Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Tarihi ters çeviren yazılar/Dershaneler personelini bedava çalıştırıyor

Tarihi ters çeviren yazılar/Dershaneler personelini bedava çalıştırıyor
 

Dershaneler çalışanlarına doğru dürüst para vermiyorlar. Olabilir; aslında ülkemizde çoğu yer böyle. Çalışanlar iş bulduklarına sevinsinler. Hem sağlam. Sigortası, yemeği var.

Bu konuda bir araştırmam yok. Çevremde dershanelerde çalışan bazı kişilerden aldığım bilgiye göre konuşuyorum. Dershaneler çalışanlarına asgari ücret vermiyorlar. O kadar uyanıklar ki asgari ücretle eleman çalıştıran bir kurumun itibarı olmayacağını biliyorlar. Dershane olayında itibar çok önemlidir. Asgari ücret 700 lira; beyefendiler 750,800,850 gibi rakamlar veriyorlar. Yönetici kademesi hariç çalışanlardan 1000 lira alan yok gibi.

Şimdi dersiniz ki iş basittir, bir özellik gerektirmez. Temizlik, orta işi filan yaptırıyorlardır. Çalıştırdıkları lise talebesi, stajyer vs gençlerdir. Maalesef, bir kere halkla ilişkiler uzmanı olacaksınız. Sanki TV’de spikerlik yapacakmışsınız gibi diksiyon dersi bile soruyorlar. Sonra çok güzel giyineceksiniz (Ama verdikleri para bir takım elbise almıyor, o başka) . Öyle sabah 8.00 akşam 5.00 yok. Üstelik haftada 6 gün çalışacaksınız.

Kâtiplik yapmıyorsunuz; velilerle iletişim kurup onları çocuklarını dershaneye kaydettirmeleri için halkla ilişkiler uzmanlığı yapıyorsunuz. Yüzlerce öğrenci sizin bu konudaki yeteneğiniz sayesinde gelip kaydoluyor. “Amca çocuğunu bizim dershaneye kaydet” desen gelirler mi? Halkla ilişkiler konusunda uzman olmanız gerekiyor. Ayrıca pazarlama yapıyorsunuz.

Ders veren hocalara versinler ya düşük ücret. Eloğlu kitabı kafana fırlatır. Gariban genç üniversite bitirmiş, iş bulamamış, anne babasının eline bakıyor. Verdiğin üç beş kuruş ona gelecek olur mu? Sen 2.500 lira maaşı beğenmiyorsun, o 700–800 lirayla ne yapacak?

Bir yıl geçmeden de zam yapmıyorlar. Yol paranız da cebinizden. Girenler de zaten fazla kalmıyor. Birkaç ay çalışıp çıkıyorlar. 5 yılı dolduran yok. Önemli değil onlar için. Nasılsa pazarda patlıcan bol. Biri gidiyor biri geliyor. Zavallı gençlerimiz hiç değilse işsiz kalıp ana babalarının eline bakmamak çalışmak zorundalar.

Aslın da her yerde böyle. Peki, neden yazdım bu yazıyı? Hani zaten ülkenin hali böyleyse ne gerek var ağlayıp sızlamaya. Hem kimin umurunda. Sevgili halkım bir şeyi gözden kaçırıyorsunuz. Dershaneleri işletenler çoğunlukla bir zamanlar öğretmenlik yapmış kişiler. Kendi çalışma alanları olduğu için çok normal. İşte hayata bizzat kendilerinin hazırladıkları ülkemizin gençlerini sefalet ücretiyle çalıştırıp emeklerini sömürmek onlara yakışıyor mu?

Belki bütün dershaneleri işletenler öğretmen değil. Belki bazı dershane patronu öğretmenler de çalışanların hakkını veriyorlar. Ama yine de ülkemizde bu konuda bence bir ayıp var. Toplumun örnek olarak aldığı öğretmenlerin yanlarında çalıştırdıkları kimselerin hakkını vermediklerine kimi inandırırsınız? Herkes çocuğunun elinden tutup onlara götürüyor. Öğrenci başına 2.000 liradan aşağı kaydetmiyorlar. Binlerce lira reklâm parası veriyorlar. Sınıfları dolup taşıyor. Kendileri 2.500 lira maaşı beğenmiyorlar.  Ve yanlarındaki çalışanlara asgari ücret (700 yerine 800 verilmesi de bence asgari ücrettir. Aslında asgari ücret verecekler de itibarımız zedelenir, öğrenci kaydedemeyiz diye 50, 100 fazla veriyorlar) veriyorlar. Dürüst öğretmenleri, çalışanların hakkını veren dershane işletmecilerini tenzih ediyorum. Eğer dershanelerde personele ödenen ücretler gördüğümüz, duyduğumuz gibiyse gerçekten yazıklar olsun!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..