Tatilcilere gün doğdu. Bu fiyata bu fırsat kaçmaz. En ucuz 5 yıldızlı oteller...

“Uçak düşürme krizi sonrasında Rus turistlerin Türkiye’den uzaklaşmaları ve PKK, IŞİD gibi kanlı örgütlerin turizm sektörünü baltalamaya dönük  saldırıları nedeniyle müşterilerini kaybeden 5 yıldızlı oteller kapılarını çok cazip fiyatlarla yerli turistlere açtı”…

Başlığını ve spotunu görerek “…neredeymiş bakalım bu bedava tatil fırsatı, aman kaçırmayayım…” hevesiyle tıklayıp sayfamıza misafir olan “bedavacı” kardeşim!

Öncelikle uğrattığımız hayal kırıklığı için özür dileriz.

Sonra da, gelivermişken, lafı çok uzatmayacağız, diyeceklerimize de bi göz atıver de, belki bizim sana, reytingimizi artırdığın için haliyle senin de bize bi faydan dokunuversin gari…

Bak kardeşim, senin o “…bugün sıkıntıya girmişler, elleri mahkum, ölü eşek fiyatına düşürsünler de, bedava tatil yapayım…” diye fırsat kolladığın tesisler var ya!…

Onlar neyle dönüyor, biliyor musun?

O güzelim tesislerin her biri kaç yüz kişi için ücret, sigorta primi, vergi… ödüyor, ne kadar elektrik, internet, su parası ödüyor, ne kadar temizlik, bakım, peyzaj gideri yapıyor, ne kadar mutfak harcaması yapıyor, ne kadar reklam, tanıtım giderine katlanıyor, ne kadar amortisman kaybına uğruyor?…

Var mı bir fikrin?

Yok!

Ama o tesislerde tatilini bedavaya getireceksin he! mi?...

Biliyor musun, sen, tatilini ucuza getirmek hayaliyle sektörü batıran bu kör gidişi ellerini oğuşturup izlerken, bu gidişin ucunun kendine de dokunacağını?

Durup dururken Rus uçağını düşüren veya Esad’ı devirsinler diye vergilerimizle palazlandırılıp büyütülen IŞİD’li katillere ve “çözüm süreci” tiyatrosuyla maskelenen PKK mevzilenmesine ortam yaratanların aymazlıklarıyla turizmimizi yok eden oligarşinin çevirdiği dümenlerin yol açabileceği sonuçlara ilişkin bir bilgin var mı?

Söyleyiverelim, terminolojik laf kalabalığına boğmadan.

Turizm sektörümüzün darboğaza girmesiyle zaten pamuk ipliğine bağlı olan cari açığımız büyüyecek, dış ödemeler dengemiz bozulacak, bu durumun düzeltilmesi için paramızın değeri düşürülecek, yani, dışsatım mallarımızın fiyatı düşecek, dışalım (çok sevdiğin cep telefonunun son modelinin) fiyatı artacak, dışsatım mallarımızın fiyatlarının düşmesi nedeniyle işsizlik oluşacak, buna bağlı olarak ücretler düşecek, fiyatlar genel seviyesi yükselecek, yani enflasyon olacak, hayat pahalılığı olacak, fakirlik artacak,…

Ucuz tatilin maliyetini nasıl ödeyeceğini o zaman göreceksin.

(Şimdi, çok iyi iktisat bildiğini zanneden bazı aklıeveller çıkıp, “Dolar da Euro da artmıyor, yani devalüasyon olmuyor, bu iddialar bilimsel değil…” derse, kendilerine, “… sen bırak, Dolar, Euro … gibi değersiz kağıtları da hele altın fiyatlarına bi bakıver bakalım, devalüasyon oluyor mu, olmuyor mu” diyin, “arka” üstü oturtun.)

Yani, sevgili kardeşim, tatilini ucuza getirmen önemli olabilir de, başka şeyler de var, olup biten, bilmen gereken…

Yukarıda “bloglarım” linkine de tıklayıver, başka neler demişiz, bi göz atıver de öyle ayrıl, gelmişken…

Kal sağlıcakla!

Kenan IŞIK