Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Tartışma kültürü

Dün akşam TV.de “Tarafsız Bölge” adlı tartışma programına takıldı gözüm. Tartışma programlarının birbirini tekrarlayan konuşmalarından sıkılmış olsam da izlemeden duramıyorum işte. Görüşlerine tamamıyla katılmasam da takdirle izlediğim bir gazeteci Ahmet HAKAN. Net ama kavgacı olmayan uslübu her zaman hoşuma gitmiştir. Programda, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’nin kapatma davası konusundaki kararı değerlendiriliyordu. Bu konuda yazmayacağım. Yazmak istediğim Nuray MERT ve Oktay VURAL arasında geçen sürtüşmenin hayret vericiliği.

Herşey Nuray MERT’in “Türban konusunda CHP’nin tavrı nettir. Çünkü onlar bunu laikliğe karşı bir tutum olarak görüyorlar. Düşüncelerine katılmasam da tavırları kendilerince doğrudur. Ancak, türban konusunda AKP’ye en büyük desteği vermiş olan MHP’nin şu anki tutumu samimi değildir” anlamındaki konuşmasına karşılık MHP genel bşk. Yrd. Oktay VURAL’ın saldırgan (Nuray MERT yanında olsa tokatlayacakmış gibi bir yüz ifadesindeydi) konuşma tarzı dehşet vericiydi. Ayrıca bu konuşmaya karşılık CHP milletvekili Şahin MENGÜ’nün de neden sinir krizine girdiği anlaşılır gibi değildi. Zaten kendisinden başka da kimsenin anlayabildiğini sanmıyorum. Sanırım bu tip programlar öncesinde partililer toplanıp “kim ne derse desin, biz yüksek sesle karşı çıkacağız” tarzı kararlar alıyorlar.

Nuray MERT ve Oktay VURAL’ın atışmalarını izlerken, politikacıların dediğim dedik tarzı maganda kültürünü bir türlü aşamamaları bir kez daha acıttı içimi.

Entellektüel, özgüvenli, özgürlükçü ve sağlam bir kadın gazeteciyi “Hadi ordan be” tarzı bir yüz ifadesi ve üslüpla alt etmeye çalışan partili erkeklerimiz. Tabii bu sefer Oktay Bey baltayı taşa vurdu. Maalesef karşısındaki kadın, emir komuta zinciriyle yetişmiş şak şakçı ve sallabaş ve tranfer ücretleriyle çok kolay öteki takıma geçebilen bir takım saygıdeğer vatandaşlarımıza benzemiyordu. Bu aşamada insanı en çok bezginliğe düşüren Nuray MERT’in yüzündeki, karşısındaki insanın senin ne anlatmak istediğini anlamasının mümkün olmadığını hissettiğin andaki çaresizlik ifadesi oldu.

Partililer tabii ki kendi partilerinin politikalarını savunacaklardır. Zaten bu politikaları savundukları için o partidedirler (en azından vatandaşlar olarak öyle düşünüyoruz). Ancak herhangi bir konuda tartışırken sergiledikleri tavra dikkat etmeleri gerekiyor. Bir şeyi ezberleyip de körü körüne karşısındakilere bağırıp çağırmak pek işe yarar bir tutum değil memleket açısından. Kendileri açısından bilemiyorum. Her kültürün bir destekleyicisi vardır. Böyle programlardan sonra “abi ne biçim bağırdın ha” tarzı iltifatlara maruz kalıyorlardır belki etraflarındaki kendilerine benzer şak şakçılar tarafından.

Biz toplum olarak, gerçekten konuşabilen ve fikir üretebilen insanlar görmek istiyoruz artık karşımızda.

İnsanların kafalarında oluşturdukları metinlerle bir takım tartışma programlarına katılıp, kim ne derse desin illa ki bağırıp çağırarak ezberlerini tekrarladıkları programlardan bunaldık. Bu tutumdaki bir insanın algıları tamamıyla kapanıyor ve karşısındakinin ne demek istediğini asla anlayamıyor. Bu bir nevi sosyal zeka eksikliği durumu kanımca. Oysa bir politikacıda beklenen en önemli özelliklerden biridir gelişkin bir sosyal zeka ve sonucunda yüksek algılama yeteneği. Yanılıyor da olabilirim tabii.

Yazdıklarımdan da Nuray MERT’in her sözüne katıldığım anlamı çıkmasın. Ancak hakkını vermek gerekir ki Memleketim topraklarında yetişmiş “kaliteli” insanlardan birisidir kendisi. Keşke siyasal partiler de bu kalitede insanlar üretebilse de biz de gururla izlesek bunlar da bizim memleketin çocukları diye….

 
Toplam blog
: 7
: 643
Kayıt tarihi
: 20.12.07
 
 

16 mart 1968 doğumluyum. Jeoloji mühendisliği mezunu olmama rağmen genelde şirketlerin satış- satına..