Tarihin çöp sepeti

Ümit Zileli, içinden geçmekte olduğumuz dönemin ‘köşe’ başlarına sinmiş tetikçilerinden bahsederken lafı Mümtaz’er Türköne’ye getiriyor ve onun, Ergenekon davası sanıkları hakkındaki “Bunların tamamı suça bulaşmış olanlar. Bu yüzden yargı önüne çıkıyorlar!..” yollu peşin hükümlülüğüne değinerek, AKP dönemi ‘türemiş’ medyasına dair yerinde tespitini yapıyor:

“Daha başlayamamış bir davada yer alan sanıklar için yargıç edasıyla ve de hiç utanıp sıkılmadan böylesine haysiyet dışı yargılarda bulunmak, bir köşe yazarı tavrı değildir… Geçmişte de çok gördüğümüz üzere, bağlandığı kapının düdüğünü öttürenlere yalnızca bir tek sıfat yakışır:

- Tetikçi!..

Tetikçilerin akıbeti ise bellidir:

- Dönem sona erdiğinde tarihin çöp sepetine atılmak!..”

…

Bakın o tetikçilerden biri, belki de baş tetikçi Şamil Tayyar, ilk duruşmada sanıklara destek olmaya gelmiş insanlar için ne diyor:

“Bırakın duruşma salonunu, dışarının hali neydi öle. Ellerindeki sopalarla hem medyayı, hem yargıyı etki altına almak isteyen terör örgütü yandaşları Silivri’yi nümayiş alanına çevirecek, bir Allah’ın jandarması etrafta olmayacak.

Abdullah Öcalan böyle mi yargılandı?

Mudanya’da gazetecilere en fazla 300 metre yaklaşabildiler. Öcalan’ın avukatları bile taciz edilmedi, edilemedi.

PKK’ya karşı bile gösterilen duyarlılığın, tıpkı onun gibi silahlı terör örgütü Ergenekon’un üzerine giden medya kuruluşları ve mensuplarından esirgenmesi dikkat çekicidir.’

Gün itibariyle daha başlamamış bir davadan, tıpkı PKK gibi silahlı bir terör örgütü yaratıp, bu davada sanık olan gazetecileri, parti liderlerini, rektörleri desteklemeye gelmiş insanları da terör örgütü yandaşı ilan ediyor.

Hangi hakla?

Hangi hukukla?

O mahkemede, yargılama süreci sonunda hüküm giyecek onlarca insan olabilir; o mahkemede yargılanan insanların hepsi beraat de edebilir…

Şu an için bu insanları terör örgütü mensubu saymak, bu insanların isimlerini alt alta koyup bir terör örgütü yaratma, bu insanlara destek olan kimi sevenlerini de terör örgütü yandaşı ilan etme hakkını kim nerden buluyor?

Bu ne cüret?

Bu ne terbiyesizlik?

Hani, suçu ispatlanana kadar her insan masumdu?

Nerde sizin demokratlığınız, nerde insan hakları savunuculuğunuz?

Ellerinde İlhan Selçuk’un, Kemal Alemdaroğlu’nun, Doğu Perinçek’in, Şener Eruygur’un resmini taşıdı diye bu insanları, silahlı terör örgütü yandaşı ilan ederken hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Bu kadar mı karardı gözünüz?

…

Ümit Zileli çok haklı…

Dönem sona erdiğinde tarihin çöp sepeti, bugün köşe başlarını tutmuş bu tetikçilerle dolacak…

Ve o ağzına kadar dolu sepetten zaman zaman burnumuza pis kokular geldikçe…

Biz,

Özgür basının…

Demokrasinin…

İnsan haklarının…

Hukukun üstünlüğünün…

Değerini bir kez daha anlayacağız…

…