Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Tatilde, çılgınlaşarak güzelleşelim.

Tatilde, çılgınlaşarak güzelleşelim.
 

Geceler de çıldırır. Her insan çılgın olabilir mi?Böylesi çılgınlık,dostlar başına. Ört ki,ölem !


Tatilde nasıl çılgınlaşılır? Çılgınlar tatilde nasıl davranmalıdır? Her insan çılgın olabilir mi? Böylesi dağıtmak, dostlar başına Tatiliniz nasıl geçiyor? Tatilimize dört elle sarılalım. Çılgınlaşalım, güzelleşelim....Başka çaresi de yok zaten.

Nihayet Marmaris de çılgınları <ı>oynaya oynaya temelli çılgınlaşarak gecelere damgasını vurdu. Marmariste çılgınlık, gecelerin temel direği. Çılgın değilsen, hiç katılma gecelere, bir kenarda dur. Kalabalık etme! Çılgınları oynayacaksan sazı, sözü, oryantali, kaptanların aşkı ile, İngiliz kızlarının yakıcı teni ile birer kabusa döne döne yaşa ki, <ı>yaşadığını anlayasın. Yoksa çılgın olmayana geceler haram. Nasıl haram? Geceye ayak uydurursan, o da seni <ı>aguşuna alır; sarar sarmalar, mest olur, yanarsın. Üstelik, döne döne pişer ve de kavrulursun. Bunun tadı da bunda zaten. Kuyu kebabın ayrı, tandır kebabın ayrı, fırında pişen, mangalda tütsülenen kebapların tadları, ayrı ayrıdır zaten. Di mi? Dönmesini bilemesen de, merak etme, döndürürler seni. Gecelerin tadı böyle çıkıyor şimdilerde. Yoksa aşağı kurtarmıyor vesselam!

Her şey o ‘<ı>Orfe Negro’ filmindeki gibi başlıyor Marmaris’te geceler. Sabaha kadar tepinmekten, kıvranmakta, sürünmekte ve sürtünmekten yerler de kızıyor, kalpler de kızışıyor. Bütün bunlardan alan da memnun satan da . Ne orta direk bel veriyor, ne çarkçıbaşısı gemiyi karaya vurduruyor, ne de erkek kılıklı oryantali, kapıda bekleyen hatun kılıkla <ı>cazgır kadından da ne tık çıkıyor ne de nefes..

Marmaris’te geceler gecelerle el ele vermiş. Yetmedi mi, artmadı mı, ucu ucuna denk gelmedi mi, aşklar da, sevdalar da, yanan yüreklerin korları da eteklerde toplanan aşk özlemleri de, gündüze ekleniyor. Gündüz de işi <ı>gemiciler götürüyor mavi enginlere.

Her şey Marmaris’te <ı>Siyah Orfe filmindeki gibi ilkten usul usul, sonra da şiddetini artırarak, zevkini katlayarak, bütün zevkleri tarayarak ve tadarak hızlanıp hızlanıp sizi sabahın seherinde kapı <ı>önüne koyuveriyor. Kısa bir an. Ayılma zamanı ve kaldığı yerden devam. Kimleri devam diyor? Rüzgar, karanın bütün kirini, pasını, artıklarını temizliyor. <ı>Ver elini, maviliklere. Aşk koyları. Mavi mağaralar, gözlerin gibi yeşil denizler, Cennet Adaları koyları, kaplumbağalar diyarı Dalyan’lar, çamur banyoları…

Bu işi, nöbetleşe nöbetleşe gecenin ve gündüzün sihirli elleri yapıyor. Birbirine, kaldığı yerden devrederek. Her devirde aynı nakaratlar. Bitmiyor bu geceler. Bağlana bağlana ne gündüzler, ne de geceler bıkıyor ve tıkanıyor. Alan da satan da memnun. Ver elini, yangel Osman. İşte bu ka, derim ben!..

Her akşamın senaryoları ayrı ayrı. Bir önceki gece, diğerine uymuyor. Atraksiyonlar değişik. Renkler değişik. Helvası pişiyor ama, tadımlık değil.<ı> Doyumluk. Mesela Neptun Gemisinin Kaptanı Dalyan yolculuğunun her seferinde, yeni yeni aşklarla yola çıkıyor. Yepyeni bir aşk turizmi yaşıyor. Sayılarını da unutmuş <ı>Kaptan Anıl; ‘’Turist, alaka istiyor. Göstermeyince de bozuluyorlar’ diyor. Onunki, <ı>vazife imiş. Her gün değişik sima, değişik nefes. Karoseri değişik. Bodoslaması düzgün. Pupa yelkeninin de yırtık sökük yok. Eh, deniz de mavi…Git sulara. At kendini. Deniz de aşka bulansın. Fıkır fıkır kaynasın. Bu fasulya iki buçuk lira diyelim. (Ne demekse!) Hani bunun badem gözleri. Suyundan da koy oğlum biraz. Hey sen öndeki. <ı>Hem kaynasın anam, hey oynasın. Hani bunu 'Hamin Ninesi ?' Şimdilerde böyle nineler kaldı mı be yau!? Kenara çekil biraz, <ı>önümüzü göremiyoruz. Değil mi ya!?

Geceleri de romantizmin şaheserleri var Marmaris’in İçmeler semtinde. Tatil köyünde Süheyla’ya rastladık. Hani şu Latin müziğinin <ı>gözdesi kız. Kışın İzmir’in Alsancağında, Ekvator’da söylüyor, Süheyla Solak. ‘’Ke bonitos ohos tiennes!’ (Ne güzel gözlerin var!) Diyor şarkı. Ve herkes, birbirinin gözleri içine bakıyor. O kadar tesirli bir ses. Bir <ı>Latin gecesi çılgınlığı yaşanıyor çılgın gecelerin içinden. Ateş gibi yakıyor bu geceler. Hülyalarla rüyalar, birbirine karışıyor.. Tıpkı Negro filmindeki gibi. Ne film ama!

Öte yandan bir başka barda bas-bariton sesli zenne’ler sahne almış. Ortalığı kırıp geçiriyorlar. Seksi numaralar çeviriyorlar. İnsanları, hayretten hayrete sokuyorlar.

Gecesi ayrı, gündüzü ayrı yorgun geceler birbirine eklenirken, Marmaris bu kadar çılgınlıkları seve seve kendisinde barındırıyor. Neden? Kendisi de çılgın da onun için.

<ı>Ört ki, ölem !

<ı>

<ı>RESİMALTLA: 1- Kaptan ve sevgilileri, her milletten. Birbirleriyle bir arada geçinebiliyorlar. Ama sabahı, başka sevgililer yer alıyor değişiyorlar. 2- Çılgın Latin müziğinin elçisi Süheyla 3- Süheyla ve gitarist Cem Caylak. İsveç’ten geliyor her yıl. 4- Kadın kılıklı bir erkek. Ortalığı kırıp geçiriyor sahnelerde.

<ı>

<ı>

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..