Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '10

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Tatil dönüşü!

Tatil dönüşü!
 

Sana bu yazıyı durup dururken duygulandığım bir geceden yazıyorum sevgilim. Öylesine büyüyorum ki, öyle hızlı ve saçma. Büyüdüğümü hiç bu kadar hissetmemiştim. Boyunun uzamasını fark edememek gibiydi büyümek, son yıllardaysa büyüm büyüm büyüdüğümü görüyorum aynada. Biraz ürkütse de çok hoşuma gidiyor.

Çok güzel bir tatil yaptım. Tatilin hakkını verdim bu defa. Rengi mavinin bambaşka tonlarında gidip gelen sularda yüzdüm. Bir sürü insanla tanıştım; farklı dillerde, farklı mimiklerle konuştum onlarla. Benimkinden bambaşka olan hayatlarına kısa süreliğine ortak oldum. Dakikalarca kahkaha attım. Olmayacak yerlerde güneşi batırdım. Aşağıdan bakınca ucunu göremeyeceğin tepelerin zirvelerine tırmandım. Nefes nefese kaldım. Yüksek sesle bağırdım. Olmayacak yerlerde güneşi doğurdum. Sana güzel ve sana özel yazılar yazdım. Defalarca otostop çektim. Balıklarla yüzdüm. Bir keresinde üç saat havuzdan çıkmadım. Sırtımda paraşüt ile 2000 küsür metreden kendimi bıraktım. Pazarlık yaptım. Yüzlerce fotoğraf çektim. Bol bol su içtim. Tamamen kayalardan oluşan eski bir köyde, kayadan bir evden güneşin batışını izledim. Oldukça yüksek kayalıklardan denize atladım. Kollarımı iki yana açarak derin nefes aldım. Uçsuz bucaksız bir kumsalda bağıra çağıra şarkı söyledim, dans ettim. Suda sırt üstü hareketsiz kalmayı öğrendim, bir gece denizde bu şekilde yıldızları seyrettim. Bir gün pansiyondaki amcanın yaptığı makarnadan yedim, ertesi gün çok lüks bir restoranda leziz bir çupra. Hüngür hüngür ağladım yıllar sonra. Kimsenin olmadığı bir koyda çırılçıplak denize girdim. Zevk olsun diye içtiğim çayların parasını ödemeden kaçtım bir çay bahçesinden. Ege ile Akdeniz’in birleştiği yeri gördüm. Küçük bir köyün kahvesinde, köyün delisiyle sohbet etmeye çalıştım. Kumsaldan bir tatil köyüne kaçak girdim, kaydıraklarından kaydım, havuzunda açık büfesinden aldığım birayı içtim. Kaplumbağanın birine ot yedirdim. Mezarlıklarda dolaştım. Kilometrelerce yol yürüdüm. Kendimle konuştum…

Eve dönüş garip oldu, eve alışamadım sevgilim. 10 gün sonra falan yine gidiyorum. Bu defa daha uzun. Neler yaptığımı anlatırım. Döndüğümde daha da büyümüş olacağım. Başka ülkelerde evi özleyip Ezginin Günlüğü dinleyeceğim, hüzne boğacağım beni. Öylesine boğacağım ki, öyle hızlı ve saçma…

 
Toplam blog
: 53
: 1499
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

*Liberal muhafazakar, oldukça postmodernist ve meritokrat bir gezgin  *Kuleli - Galatasaray - Boğ..