Tatil

Aman ne güzel, tatile mi gidiyorsun sorusuna, EVET dediğin anda, nasihat verir gibi bir solukta,  söylenmeye başlar en yakın saydıklarınız..

ÖNCE, tadını çıkar, keyfine bak, gez, toz deyiverir...

Bir de: 'Benim için de gez, benim gözlerimle de bak'. Sözü de eklenir.

Gerçek şu ki, onun gözleriyle nasıl görüp, ne kadar gezebileceksem...

Bazı arkadaşlar da: 'Bol, bol ye, iç, rejim falan yapma'.  'Emriniz olur, yapmayayım da hastalanayım mı?'

Biliyorsunuz, bu yaştaki rejimler, biraz  zorunlu, uymak şart.

Gelelim son nasihate: 'Telefonunu kapat, kimseyi, ne ara, ne de seni arasınlar'.

'YOK, bu kadarı da fazla,' demek gelir içimden, AMA KAFAMI SALLAR GÜLÜMSERİM.

Ben, çocuklarımı, torunlarımı, akrabaları, gerektiği kadar niye aramıyayım?

Antalya'dan Milas'a, uzanan ve tekrar Antalya'ya dönülen bu yol, MUHTEŞEMDİ.

Özel arabayla, gidip gelinen bu yolu, okuldan KIRK YILLIK ARKADAŞIMIZ VE EŞİYLE GEZDİK.

Gerek Antalya gerekse Milas'ta, çok güzel ağırlandık, Milas'ta, bizim gibi emekli öğretmen arkadaşlar ve gelinimin, okuldan arkadaşı, öğretmen kızları, eşi ve çocuklarıyla tanıştık. Mükemmel bir aile...Hepsi birer değer olan arkadaşlarımıza teşekkürler, sevgiler...

MİLAS, Bodrum, Fethiye, Köyceğiz, Side, Kumluca, ve arada isimlerini unuttuklarım. Cennetten birer yer...

SEVGİLER, SELAMLAR VE HUZUR DOLU GÜNLER, TÜRKİYE'MİN BU GÜZEL YERLERİNE VE GÜZEL İNSANLARINA  KIBRIS'IMDAN...