Telefon Dolandırıcılığı uygun ortam bulmasa...

Bir telefon dolandırıcısı (Selçuk Parsadan) telefonla bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı (Sn. Demirel) ve Başbakan’ını (Sn. Çiller) dahi dolandırabilmişken, sokaktaki vatandaş kendini nasıl koruyacak?

Gündemimizin önde gelen konularından biri telefon dolandırıcılığıdır. Yapılan onca uyarıya karşın hergün onlarca, belki yüzlerce yurttaş bu mağduriyetle yüz yüze kalabilmektedir.

Medyamıza bakarsanız, sorumlu, bunca uyarıya karşın akıllanmayan halkımızdır.

Bu mantığa göre halkımız bu kadar aptal olmasa, dolandırıcılar da bu kadar kolay amaçlarına ulaşamazlar.

Bu kolaycı yaklaşım doğru da değildir, etik de değildir.

Halkımızın telefon vasıtasıyla kolaylıkla dolandırılabilmelerine olanak sağlayan bir aptal ortam yaratılmış olmasının payı, halkın dikkatli olmamasından daha büyüktür.

Hangimize günde birkaç kez Telekom şirketlerinden, bankalardan, “kampanya”, “indirim” … vırt zırt konularda telefon gelmiyor?

Bu telefon bombardımanı gerçek kişi ve kurumlardan gelmiyor mu?

E bunların arasına, bu kalabalığın arasına sıkışıveren dolandırıcının en büyük yardımcısı bizatihi bu ortamın kendisi değil mi?

Vatandaş kahin mi ki, karşısındakinin gerçek firma temsilcisi mi, dolandırıcı mı olduğunu anlayabilsin?

Dolandırıcının bu arama bombardımanı içinde rahatlıkla kamufle olabilmesine olanak sağlayan bu ortam derhal ortadan kaldırılmalıdır.

Firmaların, telefon aracılığıyla sözleşme bağlama, taahhüt alma başıboşluğu ve anarşisi bir an önce sonlandırılmalı, bunun gerektirdiği yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Yoksa, vatandaşın dikkatli olmayla, uyanık olmayla bu saldırılardan korunmasına olanak yoktur.

Bu dolandırıcılığa karşı önlem almak zorunda olan Devlet’tir.

Bu yapılmadan, mesleği itibariyle ömrü dolandırıcılıkla mücadeleyle geçmiş biri olarak söylüyorum, hiç kimse dolandırılmaya maruz kalmaktan kendini sakınamaz.

Bir telefon dolandırıcısı bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ını dahi dolandırabilmişse, hiç kimse dolandırıcılıktan kendini kurtarma sorumluluğunu sadece vatandaşının sırtına yıkarak “ben bu ülkenin yöneticisiyim” diye afra tafra yapmasın.

Dolandırıcılığa karşı çare bulun, çare….

Kenan IŞIK