var; bunların hayvan sevgisi ile ilgili bir şeylerini görmedik. Hatta olumsuz konuşanları duyduk. Peygamberin hadislerinde, din adamlarının kitaplarında, Mevlana’nın sözlerinde, Yunus’un şiirlerinde fazlaca hayvanlara rastlanmıyor. Valla bilmiyorum; bu durum benim dikkatimi çekti ve ne yalan söyleyeyim, böyle düşünüyorum.

Dindar olmayanlar hayvanları seviyorlar da ne yapıyorlar? Ocak başında kuzu döneri yiyorlar. Tamam, da işte hani sevgi anlamında dindar insanlarımızda sanki bir ilgisizlik, küçümseme, önemsememe var. İşinde kullanacaklar, karnını doyuracaklar ama. Siz kucağında bir kuzuyu seven sakallı gördünüz mü? Niye peki, dünyada milyonlarca insan bu tatlı yaratıklarla kucak kucağa yaşıyor. Belki yanılıyorum ama Muhammed efradı sanki sarı boğayı aşımlık, sarı ineği sütlük, sarı öküzü de etlik olarak görüyor gibi.

Bazı insanların hayvanları sevmemesi olabilir. Ama 1,5 milyar Müslüman âleminde hayvanların pek mutlu olduğu da söylenemez. Bu coğrafyada iyi bakıp karnını doyuruyorsanız hayvanlara karşı görevinizi yapmış oluyorsunuz. Hayvan sevgisi de neymiş! Saçma bir ilgi kurma biliyorum ama acaba diyorum dindarlar hayvanları ibadet yapmıyorlar diye sevmiyor olabilirler mi? Yalnız bir şeyi atlamayalım; dindarların hayvanlara karşı davranışları tutarlı. Kesip etini yediğiniz şeye ne sevgisiymiş! Asıl dindar olmayanların davranışları ikiyüzlü. Az sonra kesip yiyeceğin kuzuyu seviyorsun. Hadi Lan!

Şüphesiz burada anlattıklarımız ispatlı, delilli değil; bir ihtimalden, tahminden, sanmaktan ibaret. Müslümanlar için de hayvanların önemli olduğunu birileri bize anlatırsa mutlu olacağız. Bu arada genel olarak bütün dinlere özgü dindarların pek fazla hayvan sevgisi olmadığı görüntüsü de var. Belki de dindar insanlar Allah’ı ve onun kullarını o kadar çok seviyorlar ki kalplerinde hayvanlara verecek sevgi kalmıyor olabilir. Ben yine de işin özünü kutsal öğretilere bağlıyorum. Yoksa Müslüman dediğin kimse de yürek taşıyor. Dünyalar tatlısı bir yavru ceylana kayıtsız kalabilir mi? Kuran’da hayvanlardan bahseden ayetler vardır sanırım. Bizler sadece İsmail’in koçu ile ilgili olanı biliyoruz. Bunu çıkarırsak birisi kalkıp “Kuran hayvanları yazmıyor” diyebilir. Yani ya var bize aktarılmıyor ya da yok. Her birimiz elimizde Kuran okumuyoruz ama yüzlerce defa vaaz ve konuşma dinledik. Taş geçti, toprak geçti; hayvan kelimesi geçmedi. Belki de dinde sorun yok, dini anlatanlarda sorun var.

Müslümanlık hayvanları eti yenen ve yenmeyen diye ayırmış. Bu cümlede de belirtildiği gibi dinin hayvanları hangi konuda ele aldığına bakılırsa iddiamız doğru gibi. Hayvanlar ikiye ayrılır: Eti yenen ve yenmeyen. Burada sevgi var mı? Muhammet’in devesi vardı. Muhammet devesine sadece binerdi. Aralarında sevgisel bir bağ olduğunu duymadık. Bu yazı sadece ortaya bir iddia atıyor. İspatı ulemalara düşer. Bu arada söyleyelim hayvan sevgisi manasız bir şey de olabilir. Ben (Ama bu yazıyı yazarken) hayvanları sevenlerin ve sevmeyenlerin tam ortasındayım.