Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '10

 
Kategori
Haber
 

Tarkan'ın Allanoi duyarlılığı ve Eroğlu'nun tahammülsüzlüğü

1937 yılında Almanların saldırısıyla bombalanan Guernica kasabasının içler acısı halinden çok etkilenen Picasso bu olayı anlatan Guernica adlı eserini tamamlamak üzereyken atölyeye giren Alman bir komutan tabloya uzun süre baktıktan sonra Picasso’ya, “bu resmi siz mi yaptınız” diye sormuştu. Bunun üzerine ünlü ressamın cevabı: “Hayır, siz yaptınız.” olmuştu. Picasso’nun adını sanat tarihine altın harflerle yazan şey de bu duyarlılığıydı.  

Sanatçı, hayatı yorumlar; güzeli bulmayı, duymayı, yaşamayı ve yaşatmayı amaçlar. Yorumlarında sezgisine başvurur. Yaratıcı zekâsı da bu noktada harekete geçer. Toplumsal gelişmeler karşısında hassasiyetini dile getirir, tavır alır, karşı çıkar ya da taraf olur.  

Tarkan da, sanatçı duyarlılığıyla, çevrenin ve tarihin korunması talebini her vesileyle dile getirerek taraf oluyor. 10 Ağustos’ta, Rize’nin Ovit Yaylası’nda verdiği konserde “HES’lere hayır, dereler özgür aksın” diyen Tarkan, dünyanın bilinen ilk sağlık merkezi olarak bilinen Allianoi’nin sular altında kalmasına da karşı çıkınca ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’ndan “burnunu sokma” uyarısı aldı. “Sanatçı arkadaş sanatıyla ilgilensin, herkesin bir ihtisası vardır. Herkes bilmediği bir konuya burnunu sokarsa çok yanlış olur” diyen Eroğlu, hızını alamayıp, “Allianoi diye bir yer yok” da demiş.  

Tarkan’ın, “oynama şıkıdım, şıkıdım”ın sınırlarının içinde kalmasını öneren Eroğlu’nun, kendisiyse, arkeolog gibi davranmaktan geri durmamış. Gerçekleştirecekleri baraja ilişkin çevrecilerin ve bu arada Tarkan gibi duyarlı sanatçıların gösterdikleri tepkilere “herkes işine baksın” diyen Eroğlu, bir arkeolog gibi açıklama yaparak tam bir “ironi” örneği sergilemiş.  

"Çok şey bildiğini zannedip hiçbir şey bilmeyen insanlara, aslında hiçbir şey bilmediklerini gösterme yöntemi" olarak Sokrates'in sıkça kullandığı ironi kavramı, söylenenin tam tersinin kastedildiği anlamına geliyor. Zaten Kazı Başkan Yardımcısı Ahmet Yaraş da, bakanın yaptığı bu talihsiz açıklama karşısında, “gitsin Bergama Müzesi’ne baksın, neler çıkmış” diyecek kadar nazik davranmış. Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Ahmet Tırpan ise, “bunu bilim adamlarına bıraksın. Kendisi altın madenleriyle ilgilensin” diyerek tepki gösteriyor.  

Böyledir; yaptığınız işi eleştirenleri, “işine bak” diye terslerseniz, başkaları da aynı sözleri size iade eder. Tarkan’ı saman alevi gibi bir anda parlayıp sönen şarkıcılar tipinden çıkartıp sanatçı kategorisine taşıyan şey, tıpkı, Picasso örneğinde olduğu gibi, toplumsal gelişmelere gösterdiği hassasiyet göstermesidir. Ülkesindeki ve İspanya’daki faşizme karşı direnen Şilili Neruda’yı Neruda yapan; Albaylar Cuntası’na karşı verdiği mücadeleyle dünya çapında direnişin simgesi haline gelen Yunanistanlı Teodorakis’i Teodorakis haline getiren; Fransa’nın Cezayir’e karşı yürüttüğü katliamcı politikaya kafa tutan Sartre’ı Sartre olarak bilinmesini sağlayan ve de Nazım’ı Nazım yapan da bu sanatçı duyarlılığıdır.  

Sanırım Ordu Belediyesi’nin kullandığı, “üstünüze vazife olmayan işlere karışın!” şeklinde bir sloganı vardı. Demek isteniyordu ki, “planlanmasında, yapımında, uygulanmasında sorumluluğunuz olmayan ama sizin hayatınızı etkileyen her şeye tepkinizi gösterin”! Yaptığı işlere ilişkin aldığı eleştirilere “burnunu sokma” tepkisi veren Eroğlu bilmeli ki, hayat, tren kompartımanları gibi peş peşe dizili etaplardan oluşmaz. Bu nedenle Allanoi’ye yapılan baraja da, Anayasa’da yapılan değişikliğe de tepki vermek, sanatçı duyarlılığının gereğidir.  

İnsanlığın tarihsel gelişmesi, hayatın farklı alanları iç içe geçtiğini görenlerin çabalarıyla mümkün olabilmiştir. Ne demiş Galileo, “gene de dünya dönüyor”!  

 
Toplam blog
: 102
: 682
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

8 Ocak 1961'de doğdu. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler..